SELAMİ TURGUT GENÇ

SELAMİ TURGUT GENÇ

MANEVRA ESPRİLERİ..

Müşterek derdimiz ekonomi.. Müşterek derdimiz sosyal çalkantılar.. Müşterek derdimiz yelkensiz siyaset.. Günlük enerjimizi arızalı dönemeçlerde eritip duruyoruz.

Hatırlatalım: Karayolu yolculuklarında, dönemeçler fazlalaştıkça, iyi bir vaziyet planlaması yapamayan şoförler, direksiyon hakimiyetinde zorlanırlar. Kazalarda da dönemeç faktörleri, istatistik açıklamalarında yer alıyor.

Ekonomideki zorlanmamız  aynen buna benziyor. Önümüze çıkan dönemeçlerin güvenle aşılaması bekleniyor. Sosyal bunalımlarımızı da, alt yapısı bozulmuş tren seferlerine benzetebilirsiniz. Teker raydan çıktı mı, sonu felaket oluyor. Siyasetin de kazanını kaynatanlar, vatandaş nezdinde kendilerini haşlanmış hale getiriyorlar.. Öyle ki, haşlana haşlana buharlaşıp uçuyorlar.

Bütün bunlar, ülke yöneticilerini “acil önlemler” peşinde koşturacak bir noktaya getirmiş bulunuyor.

Ekonomiye ve siyasete yön nasıl verilir?

Yani, yaşamı tasarlamak için hangi yöntemler uygulanabilir?

Kısaca görelim ve anlamlandırmaya çalışalım:

İşin temelinde bozuk düzenin manevra yeteneğinden yoksun bırakılışı nedeni bulunmaktadır.

Herhangi bir sorununuzu çözmekte zorlanıyorsanız, hemen onu “manevra” sistemine yaklaştırınız. Önünüze çıkan engelleri aşmaktadır “körlüğünüz”den kurtulduğunuzu göreceksiniz.

İşler halindeki aracın bir yere yanaşmak veyahut çıkmak için yapacağı hareketlerini yönetme biçimi manevradır. Gemilerin bir yere, genelde iskelelere yanaşması için manevra yapılması zorunludur. Ayrıca, kurnaz insanların da sıkıca başvurduğu bir zeka dürtüsüdür. Askeri alanlarda, savaşlarda da bir zafer denemesidir. Manevra planı ustalıkla kullanıldığında, hedeflere yapılan taarruzlardan olumlu sonuçlar alınır.

Günümüzde ve gelecekte, zıt olan her şeyin hareket kabiliyetini, manevralarla sağlayacağız. Yelkenliyi yönüne oturtmak için rüzgarın ayarlanması buna bağlıdır.

Sağlık koşullarında, “baş dönmesi” yaşayanların manevra denilen sistemin büyük etkisinden şifa bulduklarını söyleyelim. Kulak içindeki sıvıda yüzen kristal dokuları birbirine yapışırsa hayatınız  kararır. Bulunduğunuz ortamda irtifa kaybeden bir boşluğun içine düşersiniz. Ya tavana yapıştığını, ya da uzayda takla attığını algılayan hastaları dinlersiniz, içiniz burkulur, titrersiniz. Aslında sabit yerde bulunduğunuzu kendinize inandıramazsınız. Tedaviniz yapılırken hekiminiz, size birkaç “manevra” hareketleri uygulayarak, kulak içi kristallerini düzenlerse baş dönmeniz iyileşir..

(Kulak, Burun, Boğaz Uzmanı)

Op. Dr. NURAN KALEKOĞLU’NA

(AÇIK TEŞEKKÜR)

Söz manevradan açılmışken yaşantıma ortak olan bir “manevra” olayından bahsedeyim. Yakın geçmişte, ani bir baş dönmesi (vertigo) hastalığıyla dünyam birbirine karıştı. Eşyalar etrafımda dönüyor, uçurtma halinde denge bozukluğu yaşıyordum. İri bedenim, hayli ağırlıklı görünümüm adeta alabora olmuştu. Vücut denilen harika mekanizmayı orta kulağın boşluğundaki ufacık bir kese içindeki sıvı dengede tutuyormuş. Burada kristal iplikçileri insanı normal yaşamından uzaklaştırabiliyor.

İşte, böyle bir ortamda beni dengeli yaşamıma hazırlayan Uzman Op. Dr. NURAN KALEKOĞLU, mucize el hareketleriyle, piste ağır ağır inen bir uçağın süzülüşünü anımsatan tedavi yöntemiyle sağlığıma kavuşturdu.

Bu konularda başarıya odaklı değerli Doktor Hanımefendi Nuran Kalekoğlu’na derin teşekkür ve saygılarımı sunarım..

<