CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

KURMANCAN DATKA (1811-1907)

Bir Kırgız kadın lider, Kurmancan Datka, tarihi Oş şehri yakınlarındaki Madı köyünde  doğdu.  

Bargı kabilesinden bir çiftçi olan Mamıtbay’ın kızıdır.

17 yaşındayken, görücü usulüyle, evlendi.Bir yıl sonra kocasını terk edip, baba evine döndü.

Çok genç olmasına rağmen, akıllı,düşünmeden konuşmayan ve değerlerinden asla taviz 

vermeyen Kurmancan, 1832 yılında Hokand Hanlığının ünlü komutanı Alimbek Datka ‘nın 

dikkatini çekti,onunla evlendi.

Bu evlilikten 5 oğlu ve 2 kızı oldu. 

Eşinin aldığı politik kararlarda etkili oldu.

Eşi  Alimbek’in 1862 yılında bir suikaste kurban gitmesinden sonra  güneydeki Kırgızların başına 

geçti 

Çevresine “batur” denilen savaşçı gençleri topladı. Kısa bir süre içinde, 10.000 “yiğit”den 

oluşan bir orduya kumanda etti.  Güney Kırgızistan’daki Alay bölgesinin yönetimine aldı. 

Buhara ve Hokand Hanlıklarına da hakim oldu

 O sıralar Ruslar ,Orta Asya’yı  büyük askerî olanaklarla yerel halkları kendisine bağlamak üzere 

harekete geçmişlerdi..

 Hokand, Hive ve Buhara Hanlıkları da birbirleriyle anlaşmazlık içindeydi.

Rus Birlikleri 1877 yılında  Hokand Hanlığını işgal  ettiler, ardından, Kurmancan’ın 

yönetimindeki Alay vadisine ulaştılar.

Kurmancan ,üstün Rus birlikleriyle savaşa girip halkını kırdırmak yerine, diplomasi yolunu seçti; 

işgal güçlerinin komutanıyla uzlaştı. Böylece halkının barış içinde onurlu yaşamasını sağladı.

Ruslara karşı başkaldıran  en küçük oğlu Kamçıbek’ i zindandan kaçırmayı teklif ettiklerinde 

 Kurmancan  onlara şöyle dedi :

-  "Evet biliyorum, bu dediklerinizi yapabileceğinize eminim. Ancak bu olay nice annenin 

gözyaşlarına neden olur. Benim oğlum idam edilirse  bir tek ben ağlarım. Başka analar 

ağlamasın.".

 Ruslar Kamçıbeki şehrin merkezinde büyük bir halk kitlesinin önünde infaz etmeye 

hazırlandıkları bir sırada Kurmancan Datka atına binip meydana gelerek şöyle dedi: 

-  '' Oğul, metanetini  kaybetme. Sen şehit oluyorsun. Bu rütbe herkese nasip olmaz. Unutma 

ki, atalarımızın hiçbiri sıcak yataklarında kendi ecelleri ile ölmedi".  

vasiyetinden:

''... çocuklarım,birisine ak ellerinizle hizmet ederseniz, onun ak hizmetini 

görürsünüz.  

 Rahvan ata binen arkadaşından ayrılır. 

Güçlü, kuvvetli birisine değil halka hizmet edin.Halktan saygı görürsünüz ; 

altınızda at olur, üstünüzde ev olur, sırtınızda gömlek olur.”

1907 yılında 96 yaşında hakkın rahmetine kavuştu.  . Vasiyeti üzerine mürşîdi Salâhuddin İbn-i 

Mevlânâ Siracüddîn’in  ayak ucuna başı gelecek şekilde defnedildi.  Bununla  Kurmancan , 

bütün insanlığa; mânâ sultanlarının yanında madde sultanlığının hiç bir şey ifade etmediğini, 

insanların; ancak mânâ sultanlarının eteğine yapışmakla kurtulabilecekleri mesajını vermiştir.    

(not: yukarıdaki yazı net’ten derlenen bilgilerle oluşturulmuştur)

<