NURAY ÇAĞLAR

NURAY ÇAĞLAR

KRALİÇEMİZ KADINLAR

Deprem oldu yüz bine yakın kaybımız var… Vicdanlar sızlıyor…

Bu dehşet günlerinde bile yaraları kanatan manzaralar eksik olmuyor…

Türkün töresinde kadının yeri ayrı ve saygın bir kimlik..

Tarihin derinliklerinde kadın “Han- Kağan”la aynı statüde yer almış… “Hatun ve kadın”  bugünkü moda deyimi ile  “kraliçe”  sözcüğünün karşılığı olmuştur.

Türk Kağanlarında ve Moğol İmparatorluğunda çok sıkça kullanılan   “Han” veya  “ Kağan” "ın karşılığı olan bir kadın “asalet” unvanıdır.  

 Osmanlıda da hatun terimi kadınlar için bir onur olarak kullanılmıştır, kabaca İngilizce kadın terimine denktir ve katun'un farklı bir yazılışıdır. Çoğu Türk unvanı gibi, ilk addan sonra kullanılır. Geleneksel olarak hatun diye hitap edilen kadınlar hep yetkili kimliklerdir.

Ama bizim magandalar kendisine hayat veren, çocuğunu doğuran kadını katletmekte ve de bunu bir “namus meselesi” veya “delikanlılık raconu“ olarak gösterme çabasındadır…

Ve ne yazık ki; Arap kültüründen bize devşirilen bu aşağılanma ve yok sayma kültürü yozlaşma sürecinde Türk kültürünün genellikle alt yapısında vücut bulmuştur…

Oysa dünya tarihinin önde gelen bilgin insan kadının yüceliğinden ve asaletini çok veciz ifadelerle anlatmışlardır.

Bizce hümanist felsefenin kurucusu Mevlana’mız , Türklüğü modern ve seküler yaşamla  ve  laik dünya ile harmanlayan yüce Atatürk’ümüz ve diğer ünlü düşünürler kadının asaleti ve yüceliği için bakın neler demişler;

 xxx

 Cahildirler kadından üstün olduğunu sananlar demiş, Mevlâna.

 Mustafa Kemal Atatürk "Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir."

Kadın, bilmeyene nefs, bilene nefestir demiş, Şems-i Tebrizi.

 Goethe'ye göre, kadını, şiiri, müziği sevmeyen, ömrü boyunca ahmak kalır.

 Karl Kraus'a göre, bir kadın olmadan yaşanmayacağı doğru değildir, bir kadın olmadan yaşanmış olunmaz sadece.

Winston Churchill, benim en parlak başarım, eşimi benimle evlenmeye ikna etmemdir diye özetlemiş.

 Charlotte Whitton ise, kadınlar, hayatta yapmaları gereken şeyleri, kendilerinin yarısı kadar bile iyi olmayan bir erkeğin yaptığından iki kat iyi yapmak zorundadır, neyse ki, bunu yapmak zor değil diye gülümsemiş.

 Lynda Lee-Potter'a göre, güçlü erkekler, kadınların desteğiyle başarılı olurlar, güçlü kadınlar ise kocalarına rağmen başarılıdır.

 Aristotle Onassis, eğer ki kadınlar olmasaydı, dünyadaki paranın hiçbir değeri kalmazdı diye izah etmiş.

 Rudyard Kipling, kadının tahmin ettiği şey, erkeğin emin olduğu şeyden daha doğrudur demiş.

Henry Miller'a göre, kadınlarla ilgili yapılabilecek üç şey vardır; onu sevebilir, onun için acı çekebilir, ya da onu edebiyata çevirebilirsin.

Honore da Balzac, bir kadına inanmak, ona tapmak, onu hayatın başlangıç noktası, ışığı bellemek… Bu, yeniden doğmak değil de nedir, diye sormuş.

Charles Bukowski, hıçkırarak ağlayan bir kadının gözyaşları, ağlatan adamın başına geleceklerinin altına atılacak imzadır diye uyarmış.

Tolstoy, kadın öyle bir konudur ki, onu ne kadar incelersen incele, her zaman yepyenidir demiş.

Turganyev, bütün dehamı, bütün eserlerimi, akşam yemeğine geç ya da erken gelmemle candan ilgilenen bir kadın uğruna feda etmeye hazırım, diye yazmış.

Gökyüzünün yarısını kadınlar taşır diye Çin atasözü var.

 Kadın, bir erkeğin kendisini sevmediğini, ondan daha önce fark eder diye Rus atasözü var.

 Pablo Neruda, bir kadın söyleyeceği çok şey olduğu halde susuyorsa, erkek artık tüm şansını kaybetmiştir demiş.

 xxx

Maganda kültürü ise bu hazinemizi, yani kadınlarımızı aşağılamakta ve yine ne yazık ki katletmektedir.

Ve maalesef bu kişiler bazı çevreler tarafından da kutsanmaktadır

Kızların 9 yaşında evlendirilebileceği “resmi fetva” sayfalarında yer almıştır…

Buna bir dur demek gerekir.

<