LAF OLA BERİ GELE..
LAF OLA BERİ GELE..
Saçma, sapan sözler...
Biz enerjimizi bunca önemli işlere harcamamız gerekirken, yok eski Osmanlı dili, (sanki Osmanlı'nın harfi mi vardı?) yok mezar taşlarını okuyamıyoruz, bırakın bu ucuz kahramanlıkları, Türkçe’ye önem veriniz ve Türklük mertebesini yükseltmeye gayret ediniz..
Bakınız; Peyami Sefa'nın o dönemde yazdığı bir kitabından alıntı ile şimdiki zamanı karşılaştırdığımız da, artık çözülmedik bir yazı olmadığını göreceksiniz. Ne kadar bu insanların boş ve Arabizm sevdalısı olduklarına şahit olacaksınız. Yeni dünya düzenin de ise, hâlâ gerici fikirlerinin devam ettiğini anlayacaksınız.
Peyami Sefa:
" Arab harfi bilmeyen bir genç için Türk tarihinde ve Türk edebiyatında orta seviyeyi bulacak kadar derinleşmek imkânsız. Bu genç, Naima'yı, Peçevi'yi, Cevdet Paşa'yı okuyamaz. Bunun gibi el yazması, taş basması veya matbu 45 bin eserden hiç birini okuyamaz.
Ziya Paşa'dan, Abdülhak Hâmid'e kadar muasır edebiyatın hiç bir şahsiyeti ve eseri üstünde fazla duramayacak.
Edebiyat-ı Cedide için de öyle. Rübâbı Şikeste'nin de, Halük'un Defteri'nin de, Eylül'ün de, yeni harflerle basılmış nüshaları yok. Hattâ Yakup Kadri'nin, Falih Rıfkı'nın, Halide Edip'in, hatta bizi yaşlarda muharrirlerin, bütün eserleri yeni harflerle basılmış değildir.
Her eyin Türkçesi var, Rahmetli Peyami Sefa, var şimdi var!..
Şimdi Rahmetli değerli şahsiyetlerin kitapları yeni Türkçe harfler ile basılmış mıdır?
Naima : temel eseri ; Tarih-i Naimâ'dır. Tarih de eserlerini 1574-1651'e getiren Naimâ Osmanlı İmparatorluğu'nun en zayıf zamanlarına rastlar. III. Mehmet'in tahta geçtiğinde kardeşlerini nasıl idam ettirdiğini açık açık anlatmıştır. Şehzade Mustafa'nın son anındaki beyitini şöyle nakleder.
Nâsiyemde katip-i kudret
Ne yazdı bilmedüm,
Âh, kim bu gülşen-i alemde
Hergiz gülmedüm.
Damat İbrahim Paşa'ya gönderdiği de şöyledir.
Sen ki lalamsın, burada
Muharebe içün seni serdar
İdüp ben buradan
İstanbul'a revân olsam olmaz mı?
İbrahim Peçevi veya Peçuylu İbrahim Efendi: (1574-1650 Budin) Macaristan doğumlu Osmanlı tarihçisidir. Macarlar tarafından (Vakaüvis) adıyla tanınır. Macarca eserleri bulunmaktadır. Yazdığı iki ciltlik Tarih-i Pecevi 17. Yüzyıl ve öncesi Osmanlı tarihinin en önemli kaynaklarından biridir.
Ahmet Cevdet Paşa : 1822-1895 Tarihçi, hukukçu, şair. Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa Cevdet Paşa'nın en tanınmış eserleridir. Devrin siyasi, ahlaki cephesini anlatır.
Daha diğer rahmetli büyüklerimizin eserlerini ve Türkçe çeviri kitaplarını anlatmama gerek kalmadı.
KURAN: Türkçesi ( OKU ) demektir.... yeter ki okuma isteğiniz olsun, her anlamadığımızın dilin de karşılığı var.
Şimdi bunlar neyin hesabını yapıyorlar. Ümmetçilik senaryosun da figüran rolü mü oynamak istiyorlar? Yoksa Türklük ve Türkçe ile bir sorunları mı var ?
Hz. Mevlana’dan: "Dün dünde kaldı cancağızım, yeni şeyler bulmak lazım"
Eski harflerden medet umuyorsanız, Türklük gayeniz varsa Atamız olan, Göktürk Orhun Abidelerdeki 36'li Harfli ana alfabemiz ile ilgilenin..
Beyler; biz artık Türk hazinemizi bulduk. Kaybetmeyiz...1950'lerde İsmet Paşa'nın oy uğruna, tarikatlara, cemaatlere iyi görünmek için, Türkçe Kuran inkılabını ve ibadetini zayii ettiğini okuyoruz, biliyoruz. Artık Türk yeni nesil uyandı...
Allah akıl verdi kullanamadım,
Alim- ulemâ olsam da ne fayda ?
Ol nefsim üstüne çullanamadım,
Âlim - ulemâ olsam da ne fayda ?
Fakire hayır-hasane yapmadım,
Muhtaç- düşküne dönüp bakmadım,
Çorbasına bir fiske tuz katmadım,
Bilgi- görgü- takvâ dolsam da ne fayda ?
Kalın sağlıkla.
Tanrı Türkü Korusun.
Sevgi ve Saygılarımla.