Gül Gökçe Korkmaz

Gül Gökçe Korkmaz

MÜZİK SEKTÖRÜNDE PANDEMİ ETKİLERİ

Merhaba Değerli Okuyucularımız...

 Maalesef içinde bulunduğumuz bu pandemi süreci sosyo - kültürel,  finansal ve her melekten, her dilden ve her yaştan insanı etkilemiş durumda. Normalleşme sürecini anormalleştirme çabaları bir yana dursun benimde bizzat içinde bulunduğum müzik sektöründe bir çok insan belirli bir mağduriyet yaşadı.

 Gerek orkestra,  gerek mekânlarda çalışan personel , A plus sanatçılardan tutunda  memleketin en ücra köşelerinde sahne alan kişilere kadar belirli bir iş kaybı söz konusu... Pandemi dönemini bazı sanatçılar üreterek geçirirken  bir çok sanatçı "önümüzü göremiyoruz , bu süreçte yeni bir şeyler yapmama kararı aldım." şeklinde basına demeçler verdi .  Ticarî kaygı içerisinde bazı yapımcı ve menajerler kolları sıvayıp Türkiye  müzik sektörüne yepyeni yetenek ve sesler kazandırarak hedefi 12 den vurmayı başardı.  

Takdire şayan bir  durum ve nokta atışı olduğunu düşünüyorum.  Her ne kadar eğlence mekanlarında kısıtlanma söz konusu olsa da dijital müzik dünyasın da akım ve ilgi eskisinden oldukça fazla... Dijital dünya da ilgi gören yani tabiri caizse yeterince tıklanan bu isimler normalleşme süreciyle beraber ilk sahne de talep edilen , merak edilen kişiler haline geldi . Aslında bu durum eskiden de böyleydi fakat çok önemli bir detay var ;  Piyasaya yeni çıkan yeteneklerden ziyade  uzun zamandır sektörde olan ve " isim", "marka " dediğimiz sanatçıların her yıl bizzat kendileri tarafından kapılmış köşeleri sekteye uğradı. 

Bu kısıtlı süreçte  risk almak istemeyen işletme ve işletme grupları  sanatçılar konusunda tekrar ve tekrar düşünme gereği duyup bazı sanatçılar ile sözleşmelerini yenilememe  kararı aldı. AÇIK HAVA KONSERLERİ SANATÇILAR  VE MÜZİK SEVERLERE YEŞİL IŞIK YAKTI !  Hep inandığım bir şey var ; Bir sanatçının yeri halk konserleri , belediye festivalleri , özel konser salonları olmalıdır.  En azından yılda iki kez de olsa büyük organizasyonlar da milyonlara  hitap edebilmelidir.  Hem  dinleyicinin  bütçesini yormayan hem daha kurumsal olduğu için , bana göre sonsuz bir tatminlik zirvesi olsa gerek müzik  sever ve müzik yaparlar için... Dijital ortamdan takip ettiğim kadarıyla hergün binlerce yeni single çıkıyor.  

Yarı ünlenmiş ya da yolun başında bir çok sanatçının durumu daha vahim.  Çünkü arz talep meselesinde işletme sahipleri ne istediğini bilmiyor.  Ya daha ünlüsü için verecek bir bütçeleri yok ya da  daha ünsüzünü   çok daha ucuza  sahneye çıkartmak istiyorlar. Türkiye de müzik sektöründe yine alternatif şarkı deneme furyası devam ediyor.  Özetle; Bozuk bir Türkçeyle , yanlış makamlarla okunan trap'in ellinci tonu diyebilirim... Kesinlikle 90’lardaki gibi yüzde  yüz Türkçe pop ve soundların hızla geri dönüleceğine inanıyorum.  

Çok ciddi sürprizler olacak ve tam anlamıyla  müzik anlayışının değişeceğine inanıyorum.  Artık kulaklar gerçek pop müzik ve güzel bir Türkçe duymak istiyor.  Ve demode  bulmaya başlıyorum yeni çıkan bir çok single çalışmasını.  Şu an Türkiye de müzik sektörününüm nabzını;   Ya  dolu dolu fantezi, arabesk eserler ya da uydurmasyon  alternatif  müzikler tutuyor. Kulak pasını 90’lar dinleyerek silmeye çalışan bazı müzik severler artık yeni çıkan ve yeni çıkacak olan  şarkılarda öncelikle gerçek Türkçe pop müzik ve güzel bir Türkçe duymak isteyeceklerini ve hızla pop müziğe doğru  geri dönüş olabileceğini düşünüyorum.  

Saygılarımla...

<