RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

KKTC 32 yaşında

15 Kasım’da İstanbul’da 16 Kasım’da Kıbrıs’ta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümü resepsiyonlarla kutlandı. İstanbul Başkonsolosunun ev sahipliğinde yapılan resepsiyona Türk Kıbrıs’ta askerlik yapmış, o zor günleri yaşamış emekli askerler vardı. Türk Mukavemet Teşkilatı mensupları katıldılar. Gazeteciler, yazarlar, şairler de oradaydı. Ben de Yenigün Gazetesi’nin yazarı olarak orada hazır bulundum. Kıbrıs’ta yetişmiş bir hanım şarkıcı  şarkılar söyledi, Halk Oyunları ekipleri oyunlar sergilediler. Başkonsolos ev sahibi olarak yaptığı konuşmada Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk Kıbrıs’a deniz altından kanal döşeyerek içme suyu götürmesini minnetle andı. Nice 32 yıllara KKTC diyelim.

Xxxx

Göz yaşı İslam milletlerinin kaderi gibi. Asyalı münafıklar yüzünden ağlar Müslümanlar, Avrupalı keafirler yüzünden ağlar Müslümanlar, kendi dinlerinden, kendilerinden yöneticilerden göz yaşı döker Müslümanlar. Aristokrat yöneticiler, laik yöneticiler, kapitalci yöneticiler, komünist yöneticiler zulmederek ağlatır Müslümanları. Müslüman yönetenler de zulümden ari olamazlar. Güç bende, ben en büyüğüm, bana tabi ol, bana biat et diyen yöneticiler göz yaşı döktürür Müslümanlara.
Yaptıklarını da savunmak için ‘kader adalet ediyor, sen de hak etmiştin’ zarfına sığdırırlar zulümlerini. Kader adalet eder etmesine de kaderin adaleti senin zulmünle gerçekleşir. Yani sen zulüm etmiş olmaktan kurtulamazsın. Yaşasın zalimler için cehennem.

Xxxx

Ne kadar çok hata yaparız hayatımızda! Her an kendimi hesaba çeken ben o kadar çok hata ediyorum ki şaşıp kalıyorum. Hiç bilmediğim duyguları yaşamaya hevesleniyorum. Olmuyor elbette. Önce bilmek gerek. İnsan yönetmek bir sanat. Bu sanatı bilmeden uygulayamazsınız. Anne-babalar, büyükler yetişkinler, örnek alınan insanlar, öğretmenler, imamlar, amcalar-dayılar, halalar-teyzeler, dedeler-nineler yanlış yapmasa, gençler, çocuklar yanlış yapmayı öğrenemezler. Öğrenemedikleri yanlışları da yapamazlar. O halde yanlışın hatanın kaynağı yetişkinlerdir.
Apartman yöneticisinden, devlet yönetimine, milletlerarası kuruluşların yönetimine kadar her mertebede görev alan insanlar da kendilerinden öncekilerden öğrenirler oradaki rollerini. Gün gelir beğenmedikleri uygulamaları o andaki, o makamdaki durumlarına uygun bularak uygularlar. Önünde iyi misalleri olmayanlardan iyi davranış biçimleri beklemek doğru bir beklenti değildir.

Xxxx

Ve bir hadisi şerif mealine gelelim. ‘Her gelen gideni aratır’. İşte yeni yönetimin eski yönetimi aratmasının sırrı da burada. İyi misali olmayan yönetici, kötü misalleri izleyip öğrenmiş yeni yönetici olarak eskilerden öğrendiklerini tekrarlayacak ve hatta hep bir adım daha cesur, cüretkear davranacak. O bir adım hadisi şerifi teyid edecek ve gelen gideni aratacaktır. Hayatı boyunca her duyduğundan, gördüğünden, yaşadığından öğrenimin tamamlayan insanlara, bu yaşadığı tecrübelerin öğrettiğinden başka bir şey yaptıramazsınız.
Onlar da başka türlü davranmak istese bile bunu gerçekleştiremezler. Her deasında su akar yatağını bulur. İşte bu yüzden gelen gidensi aratır.

Xxxx

Kültür faaliyetleri adıyla her semtte etkinlikler düzenleniyor. Her biri bir yol tutturmuş. Kimi Safahat okumaları, kimileri Mesnevi okumalarıyla yılan hikeayeleri anlatarak nafakalarını topluyorlar. Kimileri de yaşlıların nefsini okşayarak para aktarıyor kuruluşuna. Asgari ücretin bin lira olduğu bir memlekette bir saat ipe sapa gelmez laflar ederek belediye kasasından para alanlar evlerine helal para getirdiklerini düşünmeden önce icraat fetvacısı hoca efendiye bir sorsunlar.

Xxxx

Benim medeniyetimde dini nasihatler anlatan kitaplar, ilmihal bilgisi veren kitaplar, hadis ve siyer kitapları yazanlar bu kitapları ücretsiz dağıtırlardı. Din para ile satılmaz diye. Dini kitapların üzerine fiyatı değil ama hediyesi yazılması bile bir yozlaşmanın başladığı günlerdi. Şimdi kitap bile yazmadan ha bire din din din diye anlatanlar, dini sadece anlatmak için, başkalarına tavsiye etmek için inzal olmuş sanıyor. Yaşamadığınız şeyi belediyeden nafaka almaya alet etmekten vaz geçin.

<