MİLLİ EĞİTİM SEFERBERLİĞİ...
MİLLİ EĞİTİM SEFERBERLİĞİ...
EĞİTİM KURUMLARININ UYANMASI GEREKLİDİR.
Şimdi herkes okumak, öğrenmek ve gelişmek istiyor. Eğitim artık az bir kitlenin imtiyazı değildir. Milli gelişme, her alanda en geniş verimlilik, ancak eğitim en ve son bilgisize kadar yayıldığı ve onun kafası ile yeteneklerini verimli kıldığı zaman ortaya çıkacaktır. Eğitim yurdun en uzak köşelerine ve en karanlık çatılarına kadar girmelidir.
Türk eğitim çalışmaları ve kuruluşları milli gelişmeye, nüfus artışının isteklerine ve dış dünyanın ilerleyişine ayak uyduramıyor, ağır davranılıyor ve bütün bu çağrışmalara uymakta güçlük çekiyor.
Daha çok çaba, daha büyük fedakârlık, daha geniş aydınlık, bize daha çok verim ve başarılı yarınlar hazırlayacaktır.
<<Bir fikrin acemi müdafaa-i, usta muarızından daha zararlıdır.>> sözü burada da yerini buluyor. ( acemi olarak toplumu savunan kişiden, Usta olarak buna karşı çıkan kişiden tabi ki zararlıdır.) Ama burada zarara uğrayan, tehlikeye giren, herhangi bir fikir değil; ne acemi savunucuya ne de usta karşı korucuya çiğnetmeyeceğimiz kutsal bir inançtır.
Türk milletinin bölünmez, esir edilemez büyük bir millet olduğu inancı.
Bu inancı, bu düşünceyi bu güven ve gururu çocuklarımızın kalbine ve kafasına yerleştiremedik mi, her türlü reform, her türlü ilerleme ve kalkınma hamlesi yetersiz kalır.
Ortaokullarda, liselerde okuyan yavrularınıza sorunuz: En çok sıkıldıkları ders tarih dersidir. Türk tarihinin şan ve şeref dolu sayfalarında, öğrenciler bir antikacı dükkanını ziyaret eden ilgisiz turistler gibi, ruhsuz ve heyecansız dolaştırılıyor. Öğrendikleri, kupkuru, sıkıcı, kronolojik bilgilerden öteye geçmiyor.
Dünyaya Türk gözüyle bakmak, milletleri ve ideolojileri Türk gözüyle değerlendirmek yeteneği çocuklarımıza verilmiyor. Halbuki okullarımızda okutulan Tarih derslerinin asıl amacı bu olmalıdır.
Ortaokul öğrencilerinin Türkçeden zayıf not almalarını gerektirecek kadar büyük dil yanlışları son derece düşündürücüdür.
Harf devriminin gerçekleşmesinde baş rolü oynayanlardan biri olan Falih Rıfkı Atay, <<Çankaya>> isimli eserinde şöyle diyor: <<Bundan başka, biz yeni alfabede yalnız Türkçe kelimeleri düşünmekle yabancı kelimelerin de Türkçeleşmesini sağlamış olacaktık. >> Ayrı harf, yabancı kelimeye imtiyaz vermek ve onu daima yabancı kıldıktan başka eski imlâ zorluklarını yeni yazıda da bırakmak demekti.
Öğrencilere burs temini
-----------------------------------------
TÜRK EĞİTİM TESİSİ KURULDU
Kardeşlerim yıllar önce, Türkiye’deki eğitim probleminin çözülmesinde halkın ve iş adamlarının yani özel sektörün eğitim davasına yardımcı olmak ve verimli bir çalışma meydana getirmek için Türk eğitim tesisi adı altında bir tesis kurulmuştu.
Bu tesisi kuranların yayınlıkları bildiride tesisin gayeleri şu şekilde belirtilmişti:
1--- Öğrenci merkezleri ve yurtlar meydana getirilmek,
2--- Öğrencilere burs imkânı sağlamak,
3--- Öğrencileri daha çok çalışmaya sevk etmek için mükafatlar koymak ve müsabakalar tertip etmek,
4--- Kurulmuş olan müesseselerin verimliliğini artırmak amacıyla tahsisler yapmak.
Türk eğitim tesisinin 150 kurucusu bulunmaktaydı. Bunların içinde, holding sahipleri, Koç, Eczacıbaşı, Sabancı ve öncülüğünü yapan Üniversite rektörleri de vardı. Çeşitli imkansızlıkları olan öğrencilerin karşılıksız burs alacakları ortamı sağlamak olacaktı. Bir kaç sene devam etti sonra bu işe çoğu siyasetçilerin de yardımı ile FETO el attı.
Sonuç: paralel devlet, hain darbe teşebbüsü.
Çok merak ediyorum acaba fakir ve kimsesiz çocukları güya sahip çıkmak adına yasaları kullanarak veya yasadışı kaç örgüt var.
Bu vicdansızlar dinimizi kullanıp, çocukların beyinlerini yıkayarak, robot halinde kumanda ediyorlar.
Biran önce devletimiz bu işe yasa ile şekil vererek, her başına sarık geçiren bilgisiz ve niyetleri kötü olan kişilerin, Kuran kursu adı altında çocuklarımızın beyinlerine tahribat yapılmasına izin vermemelidir.
Oysa ATATÜRK uyarıyor: "Bu nitelikte bireylerden oluşan toplumlara yaşam ve bağımsızlık yoktur!" diyor bize.
Ayrıca ; Eğitim sistemine, Türk eğitim tesisi gibi kuruma ihtiyaç olduğu, bu kurumun öncülüğünde büyük mesafeler alınacağı ve tereddüde bırakılmayacak kadar, rehber olacağı kesindir. En azından paralel yasadışı eğitiminden de çocuklarımızı kurtarmış oluruz..
Unutmayız!.. "Devlet-i ebed müddet, ilelebet Cumhuriyet!" Genç nesiller bizim geleceğimizdir.. İş insanları Lütfen bu işe el atınız.
Tanrı Türkü Korusun.
Sevgi ve Saygılarımla.