Namussuz Namuslular
Nereden çıktı bilmiyorum ama başlığı böyle attım bu gün. “Namussuz Namuslular…”
Veya şöyle mi demeliydim bilmiyorum “Namuslu Namussuzlar.”
Her neyse konumuz o değil aslında. Konumuz bu çok konuşulan namus kavramının ne olduğu.
Toplum içinde onur ve ahlak kurallarına sıkı sıkıya bağlılık, doğruluk, dürüstlük ve ahlaklılık. Öyle diyoruz bu kavramı tanımlarken.
Türkçeye Arapça’dan geçen "namus" kelimesinin kökeni Yunanca’da "kurucu ilke" ya da "genel ilke" anlamına gelen "nomos" kavramına dayandırılır.
Eski Yunan şehir devletlerinde temelde soyluların çıkarlarını koruyan ve kökeni tanrılara dayandırılan sözlü yasaları ifade eden "thesmoi" karşısında "nomoi", insan yapımı yazılı yasaları ifade etmek üzere kullanılan bir kelimedir.
Nereye dayanırsa dayansın bizim bu kelimeden anladığımız anlam bellidir. Genelde biz kadınlara özgü algılarız bu kelimeyi.
Ama doğrusu bu değildir elbette.
Erkeğin namussuzu olmaz mı? Hem de alası olur. Hatta ben daha ileri gideyim kadınını namussuzlaştıran erkek değil midir?
Veya erkeği namussuzlatıran kadın olamaz mı?
Yani şu bir gerçek, namus kavramı kadın ve erkek, insan için geçerlidir. Cinsiyeti olmadığı gibi dar anlamlarla ifade etmek de mümkün değildir.
Her türlü iftirayı atan, yalan yanlış haber yapan, algı yönetiminin kalemşörlüğüne soyunan namuslu gazeteci olabilir mi, ama var.
Her türlü dalavereyi yapan, çalan-çırpan, kendi çıkarı için insanları ezmekten çekinmeyen namuslu işadamı.
Rüşvet almaktan çekinmeyen, namuslu bürokrat, namuslu memur.
Yalanı ilke edinen, insanların gözlerinin içine baka baka yalan söyleyen, insanları kandıran namuslu siyasetçi.
Bunların hepsi maalesef mevcut.
Midesini doldurmaktan başka bir şey düşünmeyen, namuslu halk. Herkesi namussuzlukla suçlayan, namusu dilinden düşürmeyen namus timsalleri?
Merak etmeyin bunlar da var.
Peki namusuz kim o zaman?
“Namus görünmez bir cevherdir. Çok kere ona sahip olmayanlar sahipmiş gibi görünürler” der, William Shakespeare
Sizin anlayacağınız ayağa düştü bu namus meselesi. Arkan sağlamsa kimse seni namussuzlukla itham edemez. Ama değilse yandın demektir. En küçük bir şeyde namussuzun dik alasısın.
Namuslu görünmeye çalışmak, namusu dilinden düşürmemek insanı namuslu yapmaz. Namuslu insanın zaten bunu söylemeye ihtiyacı da yoktur. Bir insanın yaşam tarzına, davranışlarına ve hareketlerine bakarak karar verirsiniz ne olduğuna. Kimse kimseye namussuz dediği için de o kişi namussuz olmaz. Thomas Fuller’in de dediği gibi, “Namuslu kişiler ne aydınlıktan ne karanlıktan korkarlar.”
Siz siz olun, sürekli namuslu olmaktan dem vuranlara dikkat edin. Zira Namussuz namuslular çoğaldı.