KONUŞMAK, DİNLEMEK, ANLAMAK
Sevgili dostlar, “Bülbülün çektiği çile dilindendir.” , “Söz gümüş ise sükut altındır.” , “Boğaz kırk boğum, kırk düşünüp bir söylemeli” , “Dilim seni dilim dilim keserim” şeklinde toplum içindeki yaygın olarak kullanılan deyim ve özdeyişlerinin kendileri bile konuşmanın dirhemle ölçülmesi gereken ifadeler olması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Yukarıdaki özdeyişleri örnek göstererek, büyüklerin yeni yetiştiğimiz çağlarda bizlere “Konuşmasını dinlemesini, oturmasını kalkmasını bil” şeklinde verilen terbiye telkinleri elbette boşuna değildi.
Konuşmak, insanların dertlerini anlatmaları, kendilerini ifade etmeleri ve karşılarındaki insanı etkilemeleri açısından son derece önemli bir eylem. Ancak konuşmasını bilene!..
Konuşmasını bilmek ise ya doğuştan gelen bir yetenek, ya da sonradan alınan bir eğitimin sonucunda kazanılan özellik.. Her iki şekilde de hoş sohbet, dinlenmesine doyum olmayan, adeta bir edebi güzel sanat eseri niteliğinde etkileşimler ortaya koyan kültür birikiminin ürünü…
“Ağzından bal damlıyor” deyiminin kaynaklandığı yer de burası işte..
Konuşmanın, kendisiyle birlikte ortaya konulan en önemli özelliklerinden birisi de dinlenir olmayı sağlamanın güçlü etkisini dikte etmekten geçiyor.
Konuşurken karşımızdakilere kendimizde var olan bilgi birikimini düzgün cümlelerle aktarabilmek ve nezaket kurallarının dışına çıkmadan oluşturulan sohbet havası, konuşmak sanatının vazgeçilmez özelliklerinden bazıları..
Düşünmeden konuşulan her cümle ise toplum içinde insanın kendi hanesine yazılan eksi puan…
Değerli okurlar, konuşmak dinlenir olmak ne denli önemliyse, medeni olmanın en önemli kriterlerinden birisi de dinlemeyi bilmektir.
İyi bir dinleyici, ortamın anlaşılır ve diyalogun sürdürülebilir olmasında iyi bir konuşmacının oluşturduğu etkinin çok daha üstünde önemli rol oynamaktadır.
Karşımızdaki insan iyi bir konuşmacı olmasa bile sözünü kesmeden sonuna kadar dinlemek görgü meselesi olduğu kadar, onu anlamamıza yardımcı olması bakımından gereklidir.
Dolayısıyla sabırla iyi bir dinleyici olmanın kazancı öncelikle kendimize..
İyi bir konuşmacı olmak anlaşılabilir olmanın, iyi bir dinleyici olmak anlamanın vaz geçilmez unsurlarıdır.
Anlamak ise maksimum faydaya ulaşılabileceğimiz amacımız olmalıdır.
Konuşmak, dinlemek ve anlamak…
Bütün hayatımızı kapsayan bu üçlüyü, dikkatimizden hiç kaçırmayarak içinde yaşamak zorunda bulunduğumuz sosyal hayatın ta kendisi olarak kabul etmek zorundayız.
Dinlemekle geçen zaman konuşmakla geçen zamandan daha değerlidir. Anlamakla kazanılan ise her ikisinden de değerlidir..
Esen kalın.