MADE in TURKEY
Hakikaten güzel bir nesil yakaladık. Önümüzdeki bir kaç turnuvayı götürecek genç bir neslimiz var. Tecrübeliler de cabası. Oyun da genel olarak iyiydi Hollanda’ya karşı. Sanırım Avrupa Şampiyonasında çok iyi işler yapacağa benziyoruz. Sonra da ver elini Katar 2022 İnşallah. Ülke olarak çok ihtiyacımız var böyle başarılara.
Çocukluğumu hatırlıyorum da kaleci problemimiz olurdu hep. Sonrasında Engin-Rüştü-Volkan ile kafamız rahat etti. Şimdilerde Mert-Uğurcan-Altay-Gökhan ile kalemiz dolu dolu yetenek yüklü. Üstelik ligimizden gelen yine genç file bekçileri sıradalar. Portakallara karşı Uğurcan veya Altay oynamalıydı. İnanın farketmezdi hangisinin oynadığı. Uğurcan üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Mert de aynı şekilde grup maçlarında olağanüstü maçlar oynamıştı. Sırayla ay yıldızlı bayrağı bir elden diğerine taşıyorlar hakkını fazlasıyla vererek.
Çocukluğumdaki kaleci problemi günümüzde santrfor mevkisinde devam ediyor. Allah Burak’ı korusun. Pamuklara sarıp sarmalamalıyız onu. Arkadan gelen Cenk iyi ama sakatlıklarla ilişkisi de çok iyi! Zaman zaman sakatlıklardan yana dertli. Kendine dikkat etmesi gerekiyor. Enes'in de daha çok çalışması ve kendini biraz daha aşması lazım. Ancak genç oyuncumuz son golde aldığı faul ile görevini yaptı fazlasıyla. Bu arada Çalhanoğlu’nu da unutmayalım. Kendisine yakışan bir vuruşla nefis bir gol seyrettirdi hepimize.
LEJYONERLER
Şenol hoca çıkardığı kadro ile tam not aldı. Holladan gibi güçlü bir rakibe karşı önde sağlam bir ofansif hatla oynamaktan çekinmedi. Cesaretiyle kazandı diyebiliriz. Hollanda'nın atağa çıktığında geride verecekleri açıkları iyi çalıştırmış oyuncularına. Ancak skor bir ara üç farka gelmiş olsa da futbolda sihirli kelime olan “disiplin” sözcüğünün çok önemli olduğunu üstüne basa basa anlatmalı talebelerine Güneş. Bir de Tufan'ın oyundan çıkışının yediğimiz iki gole nasıl bir etki yaptığı üzerine düşünmeli Şenol hoca ve teknik ekibi. Ozan'dan sonra Taylan ile topu çok da ileriye taşıyamadık doğrusu. Üstelik top bizde de kalmadı yeterince. Skor 3-0 iken acaba Okay-Ozan ikilisinin yanına Kaan Ayhan mı monte edilmeliydi? Kolay değil böyle kritik kararları anlık vermek. Ancak Ozan ve Okay uyumluyken, üstelik Taylan ilk defa milli formayı giyecekken, böylesine bir fark da varken Ozan oyunda kalmalıydı diye düşünüyorum. Allah’tan oyun olarak şıkıştığımız bu anlarda Burak'ın nefis frikiği ve Uğur Can'ın harikulade kurtarışı gelince ilk galibiyetimizi perçinledik.
Eskiden rakiplerimizi sayardk hep oyuncuları şurda oynuyor burda oynuyor diye. “Kadroları lejyoner” diye söylenirdik. Hollanda'ya karşı çıkan takımda Uğurcan ve Ozan hariç diğerleri yurt dışında oynuyorlar ki bu da onların hem gelişimlerine olumlu yönde etki ediyor hem de farklı futbol kültüründeki rakiplere karşı nasıl oynayacaklarını biliyorlar. Artık bizim de ne yaptığını bilen, “lejyoner” bir kadromuz var. Tünelin ucundaki ışık şimdiden göründü gibi sanki. Eğer Norveç ve Letonya karşılaşmalarından 6 puan çıkarabilirsek, bugünden yolu yarıladık diyebiliriz.
Gecenin Notu: Güneş, gençlerle tecrübelileri güzel kaynaştırdı doğrusu. Topla ve topsuz herkes aynı anda düşünüp aynı anda hareket ediyor. Bir de futbolda yaş faktoru tarihe gömülüyor gibi. Emre Belözoğlu, Atiba, Burak, Umut Bulut, İtalyan kaleci Buffon, İbrahimoviç yaş faktörünü futbol litaritüründen silen isimler. Emre hariç diğerleri hala koşuşturuyorlar yeşil çimenin üzerinde. İşin sırrı doğru ve huzurlu yaşamakta olsa gerek. Nice yılları olsun hiç yaşlanmayıp genç gibi oynayanların!