PEKCAN TÜRKEŞ

PEKCAN TÜRKEŞ

MÜZİK VE VALS’İN BAŞKENTİ VİYANA

Bir zamanlar Mozart, Haydn, Beethoven, Schubert, Brahms,Strauss gibi ünlü bestecilerin yaşadığı  Vals, Müzik ve Avusturya’nın başkenti Viyana’da (nüfusu 1,8 milyon) Ocak ve Şubat aylarında Karnaval kutlanıyor.

 RATHAUS BELEDİYE BİNASI

Viyana Belediye Binası, 2.804 metrekarelik bir alana 1872-1883 yılları arasında Neo-Gotik tarzda inşa edilmiştir. Parlamento ve Ulusal Tiyatro ile aynı alanı paylaşan Rathaus’un kulesi  97,9 metre yüksekliğindedir. Viyana Şehir Kütüphanesi‘ne de ev sahipliği yapan belediye binasının önünde ve içerisindeki balo salonunda her yıl Mayısayında Life ‌Ball isimli etkinlik düzenleniyor.

VİYANA “BUZ RÜYASI”

Kasım ayının başında Viyana Belediye Binası'nın ön tarafındaki alana Noel pazarı kuruluyor. Noel'den sonra açılan Viyana Rathausplatz Meydanı Mart ayına kadar “buz rüyası” denilen büyük bir buz pateni alanına dönüşüyor.

STEPHANSDOM STEFAN KATEDRALİ 

 1147 yılında inşa edilen Aziz ‌Stefan Katedrali, Avusturya’nın en güzel Gotik yapısı olarak tanınıyor.Katedralin 136 metrelik yüksekliğe sahip kulesinde yer alan ve “Türk Çanı” adıyla tanınan çan ilk olarak, Osmanlı ordusunun ardında bıraktığı metaller eritilerek yapılmış. ‌Aziz Stephen Katedrali'nde Mozart'ın ünlü “Requiem”;beş org aynı anda çalınarak icra ediliyor.

PRATER DÖNME DOLAP

Dünyadaki en eski dönme dolabı olan Wiener Riesenrad1897 yılında İmparator Franz Joseph’in tahttaki 50. yılı anısı için Prater semtine dikilmiştir.Dev Dönme Dolaptır.Wurstelprater Eğlence Parkı'ndaki yüksekliği 65 metre olan 

Dönme dolabın dünya çapında ünlenmesinin en büyük nedenlerinden biri Amerikan film endüstrisi tarafından keşfedilip Hollywood filmlerinde arka plan olarak kullanılmasıyla olmuştur.

Bünyesinde nostaljik araçlardan modern hız trenlerine kadar her yaştan bireyin ilgisini çekebilecek 250 farklı oyuncak bulunan Prater, hem huzuru hem de eğlenceyi aynı anda bulabileceğiniz oldukça özel bir yer.

ALBERTİNA MÜZESİ

60 bin çizimden ve 1 milyonun üzerinde basılı eserden oluşan gösterişli bir koleksiyona sahip Albertina Müzesi, İmparatoriçe Maria Theresia’nın damatlarından Dük Albert’ın destekleriyle 1776 yılında kurulmuş.

Hofburg Sarayı’nın bahçesindeki Müzenin dönüşümlü sergilerinde eserlerini inceleyebileceğiniz isimlerin başında Dürer, Picasso ve Rubens geliyor.

HOFSBURG SARAYI

13. yüzyılda bir Orta Çağ kalesi olarak inşa edilen ve  ‌Marie Antoinette’nin doğum yeri olan Hofburg Sarayı;saray, uzun yıllar Habsburg Hanedanı tarafından kışlık konut olarak kullanılmış. Yapı, zaman içerisinde tahta geçen hükümdarların istekleri doğrultusunda yeni bölümler eklenerek genişletilmiş.

Günümüzde resmi konut ve çalışma ofisi olarak cumhurbaşkanına tahsis edilen sarayın 3 bölümü müze haline getirilerek ziyarete açılmış. ‌

GRABEN CADDESİ

Kentteki en popüler alışveriş bölgelerinden biri olan araç trafiğine kapalı Graben Caddesindeki seçkin markalara ait mağazalarda alışveriş yapabilir, restoran ve kafelerde yerel mutfağın en özel lezzetlerinin tadına bakabilir, gurme süpermarketlerde taze çiftlik ürünleri bulabilirsiniz.

VEBA SÜTUNU

Caddede ilerlerken görebileceğiniz eserlerin başında ise Veba Sütunu geliyor. Eser, 1679 yılında yaşanan salgın sırasında şehri terk eden İmparator I. Leopold’un isteği ile hazırlanmış.Üzeri kutsal üçleme, melekler ve imparatoru tasvir eden figürlerle bezeli eserde Tobias Kracker, Johann Bendel gibi isimlerin de imzası bulunuyor.

SCHÖNBRUNN SARAYI

Habsburg Hanedanı döneminde yazlık konut olarak kullanılan ‌ Schönbrunn Sarayı’nın bulunduğu alana, 17. yüzyılın sonunda İmparator I. Leopold’un emri doğrultusunda oğlu Prens ‌Joseph için bir av köşkü inşa edilmiş.Sarayın iç kısmını görmek isteyen ziyaretçilere biri 22, diğeriyse 44 odayı kapsayan 2 farklı tur seçeneği sunuluyor.Hayvanat bahçesinin de bulunduğu çeşme ve heykellerle süslü Schönbrunn Sarayı tarihsel önemi, içinin etkileyici dizaynı ve ihtişamlı görüntüsüyle UNESCO Kültürel Miras Listesi’nde yer alıyor.

HUNDERTWASSER EVİ 

Sıra dışı görünümü nedeniyle Barselona’nın en ünlü mimari eserlerinin yaratıcısı Gaudi’nin eserlerine benzetilen ‌ Viyana’nın ekspresyonist yapılarından biri olarak bilinen Hundertwasser Evi, sanatçı ‌Freidensreich ‌Hundertwasser ile Mimar ‌Joseph Krawina’nın ortak çalışması sonucu ortaya çıkmış.

Ekspresyonist mimarinin tüm özelliklerini yansıtan Hundertwasser bünyesinde 53 daire, 4 dükkân ve 16 özel teras bulunuyor. Yapıya özgün görünüm kazandırmak için terasların tümünün zemini toprakla kaplanarak toplam 250 adet ağaç ve çalı dikilmiş.

KARLSKİRCHE KARL KİLİSESİ

Kentteki en büyük yapılardan biri olan ‌Karl Kilisesi, İmparator ‌VI. ‌Karl tarafından veba salgınından etkilenen halkın bir an önce iyileşmesi umuduyla kentin koruyucu azizi adına inşa ettirilmiş.

1716’da başlayan yapım süreci 1737 yılında tamamlanan kilisenin sadakate ve cesarete vurgu yapan kuleleri Roma zafer kolonlarını andıracak şekilde tasarlanmıştır.

MARİAHİLFER CADDESİ

Mariahilfer Caddesi Viyana’nın en uzun ve deyim yerindeyse en yaşayan caddesi. Upuzun caddede dükkanlar, zincir mağazalar, tatlı kafeler ve bar-restoranlar var, biraz İstanbul’daki Nişantaşı ya da Bağdat Caddesi’ni andırıyor.

BİT PAZARI VE NASCHMARKT

Birçok Avrupa şehrinde olduğu gibi Viyana’da da bit pazarı diye tabir edilen  alışveriş semtleri var.yapmak oldukça yaygın. Naschmarkt’ta Viyana’ya özgü yemeklerden Vietnam yemeklerine, İtalyan mutfağından hint mutfağına ne ararsanız hem eve götürebileceğiniz şekilde satılırken hem de oturup atıştırabileceğiniz restoranlar şeklinde bulabilirsiniz. Viyana’nın bu  en büyük açık hava marketinde peynir, şarküteri, sebze-meyve ne ararsanız bulabilirsiniz.

SİGMUND FREUD MÜZESİ

Sigmund Freud; Avusturyalı bir nörolog ve psikanaliz kavramını bulan kişi. Hayatının büyük bir bölümünü Viyana’da geçirmiş, 1971 yılında Freud’un hayatını ve psikanalizin tarihsel gelişimini anlatmak için Viyana’da bu müze kurulmuş. Psikanaliz kuramını ilk bulan ve kullanan Freud’un hayatı boyunca yazdığı yazılar, anıları ve çalışmaları burada toplanmış.

DANUBE TUNA KULESİ

Viyana’da Donauturm olarak geçen Danube Kulesi 250 metre uzunluğunda bir kule, 1964 yılında Viyana Uluslarası Bahçe Şovu vesilesiyle yapılmış. Asansörle 170 metre kadar yüksekliğe çıkabiliyorsunuz ve burada harika bir Viyana manzarasına karşı yemek yiyebiliyorsunuz. 

BELVEDERE SARAYI

Barok stildeki eserleri ile tanınan ünlü Mimar ‌Johann ‌Lucas ‌von Hildebrandt’ın imzasını taşıyan ‌ Belvedere Sarayı yazlık konut olarak Prens ‌Eugene için inşa edilmiş.Saray;Barok tarzda inşa edilmiş ve Yukarı-Aşağı Belvedere Sarayı olarak iki parça, aralarında da alabildiğine uzun yemyeşil bir bahçe var.Belvedere “güzel manzara” demek ve adı harika bir manzarası olmasından gelmiş. 1781’de “İmparatorluk Koleksiyonu” açılmış ve sarayın Yukarı Belvedere kısmı dünyanın ilk halka açık saray müzelerinden olmuş.

OPERA BİNASI

Klasik müzikten hoşlanan gezginler için adeta bir mabet niteliğindeki Opera Binası, İmparator ‌Franz ‌Joseph’in emri doğrultusunda 1861-1869 yılları arasında inşa edilmiş.

Şehrin simgelerinden biri olan yapıda Avusturya Ulusal Operası yıl boyunca 19. yüzyıl eserleri ağırlıklı olmak üzere Barok’tan 21 yüzyıla kadar geniş bir ‌repertuarla müzikseverlerin karşısına çıkıyor.

JUDENPLATZ   YAHUDİ  SOYKIRIM ANITI

Judenplatz Viyana’da orta çağdan beri yahudilerin yoğunlukta olduğu bir mahallenin/bölgenin adı. Yahudiler Viyana’ya yaklaşık 1150 yıllarında yavaş yavaş yerleşmeye başlamış, 1400 yılına gelene kadar bankacısından tüccarına birçok farklı iş ve statüden yahudi özellikle şehrin burasını mesken tutmuş. Bir süre sonra sinagog, yahudi hamamı, okulu ve hastanesi yapılmış ve zamanla neredeyse yaşayanların hepsi yahudi olan bir hale dönmüş. Judenplatz’a 2000 yılında Yahudi Soykırımı’nda hayatını kaybetmiş yaklaşık 65 bin Avusturyalı yahudi için bir anıt yapmışlar.

VİYANA CAFELERİ

Yüzyıllardır bir çok önemli sanatçı Viyana cafelerinde buluşur, beste yapar, kitap yazarmış. Devlet meseleleri, mahalle dedikoduları bu masalarda konuşulurmuş. Sigmund Freud, Egon Schiele, Leon Trotsky ve Gustav Klimt müdavimlerinden sadece bazıları, Johann Strauß, Mozart ve Beethoven’ın buralarda çalmışlar. Ve güzel haber şu ki; bu cafeler yüzyıl sonra bugün hala o görkemli ambiyansta servis vermeye devam ediyor. Bu yüzden, UNESCO “Viyana kahvelerini  tarih ve mekanın tüketildiği ama sadece kahvenin fatura edildiği yerlerdir” diyerek Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne eklemiş.

MOZARTHAUS Mozart Evi

Wolfgang Amadeus Mozart Viyana’da sayısız ev değiştirmiş, ama günümüze kadar ayakta kalabilen yegane ev St. Stephens Katedrali’ne oldukça yakında olan ve Mozarthaus adını alan ev olmuş. Bestekar burada 1784’le 1787 yılları arasında yaşamış ve hayatının belki de en verimli zamanlarını geçirip inanılmaz çok besteye imza atmış. Avusturya’nın en iyi çikolatası Mozartkugel, Mozart’ın doğum yerinden alınmıştır.

CİTYBİKE BİSİKLETLE VİYANA TURU

Viyana’da ulaşım ağlarının çok pratik ve yaygın olduğu bir gerçek. Ama Viyana’yı keşfetmenin ulaşım açısından en harika yolu ne diye sorarsanız her zamanki gibi cevabımız şehri pedallayarak gezmek olur. Çünkü Viyana hem küçük sayılabilecek bir şehir hem de yolları bisiklet kullanmaya çok elverişli. Tabii kış aylarında gittiyseniz soğuklarına bisiklet üstünde dayanabileceğinizi sanmıyoruz ama Viyanalılar 365 gün bisiklet üzerindeler.

NOEL PAZARI

Avrupa’nın neredeyse her ülkesinde Aralık ayında “Christmas Market” adı verilen Noel pazar alanları kuruluyor, Almanca ismi ise “Christkindlmarkt”. İçinde el işi eşyalardan noel süslemelerine, yiyecek-içeceklerden kitaplara kadar her şey satılıyor.

RATHAUSE  BUZ PATENİ

Rathaus yani belediye binası 1883 yılında yapılmış eski ve güzel bir yapı. Ama fiziksel güzelliğinin yanı sıra yıl boyunca farklı aktivitelere ev sahipliği yapması yönünden de şehir için önemli bir nokta. Yaz-kış film festivalinden noel pazarına, sirkten buz patenine birçok etkinliği burada düzenliyorlar.

MAJESTİC  İMPERATOR  TRENİ

İmparatorlara layık vagonlarda tren yolculuğu Luxury Train Club isimli bir şirket tarafından dünyadaki farklı ülkeler arasında düzenliyor. Majestic Imperator kraliyet ailelerinin saraylarına özenilmiş güzellikte hazırlanmış bir tren, kendinizi imparator gibi hissedeceğiniz muhteşem bir dizayn yapmışlar. Masalar, örtüler, tabaklar, çevredeki her şey imparatorlukları hatırlatıyor ve acayip nostaljik.

TUNA ADASI FESTİVALİ 

Donauinsel Viyana’da Tuna Nehri ve Neue Donau Kanalı’nın arasındaki ince uzun ada. Bu adada zaten yıl boyunca gidebileceğiniz barlar, restoranlar var. Ama buranın “en” aktivitesi Danube Adası Festivali anlamına gelen Donauinselfest. Bu festival bir açıkhava müzik festibali ve her sene Donauinsel’de yapılıyor.

İSPANYOL  BİNİCİLİK  OKULU

Spanish Riding School ağırlıklı olarak beyaz atların bulunduğu geleneksel bir binicilik okulu. Hofburg’ta olan okul atları terbiye ediyor ve binicik dersleri veriliyor.

 KUGELMUGEL CUMHURİYETİ

Kugelmugel Viyana’nın meşhur Prater Bölgesi’nde bulunan bir “mikro devlet”. Kugelmugel 1971’de Landesstraße’de yapılmış top şeklinde bir bina ve bu binanın yapım sürecinde binayı yapan Edwin Lipburger ve Avusturya hükümeti arasında ciddi anlaşmazlıklar olmuş. Hatta Lipburger tutuklanıp 10 hafta hapishanede yatmış. 1976 yılında ise Kugelmugel bir mikro devlet olarak bağımsızlığını ilan etmiş.  Sonrasında ise 1982’de ev Prater’e taşınmış ve dikenli tellerle çevrilmiş. Kugelmugel bir “Anti-faşizm Bölgesi” olarak geçiyor ve şimdilerde hükümet tarafından yönetilip turistlerin gezi noktası olarak işlev görüyor. 

 GUSTAV KLİMT’İN ESERLERİ 

Avusturyalı Gustav Klimt eserlerinin  dünyadaki en büyük koleksiyonlarından ikisi Viyana’daki Leopold ve Belvedere Müzelerinde bulunuyor. Özellikle Leopold Müzesi Gustav Klimt’in en baba ilahlarıdan birisi olduğu Art Nouveau ve Ekspresyonizm akımlarını üzerine yoğunlaşmış bir müze.

AVUSTURYA MUTFAĞI

Hint ,Orta Doğu ,İtalyan ve Türk mutfaklarından esinlenerek bir damak zevki getirmiştir.

Tafelspitz :Etin, havuç ve patates gibi sebzelerle birlikte haşlanmasıyla ortaya çıkıyor. Tafelspitz, elma püresi ve salatayla servis ediliyor. İçeriğinde yer alan sebzeleri isteğinize göre değiştirebilir ve damak tadınıza uygun bir yemek yiyebilirsiniz.

Grießnockerlsuppe: İrmik Hamuru Çorbası. 

Viyana  Şinitzeli: Avusturya’nın ünü sınırları aşmış, Türkiye’de bile sıkça tüketilen bir tat olmuş sembolik yemeklerinden Şnitzel, dana etinin galeta unuyla kaplanıp kızartılmasıyla yapılıyor. Aşina olduğunuz bu tadı ülkenin her şehrinde kolayca bulabilir ve doyurucu bir öğün geçirebilirsiniz.

Wiener Würstel: Viyana Sosisi adıyla da alabileceğiniz, geleneksel yiyeceklerden bir diğeri. Alman kültürünün olduğu her şehirde olan sosis, burada karşımıza içi peynir dolgulu seçeneği ile çıkıyor. Bratwurst, Kasekrainer ve Debreziner gibi çeşitleri olan sosisleri, sokak tezgâhlarında, marketlerde ya da salaş restoranlarda görebilirsiniz.

Kartoffelpuffer : Almanca patates anlamına gelen kartoffel ve puff kelimelerinin birleşiminden doğan bu yemek, patatesin baharatlarla ve yumurtayla lezzetlendirilip pişirilmesiyle yapılıyor. Şekil itibariyle size mücveri anımsatacak Kartoffelpuffer, çeşitli soslarla servis ediliyor ve hemen hemen her restoranda bulmanız mümkün.

Knödel : Bir çeşit köfte olan Knödel hem tatlı hem de tuzlu olabilir. Lezzetli Knödel garnitür olarak ve hatta çorbada köfte olarak servis edilirken, tatlı Knödel en iyisi erikten yapılan bir çeşittir.

Tiroler Gröstl: Tavada kızartılmış patates, kıyılmış sığır eti veya domuz eti ile bol miktarda tereyağ ve soğan üzerine kızarmış yumurta konarak yapılır.Bu yemek Tirol kayak merkezi bölgesine aittir.

KäsespätzlePeynirli makarna.

Patates Gulaşı: Sıcak çorba yahnisi

patates, soğan, dolmalık biber ve sosis gibi sebzelerden oluşur; Acılı kırmızı biber ile tatlandırılır. 

Pasta ve Pastacılık Viyana’da çok iyi noktalara gelmiş durumda. Elmalı turtaları (ApfelStrudel) meşhur ama diğer tatlılarda da çok başarılılar.

TopfenStrudel da benzer tatta olan bir elmalı tatlı ama bunun peynirli olanı da var. 

Kaiserschmarrn : Vanilya, pudra şekeri, kuş üzümü ve rom gibi lezzetleri bir araya getiriyor.Kökleri oldukça eskiye dayanan bu yiyecek imparatorun isteği üzerine doğmuş ve ismini de böyle almış. Sıcak bir kahve yanında harika gidecek bir atıştırmalık olabilir.

Çikolata açısından en az Belçika kadar ünlü olan Avusturya’da ne yenir sorusuna en lezzetli cevap bademli, fıstık ezmeli, bitter, fındıklı çeşit çeşit çikolata deneyebilirsiniz. Ama en popülerini istiyorsanız Avusturyalı dahi bestecinin ismini taşıyan Mozart Çikolatasını öneririz.

Linzer Torte: Yemek tarihinde önemli bir yere sahip Linzer Torte, adını Yukarı Avusturya’nın başkentinden alıyor. Avusturya’da ne yenir endişesini ortadan kaldıran bu lezzetin önemi ise tarihte yazılı ilk turta tarifinin bu turtanın tarifi olması.

İlk yapan kişi olan Fransız Vogel, bu nefis turtayı Linz’de çalıştığı bir pastanede keşfetmiş.

Sacher Torte :Viyana için simge tatlardan biri olan Sacher Torte, yine geçmişi 1800’lü yıllara dayanan bir çikolatalı pasta. İsmini yaratıcısı Franz Sacher’den alan bu pasta, kayısı reçeli eklenerek tatlandırılıyor.

Tatlının yanına da Melange Kahvesini ekliyorlar. Osmanlı Kuşatması’ndan sonra kalan kahve çuvallarını kullanarak Avrupa’ya kahveyi tanıtan Avusturyalılar, bu konuda da çok başarılı.

Kahve: Avusturya’da deneyebileceğiniz çok fazla kahve çeşidi bulabilirsiniz. Özellikle Viyana‘da gelişmiş bir kahve kültürü olduğunu göreceksiniz. Özellikle yoğun kremalı bir cappuccino çeşidi olan Kapuziner’i mutlaka deneyin.

<