KİŞİSEL DİDİŞİM
Merhaba,
Öncelikle didişmek ne demek onunla başlamak istiyorum. El ya da sözle birbirini hırpalamak, geçimini sağlayabilmek için güç koşullarda çalışmak, uğraşmak anlamına gelmekte. Yaşam koşullarında hayatla didişmeyen var mı? Bu didişme sadece çevremizle değil, kendimizle bile sürekli didişiyoruz.
Bu yazımda sizlere başkalarıyla değil, kendimizle olan kişisel didişmeden söz etmek istiyorum. Herkes yaşamının mükemmel olmasını, huzurlu olmayı, bolluk ve bereket içinde olmayı ve en önemlisi sağlıklı olmayı ister. İşte bu anlamda yaşam içinde sürekli didinmekteyiz. Çalışıyoruz, çabalıyoruz, uğraşıyoruz ama mutlaka bir şeyler ters gidebiliyor. Peki bu didişmeden nasıl kurtulacağız. Hayata geldiğimizde bize yaşamayı kim öğretti? Bu yaşamımıza rehberlik eden kişiler, yaşamlarında usta mıydı?
Hepimiz hayata gözlerimizi açtıktan soran annemizin rehberliyle yola başladık. Hemen ardından baba, akrabalar, çevre, arkadaşlar derken hayatımıza çok kişi girdi. Hani bir beyaz eşya ya da elektronik bir cihaz alırsınız ya, içinden kullanım kılavuzu çıkar. Biz doğduğumuzda bu kılavuz var mıydı? Ben bulamadım. Ve o günden beride hayatımı istediğim bir düzene koyabilmek için sürekli didiniyorum. Ya da kişisel olarak didişiyorum.
Çok eskileri bilmiyorum ama yakın zamanda bireysel sağlığın toplumsal sağlığa büyük etkisi olduğunu keşfeden bilim insanları kişisel gelişim adında bir akım ortaya çıkardı. Bende bu anlamda topluma faydalı olabilmek adına bu yazıları sizler için hazırlıyorum. Adına da “Zekice Gelişiyorum” dedim. Kişisel gelişiminize katkı olmak adına Hint felsefesinin 4 kuralını paylaşmak istiyorum.
- “Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir.” Hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bizim yaşamımıza giriş sebebi vardır. Ya onlar bize bir şey öğretir ya da biz onlara.
- “Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır.” Hayat seçimlerimizden ibarettir. O yüzden yaşanan ve yaşanacak her şeyi biz seçeriz. Keşkeler ve pişmanlıklar hayatımızı olumsuz etkiler. Önemli olan yaşananlardan ders çıkartıp yola devam etmektir. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir.
- “İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır.” Yaşamınızda neye başladıysanız doğru andır. Şu tarihte başlasaydım şöyle olurdu, böyle olurdu demek yanlıştır. Aklınızda yapacağınız bir şey vardır ve sürekli gelip gidiyordur. Ama bir gün gelir ve yaparsınız. İşte o an doğru andır.
- “Bitmiş olan bir şey bitmiştir.” Biten ve giden her şeye güle güle deyin. Serbest bırakmak, bıraktığınız şeyden çok sizi özgür bırakır. Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir.
Bu anlamda bırakın hayatla ve kendinizle didişmeyi. Kabul etmek, serbest bırakmak, olduğu gibi görmek ve yaşamınızın içinde karşınıza çıkar her şeyin sizin için olduğunu bilmek sizi geliştirecektir. Ben buna “Zekice Gelişmek” diyorum.
Sevgilerimle…