Avrasya birlikteliğinde Moğolistan'ı yok sayamayız. 
Moğolistan bizim gerçek ata yurdumuzdur. 
Moğolistan kendi ayakları üzerinde durmağa çalışan ve serbest pazar ekonomisinin gereklerini her türlü coğrafi olanaksızlara rağmen gerçekleştirmeği kendisine hedef alan toprağı büyük, nüfusu küçük bir ülkedir. 
Moğolistan soğuk savaş sırasında ne SSCB'nin ne de Çin'in tecavüzüne uğramadan yaşamını sürdürmüş bir devlettir. 
Zira Sovyetler Birliği Çin'le hudut olmamak, Çin de Sovyetler Birliği'yle hudut olmamak için Moğolistan'ın bir tampon bölge halinde devlet statüsüne saygı göstermişlerdir. Elbette yönetim soğuk savaş döneminde komünist partide olmuş, ülkenin dışa çıkışı Pekin veya Moskova üzerinden gerçekleşmişse de 
Moğolistan bağımsızlığını korumağı başarabilmiş ender ülkelerden biridir.      
Serbest pazar ekonomisiyle birlikte, global dünya şartları içinde yer alan Moğolistan bugüne kadar beş defa cumhurbaşkanı seçimi yapmış, beş  seçimde de muhalefet iktidarı  değiştirmek başarısı göstermiştir. Buna karşılık ülkenin eski cumhurbaşkanları itibarlarını korumakta ve hür dünya ülkelerinde örneğini gördüğümüz üzere devlet protokolünde yer alarak ülkede saygınlıklarını sürdürmektedirler. 
Moğolistan, Türkiye için Avrasya'daki akrabamız deyimini kullanmaktadır. Moğollar, Türkiye ile ilişkilerine büyük önem vermektedirler. Bu önem, Türkiye'den dünyaya açılabileceklerine olan inançlarından kaynaklanmaktadır. 
Öte yandan Şangay İşbirliği Teşkilatı'nın gözlemci üyesi olan Moğolistan'ın geçtiğimiz yılda asil üye olmuştur.
Moğolistan'ı Avrasya'nın ayrılmaz bir parçası olarak görmek ve ilişkileri arttırarak sürdürmekte yarar bulunmaktadır. 
Moğolistan'daki anıtlar ise ortak tarihimizin, ortak uygarlığımızın eserleridir. Buradaki ortak tarihimizin kara yollarını, Türkiye'nin otoyol seviyesinde gerçekleştirdiğini de belirtmeden den geçmemek gerekir. 
Moğolistan sahip olduğu değerlerle, Türklüğün ve ilk yazılı Türk edebiyatının taşlardan oluşan kitabeleriyle bir kütüphane ülkedir ve Avrasya'nın vazgeçilmez unsurlarından biridir, belki de birincisidir. Zira bizim için bölgenin jeopolitik dengeleri ile Afganistan, Tacikistan ve Moğolistan Avrasya'nın 
ayrılmaz parçasıdırlar.