KÜSKÜnleR...
Erdoğan’ı lider yapan, başkanlık koltuğuna taşıyan halk siyasetteki gelişmeleri dikkatle izliyor, anlamaya çalışıyor.
Hesabını , kitabını, işini aşını dikkatle seçen, ince işlerde muhteris , acımasız , cübbesine ve kundurasına toz kondurmayan bir siyasi Bülent Arınç , nihayet konuştu; liderine karşı gelip ; Kral çıplak ! dedi.
Konuşmasını muhalefetin alkışları arasında bitiren Bay Arınç , bir kahraman edasıyla kürsüden inip önünden geçerken Kılıçdaroğlu ‘na selam çaktı .
Gene gözden düşünce Ankara’nın en mutena semtinde lüks bir ofis açarak kendi izzet ve ikbali hususunda fırsat kollayan Hüseyin Çelik de pencereden başını uzattı bir takım sözler söyledi.
Sorulduğunda Erdoğan’a ; Hakkınızda bunlar böyle böyle konuşuyor. Ne emredersiniz?
Sayın Erdoğan naiplerine; küskünleri artırmayınız, buyurdu.
Devri saadetlerinde çıt çıkarmayan diğer küskünler (!) de altlarından koltukları alınınca muhalefetin altılı masasına velinimetleri Erdoğan’ın siyasi hasımları olarak oturmuşlardı.
Sayın Erdoğan' ın küskünlük hususunda siyasi manevralarla hasımlarının önlerini çevirmeye çalıştığını düşünebiliriz. Ne var ki, halk halk edildiğinden beri küskün!
Atalarımız Adem Aleyhisselam’ın işlediği bir fiil yüzünden yeryüzünde yaşamaya mecbur edilince halk kendi içinden fırkalara ayrıldı. Fırkalar yani partiler icat olunduğunda menfaat meseleleri su yüzüne çıktı.
Yeryüzü birden bire kazan-kaybet çatışma alanı oldu. Derler ki, Habil- Kabil hadisesi bu yüzden olmuştur.
Halbuki Yüce Yaratan insanlara seçme iradesi (hür irade) vermiş, hür iradeleriyle yaptıklarından sorumlu tutmuştu. Sözleşmelerini kazan- kazan ya da üçüncü bir yol seçeneğine göre düzenleyenler adil ve mutlu dünyanın kapısını açacaklardı.
O gündür bu gündür insanlar toplum içinde Allah'ın emir ve yasaklarına uymadıklarından, kazan – kazan seçeneğine göre hareket etmediklerinden mutsuzdur.
Bugün fırkaların başına geçen ya da fırkalar içinde rahatsız bazı siyasiler, bu küskünler üzerinden rant devşirmeye devam ediyorlar.
İyi zamanlarda lidere ağamsın paşamsın, kralsın, sultansın diyen bazı iri kıyım siyasiler koltukları devrilince liderlerine öfke kusup, kral çıplak ! şeklinde tepki gösterebiliyor...
Halk değerlerine, ilkelerine sahip çıkılmasını istiyor. Halk, liderine ihanet eden siyasilerin ihanetini kendine ihanet sayıyor.
Peki bu durumda halk ne yapsın ? Halk belli ki kal-u beladan beri küskündür!
Adaletsizliğin getirdiği fakirlik, alım gücünün düşmesi,hırçın siyasilerin küfürleşmeleri yüzünden halk yorgun, küskün ve öfkeli.
Sayın Erdoğan fırkanın küskünlerini küstürmeyelim ya da küskünleri artırmayalım derken halkın küskünlüğünü dikkate alıyor mu ?
Halk küserse siyasetin sonu da hüsran olur !