Maçı Alan Nefis Orta
Golle başlıyordu Fenerbahçe karşılaşmaya. Daha 20. saniyeyi bile bulmamıştı
oyun. Giuliano golü yapamadı. Oyun anlamında istenilen düzeye gelmek üzere
olduğu anlaşılıyordu Fener’in. Golleri kaçıran Giuliano değildi sadece. Fernandao,
Roman, ve diğerleri. Hele ki Guiliano’nun ikinci yarıda kaçırdığı gol imkansızı
başarmaktı adeta. Tam da onun sevdiği yerdi ama olmadı.
Onca çalışma, onca hazırlık, kamp yoğunluğu, antrenmalarda denenen onlarca
taktiksel dokunuşa rağmen İsmail-Skirtel koalisyonunun getirdiği bireysel hatayla
kaseti yine sezon başındaki görüntülere geri sardılar maalesef. Bir çuval incir berbat
olmak üzereydiler bu yenilen ve basit hatadan gelen golle.
Kocaman Bu Sefer Geç Kalmadı
Tek kelimeyle maçın dönüm noktası, Aykut hocanın yenilen golün hemen
ardından, bir saniye bile geç kalmadan proaktif bir kararla çift santrafora dönmesiydi.
Ama yine de Kocaman hatasız geçemedi bu değişiklik periyodunu.
Kıyamadı gene Dirar’a. İnanılacak gibi değil. Isla kalmalıydı oyunda. Evet Dirar
çok iyi niyetli belki. İleri geri çalışması da yerinde ancak çalım atıp oyuncu geçme
becerisi olmadığı için topu rakip ceza alanına servis etmesi zorlaşıyor. Böyle olunca
da Fas’lı ayağında topu fazla tutarak oyunu eveleyip gevelemeye başlıyor. Ama gelin
görün ki, bu futbol denen oyun, mücadelenin her saniyesinde her türlü senaryoya
gebe. Dirar nefis kesme ortayı yapınca zor maçı kolay bitirdi sarı lacivertliler. Atıf’a
biraz daha fazla dakika hocam. Bir de ne yap et Fransız’ı 11’e monte et. Dirar
mükemmel yaptığı ortalar dışında verimsiz. Seyircinin de enerjisini alıyor. Arada o da
dinlenmeli.
Uzun lafın kısası, cesaretli kararlara devam demeli Kocaman aynı Göztepe
maçında olduğu gibi. Şampiyonluğun yegane anahtarı cesaretli kararlar ve cesaretle
sergilenecek oyunlar olacaktır ileriki haftalar adına. Ne kadar ekmek o kadar köfte!
Ne kadar cesaret o kadar şampiyonluğa uzanma şansı!