SELAMİ TURGUT GENÇ

SELAMİ TURGUT GENÇ

MEDYADA YENİ AÇILIMLAR…

Bizim caddemiz bir mihenk taşıdır. Babı-Âli gerçek bir üniversite olmuştur. Tarih boyunca kimyasını koruyan ve koruyacak olan tek cadde burasıdır. Birkaç yıl önce “Babı-Âli Kimliğini arıyor” düşüncesiyle yola çıktık. Yaşayan Babı-Âli nostaljisine, bizim caddenin uygun bir köşesinin hazırlanmasını, gerekli makamlara önerdik. Basın yaşamını simgeleyen bir pano veya tunçtan bir kaidenin dikilmesi için projelerimiz oldu. Bu girişimlerimiz beklemededir.

Vakıfların amacı daima üretime kaynak sağlayıcı projeler hazırlamak ve uygulamaya koymaktır.

Geleceğimizin ilk büyük projesi (Medya Kültür Merkezi) olacaktır. 

Etkin hizmetlerimizin her dönem birkaç adım ilerisindeyiz.

TGC Gazeteciler Sosyal Dayanışma Vakfı olarak, medyamızın bütünlüğünü oluşturan değerli meslektaşlarımızın korunması neyi gerektiriyorsa, o mevzilerde hemen nöbete girmekteyiz.

Her türlü yasal koşullara karşı dik duruşumuzu muhafaza ederek uyarı ve yapıcı çalışmalarımızı hep üst düzeyde yürütmekteyiz. 

Son hazırladığımız ve İletişim Başkanlığına ulaştırdığımız (Emekli Gazeteciler Deklarasyonu) ilgi görmüştür.

Dar gelir olanaklarımıza rağmen büyük ideallerimizden sapacak değiliz. Varlık fonumuz dünden daha güçlüdür. Bu da başarımızın ölçüsüdür. Yardım yapanla yapılan arasındaki kaynağı artırmak amacıyla yeni bir projemizi daha anlatalım: “ Gazetecilik mesleğine tutkusu, sevgisi ve saygısı olan gönül zengini severlik genlerine sahip insanlarımızı, Vakfet.. yaşa ve yaşat..” konulu bir kampanyaya davet etmeyi uygun bulduk. Bunu da anlatalım: “ Ortada gerçekçi bir tablo var. Medyadaki yaşlılık sorunlara ulaştı. Sorunlarını irdeledik. Yaşlılık sorunlarına daha özel bir açıdan yaklaşmamız fikri doğdu. Tespit edilecek yaş basamağında bulunan dar imkanlı meslektaşlarımıza vakıf fonundan aylık yardım bağlanması yasal statüyle kurulacaktır. Kaynak sorunlarımız düzene girdiğinde işlemlere geçilecek. Vakfımıza vergi muafiyeti sağlanması için devletteki yapısal değişiklik olumlu sonuç alacağımızı umut etmekteyiz.

Dünyadaki örneklerine uygun olarak yardımseverlik genlerine sahip zengin insanlarımızdan (yasal mirasçısı bulunmayan) mülklerini olmaları halinde, bu kimselere sosyal sorumluluk projelerimizi sunmuş olacağız.

Araştırdık. Türkiye’deki gönlü zenginlerin oranları yüzde 45’i buluyor. Bağışların büyük bölümü eğitim, sağlık, kültür ve san’at alanlarına yönlendiriyor. İhtiyaç sahibi kurum ve kişilere yapılan destek yardım oranları yüzde26 düzeyinde. Sağlık kurumları kuran ve engelli vatandaşlara yardım uzatanların sayısı yüzde 6,5 olarak gösteriliyor.

Bizler bunu başaracak yeteneğe sahibiz. Yirmi yıl önce, Basınköy Gazeteciler Sitesinde ciddi bir meblağ değerinde ilk öğretim okulunu, bir yardımsever aracıyla gerçekleştirdik. Bunu burada niye yapmayalım.

Amacımız Vakfet.. yaşa ve yaşatmak’tır.

Bu günleri aynı duygularla yarınlara taşıyalım.

<