MIZRAKLI DİKTATÖR !
İçeride mahalli muhalefetin, dışarıda ABD ile AB ‘nin boy hedefi olan bir kişi var; Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan...
Muarızları “mızraklı ilmihâl”den mülhem ona “ mızraklı diktatör" diyorlar.
O ilm-i halini hayat rehberi “ Kitap” ile beyan eder.
Bir elinde yüce Kitap, diğer elinde atalarının mızrağıyla o muarızları tarafından mızraklı diktatör, olarak tarif edilir.
Diktatör, göğsünde imanı, elinde mızrağıyla yedi düvele, küffara, içerideki muhaliflerine karşı yedi cephede, onyedi senedir tek başına savaşıyor.
Elinde ne atom bombası , ne kitlesel imha silahları, ne de mikrobik silahları var. Bir kitap ile bir mızraktan başka bir şey yok.
Güne Bismillah ile başlıyor, günü Elhamdülillah ile bitiriyor.
Hikmeti Huda, zorlu hayat şartlarına, pazardaki, domates, patates, sarmısak , hıyar, patlıcan fiyatları ile marketlerdeki, makarna, bulgur, ayçiçek yağı fiyatlarının astronomik pikine rağmen halk onunla birlikte. Aç gezip tok sallanıyor...
Onyedi sene önce doğan çocuklar, şimdilerde askerlik şubesi kapılarında. Gördüm , o delikanlılar Genç Osman gibi bıyıklarına tarak vurmuş bekliyorlar...
Halka babalık, abilik, dayılık, vasilik taslayanlar , demokrasi ilkeleri , AB kriterleri, insan hakları diye diye başını yiyenler , Liderin elini görünce elleri ayağı buz kesip masayı terk etti.
Erdoğan, belediye başkanı, başbakan oldu, başkan oldu ama diktatör olmadı.
AB’’ye gireceğiz, Avrupalı olacağız, vatandaşın cebi dolar yüro görecek ,bizi bekleyin diyerek ABD ile AB ‘yi tuşa getirdi.
Türkler kucağımıza düşecek diyerek beklerken bir gece baskınıyla önce Fetö ile yabancı işbirlikçileri kahr -u perişan oldular.
Halk ihaneti görmüş, meydanlara dökülüp tanklara toplara, tanklara karşı yürümüştü.
Halka rağmen , halk için (!) devlet üzerinde ezeli ve ebedi hak sahibi olduğunu ileri süren gölge vesayetçiler aktif hayattan defi ref olundu.
Halk savaşın içinde diktatör(!)ünün arkasında durdu.
Diktatör (!) güneyde ,kuzeyde, doğuda, batıda sürdürülen savaşa ara verilip paydos borusu çalınınca, secdeye kapanıp şükür namazını eda edip dualar eyledi...
Namazdan sonra ayağa kalktı. Gidip kitaplıktan bir Kitap aldı öpüp başının üstüne koydu. Mızrağını eline alıp “van minüt” başlıklı manifestosunu okudu: “ Ey ezilen dünya hakları, parçalamayın , bölünmeyin, halk düşmanlarına yem olmayın, emperyalizme karşı birleşin “ dedi.