Mermer Kaplı Köşk (3)
Köşkteki sır
Büyük konakların, köşklerin dokunulmazlıkları olan bir koloni gibi hayat sürdüğü o dönemlerde bu tip ölümlere rastlamak pek ender bir durum değildi. Fakat bahçe duvarını etrafa yayılmazdı. Köşklerin öyle bir havası vardı ki içinde yaşayanları sarar, dış dünya ile ilişkilerini keserdi. Efendisi de çalışanı da dışa açılmaktan hoşlanmaz , bu kuralın dışına çıkanlar da köşkte barınamazlardı. Zavallı Selma ile Yeğane’nin de trajik sonları bu kuralın katığı içinde resmi makamlara intikal ettirilmeden unutulup gitti.
Paşa, nazırlığı sırasında Osmanlı Donanması için İngiltere'ye 'Sultan Osman' ve 'Reşadiye' zırhlılarını sipariş edip bedelini ödemişti. Ancak bu gemiler Osmanlı'ya teslim edilmedi. Paşa 'hazine hakkının kaybına sebepten yargılanıp suçlu bulundu. Bedelini faiziyle ödemesine karar verildi. 22 bin altını ödeyen Paşa, 'ailesinin adına leke sürüldüğü için' ülkeyi terk edip Mısır'a yerleşti. 1935'te bir gemi yolculuğunda hayatını kaybetti. Felaket bununla bitmedi aile için. 1952'deki Mısır ihtilalinde varlığını kaybeden aile İstanbul'a döndü.1959'da Bakanlığın Oldu
Paşa Mısır’a gittikten bir iki sene sonra hem Moda’nın hasretini çekmeye başlamış.
Hem de Mısır’ı idare eden Hıdiv Ailesine karşı halkın memnuniyetsizliğini kıpırdanışı hissederek, İstanbul’daki vekili Avukat Alaeddin Nasuhioğlu ‘nu bir vesile ile Kahire’ye getirttiği günlerde “Bu Araplar bizi Mısır’dan kovacaklar ben bunu hanıma anlatamıyorum” demişti. Mahmut Muhtar Paşa 1935’te İsviçre’ye gitmek için İstanbul’dan vapura bindi ve ecel onu bu yolculukta yakaladı. Prenses Nimetullah bir daha Moda’ya dönmedi.
Beş çocuğundan büyüğü Emine Hanım ile en küçüğü Alaeddin Bey hayatta kalmış, bu iki kardeşin de araları açılmıştı. Sonunda büyük bir müzayede ile köşkün paha biçilmez eşyaları satıldı. Köşk de 1,5 milyon lira bedelle Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilerek Kadıköy Lisesi oldu.
Paşa ‘nın “Araplar bizi kovacak” şeklindeki endişeli her ne kadar kendisinin 1935 ‘te ve eşi Prenses Nimetullah 1945’te bu dünyadan ayrılmalarına kadar gerçekleşmemişse de Necip ve Nasır ihtilaleri ile son Kral Faruk Mısır’dan çıkarıldı. Hidiv ailesinin tüm mallarına el konuldu. paşanın hayatta kalan çocukları tüm mal varlıklarını yitirdi.
Köşkün Bahçesindeki At Heykeli.
Mermer Konağın Mühürdar tarafındaki kapısı ile konak arasında muhteşem bir at heykeli bulunuyordu. Nimetullah Hanım Abraham Paşa’nın Boğazın iki tarafındaki çiftliklerini satın almıştı. At heykeli bu çiftliklerin Anadolu tarafındaki bölümünden Feneryolun’daki Gazi Ahmet Muhtar Paşa bahçesine getirilerek hala Ekdal Sokağı’ndaki 7 Numaralı Kibar Apartmanının bulunduğu yere kondu. O zamanlar bu arazi çam, çitlembik ve kestane ağaçlarıyla kaplıydı. Heykel bu ağaçların arasına yerleştirildi. Bit müddet orada kaldı.
Heykel 1864 ‘te heykeltraş Louis Daumas tarafından yapılmış, F.Thiebaut kalıplarını hazırlamış , j.Rovillard da büyük bir ustalıkla tunçtan dökmüştü . Heykelde heybet, zerafet güzellik birleşerek inanılmaz bir görüntü sergiliyordu.
Mahmut MUHTAR Paşa heykelin naklini MODA daki köşke naklini istedi. Yollarda fazla dikkat çekmemesi için hasıra sarılmasını ve çok erken saatlerde yola çıkarılmasını stresi.
Dediği gibi yapıldı ve Mermer Konak’ta daha önce hazırlanmış olan çiçekler ile bezenmiş göbeğin ortasına yerleştirildi.
Heykel köşke muhteşem bir görüntü veriyor, sokak tan geçenler kapının parmaklıklarına dayanarak seyretmekten kendilerini alamıyorlardı. Heykel burada 20 yıl kaldı. Yıllar ilerleyip ailede tek tek ölümler başlayınca pek çok şey el değiştirmeye başladı. 1950’de heykeli Hacı Ömer Sabancı satın aldı ve Emirgan’daki köşke götürdü hala orada…
Umarım geçmişten günümüze gelmeyi başarmış mimarisi ve yaşanmışlıkları ile tarihimize ışık tutan bu güzel köşke sahip çıkılır ve bizden sonraki nesillerde görme şansını elde ederler. Anadolu yakasındaki çok önemli konakların günümüze taşıyan annemin de hocası olan Çok değerli hoca Müfid Ekdal’a binlerce teşekkürler.