CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

KÖPEKLER

Sosyal medyamız ,artık kabak tadı vermeye başlayan  altılı masa sohbetlerini   terk etmiş gibi görünüyor. 

Şimdi gündem sokaklar..

Şimdi    geceleri  soğuk  ve ıssız  sokaklarda  gözden  ırak üşüyüp  donmaya yatan titrek  insan  ve köpek gölgeleri oynaşıyor. 

Şimdi açlıktan ve sıkıntıdan  insanları  ısırmaları ihtimal dahilinde olan  köpekler ile gölgeleri dolaşıyor.    

Masa başı haberlere göre bu can dostları , bugünlerde  gruplar halinde dolaşıp okullardan dönen çocukları, işten eve yayan dönen işçileri,  memurları   ısırmak üzere  yollarını gözlüyorlarmış . 

Bu sabah  fırına giderken  Üsküdar Belediyesi’nin  yapılan bir ihbarı değerlendirip Selimiye Çiçekçi durağına  köpekleri toplama  aracıyla küçük dostlar ekibini  gönderdiğini gördüm.

 Durakta küçük  pencereleri demir parmaklıklı  sevimsiz araba hayvanları toplamak üzere gelmişti. 

Arabanın çevresinde hayvanların  hamisi  Güven ile  iki belediye personeli konuşuyordu.  Köpekler de bu konuşmaya kulak kabartmıştılar.  

Yanlarına yaklaştım.    Güven beni  görünce sevindi. Beni şahit tuttu ; İsterseniz beni bu abiye sorun deyince , dedim ki; 

-Namazgahta   kümelenen bu  köpekleri tek başına sahiplenen, onları bağışlar yoluyla karınlarını doyuran , hasta olduklarında onları  kucaklayarak veterinere götüren merhamet sahibi  bir kişidir , dedim. 

Ekip  şahadetimi kabul edip konuşmasına  devam etti...

Esmer, ince ,  uzun takriben  35-40 yaşlarında nereden gelip nereye gittiğini bilmediğim bu hayvan dostu  gencin merhametine her zaman şahadet edeceğim. Onun çabaları sayesinde  semtimizde bir tek insanın  hayvana,   bir köpeğin bir insana karşı tacizi   olmamıştır. 

Allah'a hamdolsun, bu hayvanlarla sulh ve sükun içinde yaşayıp gidiyoruz. 

Belediye ekibi ile köpekleri arkada bırakıp denize doğru yürüdüm. 

Yolda aziz dostum, arkadaşım semtimizin çiçek abilerinden Ataner Bey’i    halk ekmek büfesine  giderken gördüm. Kendisi makina mühendisi olup  semtimizin  arif ve zarif  nadir  insanlarındandır. Yardımseverdir.  Okumaya, edebiyata meraklı bir adamdır. Dev gibi bir  cüssesi, kuş naifliğinde  bir yüreği  vardır.   

Elindeki poşete baktım. Ataner  Bey  nüktedan, şakacı bir adamdır ; 

“Adamın  biri, yolunu   kesen bir köpeğin taciziyle karşılaşırmış. Köpek adamın  elindeki poşeti koklamadan bırakmazmış. 

Hatta bir keresinde adamı ısırmış da.  Adam da poşetin içine bir taş koymuş köpeğin önünden öyle geçmeye başlamış.

Gene bir gün  adam  , yolunun üzerinde kendisini  bekleyen köpek tarafından taciz edilince adam poşeti köpeğe havale  ederek saldırıyı bertaraf etmiş.  Darbeyi alan köpek can havliyle  kaçmış ve  bir daha adamı taciz etmemiş. 

Adamın  elindeki poşeti sormuşlar. Adam bir elindeki poşeti , bir de köpeği işaret  ederek ;“ bunun  sebebini bir ben bilirim, bir de şu köpek" demiş..

İstanbul’un   Üsküdar’ında Selimiye mahallesidir ikametgahımız. Yahya Kemal , mahallemizden    İstanbul’u  seyredip Aziz İstanbul şiirini yazmıştır...

Ekmeğimi alıp eve doğru dönerken durakta bekleyen  belediye arabasının Güven’i alıp hareket ettiğini , köpeklerin de peşlerine takıldığını gördük. Dönerci Hasan' a sordum; “Bişe yok. Gelecek ”  dedi. 

Bir zaman sonra köpekler durağa dönüp ön ayaklarını uzatıp bazı düşüncelere daldılar.

 Dillendiremedikleri bazı endişeleri vardı tabi. Artık çocuk parkına dönüştürülen namazgaha giremiyorlar, oynayamıyorlar. Soğuk kaldırım taşlarına öylece uzanıp önlerine konulan  sakatatları canları hiç çekmiyordu...

<