Muhalefete muhalefet eden muhalefet
Türkiye’de siyaset çok ilginçtir.
Dün en ağır şekilde eleştirdiğinle çok değil bir saat sonra kol kola girer ve söylediklerinin tam tersini söylemeye başlayabilirsin.
14 Mayıs seçimlerinden önce dünya siyaset tarihinde pek rastlanmayacak bir “politik yapı” Türkiye’de filizlendi. Siyaset sahnesinde muhalefet partilerinin olması demokrasinin bir geleneği. Muhalefet iktidarın yaptıklarını eleştirerek toplumsal alanda bir tartışmanın başlamasına öncülük eder bu da iktidarın yönlendirilmesine yol açar..
Kimi iktidar sahipleri, tüm siyasi veya toplumsal muhalefete rağmen, dediğini yapmakta ısrar ederse, bunun adı literatürde başkadır.
Elbette muhalefet partileri yek vücut değildir. Ancak muhalefet genelde iktidar gücene karşı güç birliği yaparlar.
Hem iktidar hem de muhalefet tarafından bir başka muhalefet partisi eleştiriliyorsa, burada durum farklıdır. Türkiye’deki HDP ve diğer partiler arasında çatışma etnik bir yapı kavgasıdır.
Bu etnik kavganın zaman zaman sinir uçlarını çok gerdiği söylenebilir.
Ama dünyadaki diğer demokrasilerde de “etnik partilere” genel kitleyi temsil eden partilerin sert tartışmalarına şahit olunmuştur.
Türkiye’de bu tür tartışmalar oluyor.
Ancak bu seçimde farklı bir kavramla tanıştık.
“Muhalefete muhalefet eden bir muhalefet” kavramı siyasi hayatımız girdi. Bir şeye muhalefet etmekle bir şeyi eleştirmek aynı şey değildir.
Muhalefet karşı bir duruşu simgeler, eleştiri ise bir yanlışın düzeltilmesi için uyarı niteliğinde bir kavramdır.
Muhalefet partileri elbette programları gereği değişik görüşler içerecektir ve rakip muhalif partilerle bu görüşler doğal olarak çelişecektir.
Ama dünya siyasetinde “Muhalefete muhalefet eden bir muhalefet” bir partiye az rastlanır.
CHP’nin bir dönem önceki Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçim sonrasında genel başkanı Kılıçdaroğlu’ndan “genel başkanlığı” kendisine devretmesini ister, ancak bu talebi geri çevrilir. Öfkeli İnce, parti genel başkanlığına kendisinin yakışacağına çok inandığı için olsa gerek partiden ayrılır ve Memleket Partisi’ni kurar.
Ancak İnce seçmenlerden beklediği desteği göremez. Öğretmen olmanın verdiği bir avantajla gençlerle diyalog kurmayı başarır….
Bu başarıda sürekli olmaz ve öfkelenir.
Toplantı yaptığı gençlerin sorularına ters cevaplar verir.
İnce’nin Memleket Partisi bir muhalefet partisidir. Ancak onun muhalefeti “parti genel başkanlığı kendisine vermeyen CHP’ye ve Kılıçdaroğlu”nadır.
İnce seçimi kazanmayacağını biliyor.
İktidarı hiç eleştirmiyor hedefinde başını CHP’nin çektiği Millet İttifakı var…
Tek amaca muhalefet oylarını bölerek Kılçdaroğlu’nun yolunu kesmek. Kimi söylentilere göre bir gece İnce ile Erdoğan külliyede gizlice buluşmuşlar.
Doğrumu bilemeyiz ama doğru çıkarsa da pek şaşırmayız…
Bir başka muhalefet adayı Sinan Ogan’ın hedefinde iktidar var.
Elbette o da diğer rakiplerine eleştirecektir. Bu demokrasinin gereğidir…
Eğer, seçim ikinci tur İnce yüzünden kalır ve ikinci turda muhalefetin birleşemeyeceğini anlayan seçmen eskiyi denemeye kalkar ve iktidarı yine iktidar yaparsa İnce çok vicdanlarda mahkum olacaktır…