LOLAN GÜZELİ ( Xiaohe )
Sevgili dostlar, 27.Mart.2010 – 25.Temmuz.2010 tarihleri arasında Amerika Birleşik Devletleri California Bowers Müzesi’nde bir devrin ve yaşayan bir ırkın kesin olarak varlığını ortaya koyan “Secret Of The Silk Road” ( İpek Yolu’nun Gizemi ) ismiyle bir sergi açılıyor ve sergilenen eserlerin sahibi olan Çin’in ani bir karar sonucu, daha sonra Pensilvanya’da açılan sergiden önceki iki mumyayı geri çekmesiyle Dünya kamu oyu adeta şok oluyordu.
Bu mumyalardan bir tanesi, Çin’in Doğu Türkistan (Sincan Eyaleti, Uygur Özerk Bölgesi) Taklamakan Çölü’nde kadim Loulan Kenti’nde bulunan ve bu yüzden de bütün Dünya’da Lolan Güzeli ( Xiaohe sit alanında bulunduğu için aynı zamanda bu isimle de tanınmaktadır ) olarak tanınan eşsiz bir kadın mumyası binlerce yıl öncesinden bilgiler sunmaktadır.
Bölgede bulunan kurumuş tuz gölü Lobnur ve bu bölgedeki nem oranının çok düşük olması, mumyanın neredeyse ilk yapıldığı gündeki kadar bozulmadan günümüze kadar gelmesinde önemli rol oynadı.
Mumya olmasına rağmen yine de bir kadının güzelliğine güzellik katarak, özellikle kirpiklerinin bile hiç bozulmadan günümüze kadar gelmesi bu bozulmamışlık hakkında fikir vermektedir.
Böylesine bozulmamışlıkla çok net gözlemlenebilen özellikle yüz hatları ve giysileriyle tarih boyunca bölgede süregelen pek çok tartışmaların da bir anlamda sona ermesini sağlamakta...
Öylesine bir tartışma ki söz konusu mumyanın üzerindeki örtünün Kuzey bölgesinde yaşayan Kelt Klanı’nın ekoseli kumaşına benzemesi nedeniyle, binlerce kilometre uzakta olmasına rağmen İskoçya’dan tutun da Çinlilerin ve neredeyse eline fırsat geçiren her ulusun, devletin kendisine pay çıkarmaya çalıştığı bir geçmişin – varlığın ortaya konulma çabasını yansıtıyor.
Yine aynı kumaşın Avusturya Alp Dağları’nda üretilen bir kumaşa benzetilmesi bu konuda pek çok tezin ortaya konulmasına sebep olmuştur.
Değerli okurlar, 3800 yıl öncesine tarihlenen böylesine somut bir bulgunun, insan soyu ve belirli bir ulusun bir bölgedeki varlığını tartışmasız ortaya koyması açısından önemini tahmin edersiniz. Dolayısıyla söz konusu bölgede asırlar öncesinden var olduğunu ortaya koyan bilgileri kendilerine mal etmeye çalışanların en başında, Çin’e ait topraklarda bulunmasına rağmen Çinlilere hiç benzememesi öncelikli veriyi sunmaktadır.
Yapılan araştırmalar bu güne değin bir tarifi henüz tam kesin olarak ortaya koymasa da bir takım somut verilerle gerçeğe çok yakın bilgiler edinmemiz mümkün... Yapılan genetik analiz sonucu bir daha tekrarlamayacakları şekilde Çinlilerin “Türklerin Büyükannesi” tanımlamasını yapmaları bu bilgilerin en önemlisini teşkil etmektedir.
Çin’in Şaanşi Eyaleti’nin başkenti Şian Şehrinin yakınlarında aynı dönemlere ait Türk Piramitleri’nin bulunması; bu yörede ortaya çıkarılanların aidiyetiyle ilgili geçmişi ve varlığını ortaya koyması bakımından son derece önemli bir veri sunmakta.
Eski Türk Kam’larının anaerkil bir yaşam tarzına sahip oldukları göz önüne alındığında; yapılan mumyalama tekniği, gömülmekte gösterilen özen, başındaki külahı ve pelerini ile birlikte üzerindeki giysileri ve mezarına değerli eşyalarla gömülmüş olması onun toplumda saygın, ileri gelen birisi olduğu yönünde kuvvetli ihtimalleri ortaya koymaktadır.
Hatta biraz ileri gidecek olursak her ne kadar Türklerde öyle bir makam bulunmasa dahi aslında o bir kraliçe…
Uygur Türklerinin vatanı olan Doğu Türkistan’ın Urumçi Şehrindeki Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesinde teşhir edilmektedir.
Esen kalın.
Not: LOLAN GÜZELİ (Xiaohe) daha önce 01.Ocak.2019 tarihinde olmak üzere,
yazarımızın isteğiyle yeniden yayımlanmıştır.
