Likya 2
Antalya-Muğla illerimiz arasında 535 kilometrelik bir alan. Burada şehirler kurulmuş, insanlar
yönetilmiş, insanlar yaşamış, mutlu olmuş, üzülmüş, her kes kendi kaderini yaşamış. Köleler
hizmete zorlanmış, seçkinler zulüm etmenin tadına varmışlar. İnsanlar dağlardaki kayalara
seçkinleri için evler ve sonra da mezarlar oymuşlar. Ama ecelin elinden kimse kurtulamamış. Onlar
tarihte yerlerini alırken, çağdaşlarım şimdi oralarda geziler yaparak, anlamayan meraklı tavırlarıyla
kalıntılara bakıyorlar.
xxxx
‘Antik Likya Uygarlığı Kentleri, Akdeniz Bölgesi’nde Teke Yarımadası’nda yer almaktadır. Antik
Likya, güneyde Akdeniz, batıda Karya ve doğuda ise Pamfilya ile komşudur. M.Ö. 1. yy.’ın
ortalarında ise 23 kentten oluşan “Likya Birliği” oluşturulmuştur. Bu birlik tarihteki ilk demokratik
birlik olup, günümüz demokratik sistemleri için de esin kaynağı olmuştur. Bu federasyonun önemli
kentleri Patara (başkent), Xanthos, Pinara, Olympos, Myra ve Tlos’tur. Bunlara daha sonra Phaselis
de eklenmiştir. Teke Yarımadası’nda Likya Birliği’ne ait daha küçük kentler de bulunmakta ve bu
kentler sistemli kazılar, sikkeler ve yazıtlardan bilinmektedir. Bunlar arasında ise Andriake, Sura,
Kyaenai, Limyra, Theimmusa, Simena, Istlada, Trebende, Aperlae bulunmaktadır. Bu seri adaylık
önerisi, dünyada sadece bu bölgede yaşamış ve yok olmuş olan Likya Uygarlığına ait Patara’daki
Parlamento binası, Likya kaya mezarları, kale kalıntıları, toplumun inanç sistemlerini yansıtan
tapınak kalıntıları, Likyalıların toplumsal hayatları ile ilgili bilgiler veren kent kalıntıları gibi benzersiz
kalıntıları içermektedir. Likya parlamentosunun yapısı ve kentlerin büyüklük ve nüfusuna oranlı
olarak belirlenen temsilci sayısı antik dünyada benzersizdir. Antik Likya Uygarlığı Kentleri bu
nitelikleri ile UNESCO Dünya Miras Listesi’ne önerilmektedir.’
Xxxx
O dönemde ve hatta 8. Yüzyıla kadar bile daha çok şehir devletleri ve şehir devletlerinin
birliktelikleri vardı. Demokrasi denilen özgürlükçü ve bireyin düşüncesine önem verildiği
günlerde kurallar vardı. Her kural özgürlüğü sınırlandırır. Demokraside özgürlük ve birey
düşüncesi önemlidir ama kurallarla sınırlandırmalar da çok önemlidir. Atina ve Sıparta şehir
devletlerini düşünürsek demokrasinin 1. Yüzyılda görüldüğünü iddia edersek, Atina ve
Sıparta’da demokrasinin kuruluş günleri demek gerekir.
Xxxx
Bir tur şirketiyle Antalya Muğla arasında bugünkü adlarıyla Fethiye ve Göcek arasında dolaşıp
durduk. Daha çok tekne turlarıyla denizle, limanlarla, koylarla, pilajlarla ziyaretçilik oymadık.
Rehberimiz durmadan anlattı. Onun ne çok şey bildiğine hayret ettim. Bitki örtüsünden,
yeryüzü şekillerine, şehirlerde sanayiye, ilim ve irfana hizmet eden adamlardan, o beldelerde
çekilen filimlere kadar her şeyi anlatıyordu. Baazan tarihle örtüşen baazan efsaneyle karışık
masallar anlattı. Şunu anladım ki, insanlar bir yere gezmeye gidiyorsa mutlaka rehberle
gitmelidir. Rehberin anlattığı her şeyi hakikat sanmamak ve mantık süzgecinden geçirerek,
ilim, edebiyat, masal, efsane ayrımını mutlaka yapmak gerekiyor.
Xxxx
Aş-iş alanına bakıldığında seyahat olayının ne kadar dallanıp budaklandığını görünce insan
şaşıyor. Taşıma, konaklama, beslenme, güvenlik, bilgilendirme, belli noktalara götürme ve
bilgilendirme, her alanda hizmet niteliği, insan ilişkileri. Başlı başına bir gezgin hukuku
oluşturmak gerektiği belli oluyor. Otel işletmecileri ve çalışanları, rehberler, şoförler,
tekneciler, kısa mesafe taşıyan minibüs ve otobüsler, cankurtaranlar, kayak ve yüzme hocaları,
paraşüt idmancıları, park ve bahçeler, tarihi mekean hizmetkearlarının eğitimi, lokantacıların
eğitilmesi çok önem taşıyor. Tüm seyahat sepetini bir yerdeki aksaklık felç edebilir. Müşteri
memnuniyeti bu işlerin temel kutsalı.