Kişisel İtibarın 6 Öğesi
Günümüzde kişisel itibar, kişisel marka gibi terimler pek fazla kullanılmaya başlandı. Bu artık herkesin alanı: devlet görevlilerinden tutmuş iş adamlarına, onlardan da blogculara kadar çoğu insan kendisi için kişisel marka geliştirmenin peşinde. Bu gibi öğeler kişisel başarıyla beraber kurumsal başarı için de oldukça önemli. Peki kişisel itibar nasıl kurulur? Onun en dikkat edilmesi gereken öğeleri nelerdir?
Bunlardan ilki amaçlarınız, özellikleriniz ve uzmanlığınıza uygun belirlemeniz gereken hedef kitledir. Hedef kitleni gençler, kadınlar, erkekler, öğrenciler vb. geniş gruplar gibi düşünmemeliyiz, tam tersi, onunla ilgili seçici ve net olmamız gerekiyor. Hedef kitleniz belirlediğiniz amaçlara ulaşmağa katkıda bulunacak insanlardan oluşmalı. Bu 1 kişi, 100 kişi veya 1000 kişi de olabilir. Yaş aralığı, cinsiyeti, gelir düzeyi, yaşam tarzı, zevkleri, psikolojisi, eğitim düzeyi, yaşadığı bölge, ilgilendiği bilgi türleri, hatta her gün gittiği yol, kullandığı market ve daha fazlası - hedef kitlenizi mümkün olan tüm özellikleriyle bilmeniz gerekir. Onları en az 5 özellikle açıklayabiliyorsanız, bu doğru yolda olduğunuza bir göstergedir.
Hedef kitleniz artık belliyse, ayrıca hedeflerinizi ve yeteneklerinizi de biliyorsunuz, o zaman 2. öğe hakkında düşünebiliriz. Bu belirlediğiniz kitleye ne sunacağınız, başka bir deyişle değer önerisidir. Yürütmekte olduğumuz iş veya hizmetlerle ilgili değil, hedef kitlemizin bizimle yapmış olduğu tüm ilişkilerden kazandığı faydalara odaklanmamız gerekli. Demir borular üretip demire odaklanırsanız, plastik boru üreticisi yarara odaklanıp sizi geride bırakabilir. Daha geniş bir anlamda söylediğimizde, insanların ihtiyaçları var ve onlar bu ihtiyaçları karşılamaya dayalı kararlar veriyorlar. Diğer bir deyişle, bir blogcunun önereceği değer, çeşitli konulara değinip her zaman ona uygun hedef kitle bulmaya değil, hedef kitlesinin öğrenmek istediği konulara yönlendirmelidir.
Buraya kadar geldiyseniz, kendinize küçük bir sloganı çok görmeyin. Bu sizi hedef kitlenize tanıtacak anahtar mesajınız olacak. Önerdiğiniz değerleri ve vizyonunuzu yansıtacak basit, rahat anlaşılan ve dolgun bir mesaj. Örneğin:
"Anar Askarov 10 yıldan fazla deneğime sahip PR uzmanıdır ve o, yeni medya dünyasında bireylere kendi markalarını kurmak, korumak ve mesajlarını hedef kitlelerinde en doğru şekilde iletmek için danışmanlık yapıyor."
Günümüzde insanlar çok meşgul, markanız ve değerlerinizle ilgili bilgi toplamaya hevesli olmayabilir, onları detaylı okumaya ve anlamaya zaman kaybetmek istemeyebilirler. Anahtar mesajınızı okur ve karar verirler. Onları şaşırtın.
Buraya kadar anlattığımız üç öğe dördüncünün, yani markanızın konumlanmasına yardım ediyor. Bu öğe karışık ve gürültülü bir iş dünyasında sizi aydınlatacak olandır. Kısaca, genel literatüre göre konumlanma hedef kitlenizin düşünce ve tasvirlerinde edindiğiniz yerdir. Bu "yer" ne kadar farklılaşmış ve ne kadar duygusal değerlere dayanırsa, bir o kadar sarsılmaz olur. Bundan dolayı çoğu büyük markalar farklılaşma stratejilerine yönelir ve kendi hedef kitlelerine rasyonel faydalar ile birlikte duygusal değerler de önerirler. Bunlar yüksek itibarlı kişiler için de geçerli. Konumlandırma stratejinizi oluşturmak için çeşitli kaynaklar kullanabilirsiniz. Bunlar, hedef kitlenizin ihtiyaçları olabilir, onlara ulaşma yollarınızla ilgili olabilir veya sunduğunuz hizmetlerimizle ilişkilendirilebilirler.
Bir sonraki öğe tutarlılıktır. Markanıza en fazla değer kaybettirecek öğelerden biri onunla, özellikle de konumunuzla ilgisi olmayan işlere zaman ayırmanızdır. İşleriniz, stratejiniz, mesajlarınız, hatta amaçlarınız ne kadar tutarlıdır ve bir-birileri ile hangi düzeyde ilişkilidirler? Bu saydıklarım kendi vizyonunuza tam uygunsa, doğru biçimde uygulanırsa ve marka politikanızın ötesinde işler yapılmadıkça daha güçlü ve kalıcı marka imajı kazanabilirsiniz.
Kısacası, her zaman yeni bir iş ile ilgili düşündüğünüzde kendinize sorun: Bu iş benim markam ve vizyonuma ne kadar uygundur? Cevap vermekte tereddüt ediyor musunuz? O zaman bu fikirden vazgeçmekte tereddüt etmeyin. Tam tersi, cevabınız hiç şüphesiz "evet" ise, o zaman durmadan ireli…
Sonuncu öğe Sizsiniz. Kişisel nitelikleriniz, değerleriniz, kusurlarınız, yürüyüşünüz, gülüşünüz veya sizi karakterize eden her şey sizin kişisel markanızın ayrılmaz parçasıdır. Ciddi kişiliğe sahipsiniz ve ya neşeli. Rasyonelsiniz, ya da duygusal. Sakinsiniz, ya da çılgın… Karakterinizin özellikleri, insanların sizi tanımak için ilk referans aldıkları kaynaklardır. Davranışlarınızı izleyerek sizi tanırlar, sizi onlarla ilişkilendirirler. Fakat iş bununla bitmiyor. Empati kurmak biyolojik yetenektir, insanlar gerçekten isteyince tüm engelleri aşıp, hissettiklerinizi bile anlayabilirler. Bu zaman kandıracağınız sadece kendiniz olursunuz, bu da markanızın sonu demektir. Bu nedenle de gerçek vizyonunuz ve inandığınız yönde, bir başka deyişle, kendinize göre markalaşmak bir zorunluluğa dönüşüyor.
Bahsettiklerim kişisel itibarın ve kişisel markanın temel yapı taşları. Ciddi bir araştırma ve inceleme gerektiriyor. Bu araştırmanın ilk aşaması da kendinize doğru sorular sormanızla başlar. Daha sonra bu soruları diğerlerine sorabilir ve yanıtları kendinizkilerle karşılaştıra bilirsiniz. Bu 6 öğenin dışındaysa her zaman dikkate almanız gereken kişiye, yere ve zamana özgü pek fazla öğe bulunabilir. Onlarla ilgili karar verirken de temel öğeler için geliştirilen stratejiyi izlemeniz gerekmektedir.