SELAMİ TURGUT GENÇ

SELAMİ TURGUT GENÇ

MESAJI OKUYAN KAZANÇLI ÇIKAR

Koronavirüs tıpkı serseri bir mayına dönüştü. Ülkemizin köşe bucaklarına kadar sokuldu. Sağlık alanında geniş bir strateji uygulanmasına rağmen mücadelede korunma önlemleri, hayatımızda en büyük kişisel sorun olarak sırıtıyor. Kaçınılmaz hayat derslerinin en sıkıntılı günlerini yaşıyoruz.

Korona bulaşmasın diye oradan oraya sığınmaya yeltenen bir halk kesimiyle konuyu da mizah alanına sürüklemeye başladık. Maske takanlarla, bu sorumluluğa önem göstermeyen kimseler arasındaki “rastgele yaşam” tablosu ürkütücü gerçeklerle dolu..

Temel düşünce, insanları ölümden koruyan olan “Maske-Mesafe ve dezenfektan” seçeneğidir. İşin gerçeği, toplumumuz bunu analiz etmekten uzaktır. Aynı koşulların mayın tarlasında dolaştığını fark edemeyenler, kendi tutarsızlık eylemlerini takılmış gidiyorlar..

Mantıklarını düzeltmeyen kötü örnek kişilik sahiplerinin çelişkilerini, akıllıca ayıklamak herkesin görevi olmalıdır.

Koronavirüsten kaynaklanan bu ilkesizliğe karşı savaş açan ve kişilik çatışmasını önlemek için çaba gösteren insanlarımız da var.

Atı, arabanın önüne koymak gerekliliğine inanan ve içindeki sesi dostlarına mesajla yaymak isteyenleri örnek göstermek isterim.

Sosyal iletişim bağlantısıyla “topluma çağrıda” bulunacak kaynakları özendirecek ödüllü yarışmalar düzenlemelidir. Bu işi de en iyi üstlenecek kurumlar seçilmeli, yönlendirilmelidir. Gençlerin, öğrencilerin, hatta başarı becerilerine sahip her yaştaki insanla, korona mücadelesi zorlukları aşılabilir.

Korona önlemleriyle ilgili “slogan üretme” becerilerine sahip insanlara “unutmakla-hatırlamak” arasında ihtiyaç duyulan “etkili sloganlar” bulunup, çıkarılmalıdır.

Beyini hareket geçirecek organ gözdür. Beyin, korona afeti üzerindeki görsel verileri harekete geçirirse, toplumsal kontrol mekanizmasıyla, güncel soruna ulaşılabilir. Ancak, bu süreci tersine çevirmeye kalkarsanız yollarda görmeye alışık olduğumuz “maskeni niye takmadın?” tartışmalarını utançla görürüz.

İnsanlar ruh farklılıklarının bunalımını daima yaşarlar. Önemli olan sağlıklarına birden musallat olan virüsleri savuşturup, neyin yararlı olduğu seçeneğine kavuşmaktır. Akıl ve izan bunun için vardır.

Bir örnek verecek olursak etkili çözüm büyük sözü dinlemektir.

Sağlık Bakanımız Fahrettin Baba (bu deyim babacan tavırlarını anımsatmak için kullanılmıştır.) güçlü mesajların odağındaki bilinçli insandır..

Bari, slogan üretme ihtiyaçlarına enerjimiz yetmiyorsa, Fahrettin Baba’nın yüz mimiklerinden uyarılar alarak “korona tuzaklarına” kapılmayalım. 

KAFAMIZI DAĞITALIM..

Okulda Türkçe dersinden kırık not alan bir öğrenci babasına fiil çekimlerini beceremediğini anlatmıştı. Baba, oğluna bunun kolay bir işlem olduğunu anlatmak için bazı örnekler vermiştir:

“Mesela, diyordu: Yıkanıyorum, yakınıyorsun, yıkanıyor, yıkanıyoruz.. Yıkanıyorsunuz, yıkanıyorlar, dersem bu açıklamalarım ne demektir?”

Çocuğun cevabı hazırdır:

“Herkes yıkanıyorsa mutlaka (Koronavirüs) korkusundandır.”

<