KURT BAŞLI KILINÇ...
KURT BAŞLI KILINÇ...
Bu milletin, bu halkın ordusu, dünyanın pek çok ordusunun aksine, yüzde yüz halka dayanan, yediden yetmişe asker olan bir halkın milli ordusudur.
Bir takım basının ve politikacıların komutanlar ve teğmenler aleyhinde veya lehinde bir kampanya açtıklarını, bu kampanyaların düşmanlarla işbirliği etmek anlamı taşıdığını ve komutanları küçük düşürmeye taşıdığı manidar olmakla beraber ibret vericidir...
Şerefli Türk Silahlı Kuvvetler, asıl böyle davranışlarla politikaya itilmektedir. İtenlerin bir kere daha düşünmesi gerekir.
Türk Cumhuriyeti'nin temel ilkesi, nasıl ki, devlet işlerine din karıştırılmaması gibi, Ordu'ya da siyaset karıştırılmamasıdır...
Türk Ordusunun Geleneği
Bu halkın, bu milletin ordusunun değişmez bir geleneği vardır. Kurulduğu günden beri hiç değişmeyen bir gelenek. Bir yerde çadırlı ordugâha geçmek gerekti mi, mutlaka ve mutlaka ilk olarak erlerin çadırları kurulur kazanları kaynatılır, karavanalar dağıtılır, onların istirahati sağlandı mı, sıra erbaşlara gelir. Erbaşlardan sonra, astsubayların, sonra subayların ve komutanın çadırı kurulur.
Ordunun bütün fertlerinin karnı tok, sırtı pek olmadıkça komutanların karnının tok, sırtının pek olması hiç bir şey ifade etmez. Ordumuzun binlerce yıllık geleneği bu olduğu içindir ki, astlar, üstlerini sever ve sayarlar...Emir Komuta zinciri hakimdir.
Bizim Ordumuz işte böyle bir ordu ...
Tarih'de Türk kılınçının önemi...
Eski Türk kurganlarında kılıç, Türk savaşcısının en çok kullandığı silah idi. Genellikle ahşap olan Türk kılıçlarının kabzaları sade ve yalın değildi; kabzaların başı, bazen Türklerin hayatında önemli yer tutan sembolümüz kurt başları şeklinde yapılarak, kılıçlara bir sanat eseri özelliği kazandırılıyordu.
Hatta kılıç ile ilgili tarihe geçen bir hadise de vardır. İkinci Beyazıt'ın oğlu Yavuz Sultan Selim'e söylediği söz: Rivayet odur ki, tahta geçip babasını dimetoka'ya süren Sultan Selim, bununla da yetinmeyip, babasına zehirli şerbet içirmiştir. Beyazıt şerbetin zehirli olduğunu bile bile içmiş ve şu sözü söylemiştir ; " Kılıncın keskin, ömrün kısa olsun"
Ahı tutmuş, Yavuz topraklarına toprak katmış ve 8 yıl tahtta kalabilmiştir..
Kardeşlerim ; Bizim savaşçılığımız da önemli rolü olan Kılınç, sadece düşmana çekilir. Genç Teğmenlerin de tahminim odur ki, bu kılıç gösterisi bir geleneğimiz olduğundan düşmana gözdağı için çekilen gösteridir. Söylediği sözler ise hemen hemen hepimizin söylediği gerçekçiliği olan "Atatürk'ün askerleriyiz" olmasıdır. Benim iyi niyetli düşüncelerim bunlardır.