MUTLULUĞUN FORMÜLÜ
Çoğumuz sevmenin ne olduğunun anlamını, 14 Şubat Sevgililer Gününde aklımıza getiriyor, sevdiğimize hediye alarak güzel sözler söyleyerek sevgimizi anlatmaya çalışıyoruz. Oysa sevmek bir eylemdir. Davranışa dönmeyen hiçbir sözün anlamı yoktur. Sevmek, emek vermek, zaman ayırmak, anlayış göstermek ve özveride bulunmaktır. Fedakarlık ve her şeyini sevdiklerine adayabilmektir. Bunun formülü, değerli olduğunu hissetmek ve hissettirmektir. Bu da öyle ne büyük hediyelerle, ne de büyük laflarla olur.
Aşk, geçici, sevgi ve saygı kalıcıdır. Önemli olan, tarafların birbirlerini beğenmesi, sevgi ve saygı duymasıdır.
Ben bunu gençlik yıllarımda anladım. Aşık olduğum ile değil, beğendiğim insan ile hayatımı birleştirdim. Kırk dört yıldır bu beraberliği karşılıklı sevgi ve saygı sayesinde sürdürüyoruz. Ne o beni, ne de ben onu, hiç birbirimizi pişman etmedik. Bunu soranlara cevabımız şöyle: “Ben konuştuysam, o sustu, o konuştuysa ben.” Saygımızı hiç kaybetmedik. Sözlü kavga olurdu, ama küsmedik.
Hayat zor! O zaman da zordu. Ama imkanlarımız çerçevesinde gezdik ve tozduk, dostlarımıza kendimize vakit ayırmayı bildik. Bu işin formülü biz olmayı bilmekte.
Sevgi, bencil bir duygu değildir. Kıskançlık, sevgiye dahil değildir. Yasaklar koymak, kişiyi sadece kendine mecbur etmek, etrafına duvar örmek, şiddettir ve sevgiye dahil değildir.
Sevmek, önce kendinden başlar. “Gerçek sevgi ve aşk karşısındakini olduğu hali ile sevebilmektir.” Korkularına, kaygılarına, gelecek ile ilgili plan ya da isteklerine saygı göstermek, atacağı adımlara destek olmaktır. Sen tam ve mutlu olamazsan, kimseye de sevgi veremezsin.
Yalnızken mutlu değilsen, o zaman ilişkiden beklentin de fazla olur. Tek odak noktan bu ilişki olduğunda, karşısındakini değiştirmeye çalışıyor, değişmeyince şiddete başvuruyorsun. Bu böyle kısır bir döngüye dönüşüyor.
Sevmeyi öğrenmek aileden başlar. Çocuklara duygularını sormak konusunda çok eksiklerimiz var. Onlara duygularını ifade edecek fırsatlar vermeliyiz. Sadece konuşmakla yetinmez, o çocuklara nasıl rol model oluyoruz. Çocuklar anlatılandan çok, gördüklerini uyguladıkları için, karı-koca olarak birbirimize nasıl davranıyoruz? Bu önemli.
Evde kavga ve şiddet varsa, istersen her gün sevgiyi anlat, o da ileride ilişkilerinde babası ya da annesinin davrandığı gibi davranacak. Ancak maalesef gerçek sevgi ve gerçek aşk, bu sanıldığı için, kadına şiddet, kadın cinayetleri ve nefret söylemlerini ile günümüzde daha sık karşılaşıyoruz.
Cengiz AYTMATOV, muhteşem eseri “Selvi Boylum, Al Yanaklım”’da “Sevgi neydi?” diye soruyor, sonra da “İyilikti, dostluktu…sevgi, emekti” cevabını veriyordu. Onun bu sözleri Türkan ŞORAY’ın hayat verdiği “Asya“ karakteri ile hafızalarımıza adeta mıhlandı. Bugün geldiğimiz noktada sevgisizlik maalesef bir illet gibi yayıldıkça, yayılıyor.
Sevgililer gününde sevgi konuşmayıp da ne yapacağız? Akla hemen şarkılar, romanlar ve hikayeler geliyor. Bu sene yine KAYAHAN’ın “Bizimkisi bir aşk hikâyesi”, Zeki MÜREN’in “Gitme, sana muhtacım”, BERKANT’ın “Samanyolu” şarkıları birinci seçilmiş. Bu şarkılar sevginin tarifini ne güzel yazmış.
Bekir ÇOŞKUN’un 14 Şubat 1998 tarihli Sevgililer Gününde yazdığı köşe yazısı ile noktalamak istiyorum:
“Dün gece uyandım. Sana baktım. Dışarıda şafak ağarmaya başlamıştı. Bir kıvırcık bebek gibi avuçlarını yummuştum. Uçlarından saçlarını okşadım.
Sana şarkımızı mırıldandım:
Dışarıda deli dalgalar
Beni bu dertler oyalar.
Aldırma gönül aldırma,
Duydun mu?
Sana billur saray yaptım hayalimde. O billur sarayın sedef sütunları arasında musluklarından nur akan bir çeşme vardı.
Seni çeşmenin kehribar taşlarına oturttum.
İnanmayacaksın, ben bir şövalye oldum.
Atımı sana doğru sürdüm. Atımla gelip sana bu günün Sevgililer Günü olduğunu ve sen, sevdiğimi bir nara atar gibi söyleyecektim.
Ama sadece fısıldadım.
Duydun mu?
Bahçemizdeki ağaçta serçeler, çalı kenarında güvercinler, telin üzerinde, o eşini kaybetmiş, tek başına duran kumru seni bekleyecekler. Onlara geceden ıslattığın ekmek kırıntılarını vereceksin.
Bir billur sarayda olmada bile birinci sınıf dedikleri plastik badana boyalı duvarlarımız arasında bir iyilik meleği gibi dolaşacaksın.
Birazdan şafak atacak.
O alacakaranlıkta seni mırıldandım.
Bugün sevgililer günü.
Sana şarkımı söyledim.
Duydun mu?”
[Bekir ÇOŞKUN]
SEVGİLİLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
Bütün sevdiklerinizle sağlıklı ve mutlu günler
Sağlıcakla kalın.