PEKCAN TÜRKEŞ

PEKCAN TÜRKEŞ

MUTLU İNSANLAR KENTİ KIRIKLARELİ

Efendim bu haftaki seyahatimiz 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ,Gençlik ve Spor bayramına rastladı.Aynı tarihlerde Kırklareli Karagöz Kültür Sanat ve Kakava Festivali sebebiyle Kırklareli Belediye başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu tarafından bir davet almıştık.Bir taşla iki kuş vuralım deyip hem 19 Mayıs kutlaması hem de etkinlikteki kitap imza ve söyleşiye katılmak üzere şehre vardık.Kentin girişindeki taklarda şöyle yazıyordu:

"Mutlu insanlar kenti Kırklareli"

Kaldığımız dört gün boyunca gerçekten buranın mutlu insanların yaşayabileceği bir şehir olduğuna kanaat getirdik .Esasen belediye başkanı daha önce iki dönem milletvekilligi yaptığı için yöreyi ve halkı iyi tanıyor.Ve çok güzel şeyler icra ediyor.Samimi itiraf edeyim ben bu yaşa kadar böyle ileri görüşlü, hazırcevap ve nüktedan bir belediye başkanıyla ilk kez karşılaşıyorum 

Kırıklareli,kendine özgü kültürü, doğası ve tarihiyle farklılık yaratan, geçmişte birçok antik yerleşime merkez olmuş ve sınır geçiş bölgesi olması dolayısıyla stratejik önem taşıyan bir ilimiz.Tarih boyunca konuk ettiği medeniyetlere ait izler taşıyan Kırıklareli;Dupnisa mağarası, İğneada, Kıyıköy,Longoz Ormanları ve Yayla Mahallesi tarihi evler ile bir kültür ve doğa cenneti.

 

KIRK KİLİSE

 

Şehrin ilk defa ne zaman ve hangi isimle kurulduğu konusunda kesin bir bilgi yoktur.Ancak Bizanslılar döneminde "Saranta Ekklisies"(Kırk Kilise ) ismi verilen şehir 14.yüzyılda, Osmanlılar döneminde "Kırk Kilise" adını almıştır. Hristiyanların kırk azizlerinin etkisiyle isimlendirdikleri şehrin "Kırklareli" oluşunda Müslümanların kırklar inancı etkili olmuş. kırkkilise ismi, burada kırk tane kilise olduğundan değil şehirdeki kırk azizler kilisesi dolayısıyla verilmis. Zira tarihin hiçbir döneminde kırk tane kilise bir arada yer almadığı için bu ismin Kırk Azizler Kilisesi olması daha mantıklıdır.

 

LOZENGRAD ÜZÜM ŞEHRİ

 

1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla sancaklar şehir olmuş ve 20 Aralık 1924 tarihinde şehre Kırıklareli adı verilmiştir.Yakın bir tarihe kadar uçsuz bucaksız üzüm bağları ile ünlü olan Kırıklareli'ne,Bulgarlar ise "Lozengrad" üzüm-bağ şehri derler.

 

HIZIRBEY KÜLLİYESİ 

 

Çarşı merkezinde bulunan Hızırbey külliyesi 1383 yılında Kösemihalzade Hızır bey tarafından yapılmıştır. Büyük camii olarak da bilinen bu yapı ibadete açıktır. Caminin karşısında Hızırbey hamamı bulunmaktadır .Hamam da faal durumdadır.Ayrıca Hızır bey hamamının yanında 12 dükkanlı Arasta isimli bir bedesten vardır.

YAYLA MAHALLESİ

 

Osmanlı zamanında çok kültürlü halklar Rum,Bulgar ve Yahudiler burada yaşarmış.

Kırklareli de şehir merkezi sayılabilecek Hızırbey camiden yukarı doğru uzanan caddeyi takip ettiğinizde yol sizi Yayla meydanına götürecektir .Kırklareli'nin en eski yerleşim yeri olması sebebiyle geçmişin izlerini en belirgin şekilde görebileceğiniz zamana tanıklık eden Kırklareli evleri çıkar bir bir karşınıza.Çeşitli ırkların ve dinlerin yaşadığı bir yer olması burada farklı mimari eserlerin vücut bulmasını sağlamıştır.Genellikle 19. ve 20. yüzyıla ait yapıların bir kısmı Neo klasik sitilde Rum ustalar tarafından yapılmış ve halen mesken olarak kullanılmaktadır.Uzun yıllar Rum,Bulgar ,Yahudi aileleri Türk sakinleriyle ortak yaşam alanı olmuş ve konumu itibariyle Kırklareli'nin ticaret merkezi haline gelmiştir.

 

DUPNİSA MAĞARASI

 

Dubnisa mağarası Kırklareli'nin Demirköy ilçesinde yer almaktadır. Koruma altındaki bu turistik alanda birbirine bağlı iki kat ve üç mağaradan oluşmaktadır. Toplam uzunluğu 2720 metre yüksekliği ise 70 metredir.

 

KAKAVA ŞENLİKLERİ


Halk arasında “Romanların "Hıdırellez"i olarak da bilinen ve Trakya’nın en renkli bahar kutlamasıdır Kakava.1600 yıllık mitolojik kökenleri olan bu festival Kakava ateşinin konuklar tarafından yakılmasıyla başlıyor.

Malûm olduğu üzere Romanların asıl vatanı Hindistan'dır.Hintlilerin gelenekleriyle Romanların adetleri birbirine çok benzer.Kakava şenliklerinde tıpkı Hıdrellezde olduğu gibi ateşlerin uzerinden atlayarak kutlayan Romanlar,sabah güneş doğmadan önce en güzel giysilerini giyerek en yakındaki bir nehre gidip, nehre söğüt ağacı dalları bırakırlar. Bu ritüelin onları bütün dertlerinden arındırdığına inanırlar.

Kırıklareli'nde Kakava şenlikleri başta Makedonya olmak üzere çeşitli Balkan ülkelerinden gelen ekiplerin gösterilerinde en güzel boyacı sandığı -en güzel at arabası yarışmaları düzenlenir.Eskiden bu yarışmaları kazananlara zurna, sipsi, davul derisi, Orhan Gencebay çıkartmaları, çıplak Hülya Avşar kartpostalları verilirmiş. Şeytandere'de toplanan Kırklareli halkı Güllü'den, Kibariye'ye, Adnan Şenses'e uzanan geniş yelpazede müzik eşliğinde dans ederlermiş. 

Bu şenliğe Avrupalı Romanlar,Kakava yerine ederlezi, ya da hedrellezi diyorlar.

Hıdırellez kültürüne ilişkin ritüellerin başlıcası gül dalına asılan dilekler ve ateşten atlamadır.

Son yıllarda uluslararası bir boyut kazanan Kırklareli halkıyla adeta bütünleşen bu Festivale özellikle Balkan köyleri, Makedonya, Yunanistan ve Bulgaristan'dan gelen müzik ve dans grupları renk kattılar.

Eğlenceler artık Şeytandere'de değil atıl durumdaki Kırklareli tren istasyonu'nun bulunduğu istasyon altı mevkiinde gerçekleşmektedir. 

 

KÜLTÜR GELENEKLER VE GÖRENEKLER

 

Kırklareli tarih boyunca yaşanan göçler nedeniyle farklı kültürlerin bir arada yaşadığı bir bölge olmuştur .Bu birliktelik zamanla kültürel öğeleri harmanlanması ve özgün bir bütün oluşturmasını sağlamıştır.Kırklareli türküleri ,halk oyunları ,manileri, dokumaları ve ağaç işçiliği bu ortak kültürün başlıca ürünleridir .Yılların yoğurarak günümüze kadar getirdiği bu kültür,Kırklareli'nin edebiyat ,müzik,el sanatları ,mimari ve gelenek göreneklerine de yansımıştır.

Sünnet,doğum,asker uğurlama ve baharı karşılamak gibi etkinlikler Kırklareli'nin gelenek ve görüldüklerinde önemli yer tutar

 

 

KIRKLARELİ KARAGÖZ KÜLTÜR SANAT VE KAKAVA FESTİVALİNDE ALİ POYRAZOĞLU-ZİHNİ GÖKTAY "IŞKIRLAK" DEVİR TÖRENİ

             

Hıdırellez ve kasaba geleneklerinde dini inançların kaynaştığı Trakya insanın neşesi ile harmanlaşmış bu kültüre son yıllarda Karagöz de eklendi.Karagöz aslen Kırıklareli'lidir. Ünlü seyyah Evliya Çelebi 1658 yılında Kırklareli’ne (Kırkkilise) geldiğinde  burada söz sahibi  ağzı laf yapan çelebi bir Osmanlı kıptisi olduğunu öğrenmiş ve bu bilgiyi Seyahatname adını taşıyan kitabına geçirmiştir.Ayrıca Karagöz’e Sofyozlu Bali Çelebi  de dendiğini belirtmiştir.

Bu yıl Karagöz Kültür Sanat ve Kakava Festivalin onur ödülü olan Karagöz’ün Işkırlak’ı sanatçı Zihni Göktay’a  Ali Poyrazoğlu tarafından verildi.
 Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu şunları söyledi:
"Zihni Göktay, duruşuyla, hayata bakışıyla, tiyatroya, sanata katkılarıyla gerçekten her türlü takdirin üstünde ve ötesinde bir sanatçımızdır. Kendisi ile iftihar ediyoruz. Kendilerine minnet ve şükran duygularımızı ifade etmek istiyorum. Değerli dostlar, en güzel sanat yaşama sanatıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin temelinde kültür vardır. Kültürsüz kalan bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuştur diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün kenti Kırklareli'den tüm dünyaya haykırıyoruz."

<