CEVDET TÜTÜNCÜ

CEVDET TÜTÜNCÜ

NARKOTİK FELAKET

Sevgili dostlar, dünyanın çeşitli coğrafi bölgelerine baktığımızda her tarım ürününün, her bölgede yetişmediğini görmekteyiz. Özellikle bir takım sınai ve stratejik ürünler bazı bölgelerde olabildiğince verimli olarak yetiştiği halde, bazı bölgelerde adından söz etmek bile  mümkün olmamaktadır. Elbette pamuğu, zeytini, keteni bunların içinde birinci sırada saymakla birlikte, kolay zahmetsiz elde edilen, yüksek kar seviyesine sahip öyle bir tarım ürünü var ki, iyi ellerde sağlık alanında faydalı, kötü ellerde ise insan hayatını tam anlamıyla çökerten, bitiren son derece tehlikeli ..

Haşhaş !..

Türkiye’de özellikle Afyonkarahisar yöresinde çok verimli bir yetişme ortamına sahip olan ürün, tıbbi kullanım alanı ve ihracatla yüksek getirisi olmasına rağmen, 1960 yılında ABD’nin baskısı sonucunda yetiştirilmesinde sınırlamaya gidilerek, 1971 yılında ise TC Bakanlar Kurulu kararıyla ekilmesine tam yasak getirildi.

Sebep;

ABD gençliğinin önüne geçilemez uyuşturucu alışkanlığında afyonun, dolayısıyla eroinin Türkiye’den sağlanıyor olmasıydı.

ABD kendi gençliğini koruma yolunu, Türkiye’de haşhaş ekiminin yasaklanmasında bulmuştu. Ancak aynı zamanda Türkiye’nin ihracatta gelir kaybına uğramasına sebep oldu. 

Gel zaman, git zaman Türkiye’nin ihracatta uğradığı kaybın farkındalığı sonucu 1974 yılında çok sıkı kontrol altında tutulmak tedbirleriyle haşhaş ekimi yeniden başladı.

Dolayısıyla o tarihten bu yana ABD’ye Türkiye kaynaklı uyuşturucu sevkiyatıyla ilgili herhangi bir kayıt olmamıştır.

Değerli okurlar, Asya – Avrupa arasındaki geçiş yollarında kuzeyde Rusya’nın çok büyük topraklara sahip olmakla birlikte, oldu bittiye yer vermeyen uzun geçiş yollarındaki kontrollerin getirdiği zorluklar, yine Avrupa Asya arasında köprü durumunda olan Türkiye’nin uyuşturucu kaçakçıları tarafından tercih edilmesine neden olmaktadır.

Uyuşturucu trafiği, ekimi ve hasadı hiçbir kontrole tabi olmadan, para gelsin de nasıl gelirse gelsin düşüncesindeki Afganistan’dan başlayıp, cezası idam olmasına rağmen İran’ı da geçerek Türkiye’ye sevk edilmektedir. 

Batıya sevk edilmesi kadar aynı zamanda Türkiye’de kullanım alanı bulunması da, yasadışı para kazanmak isteyenler için elbette avantaj oluşturmakta. Dolayısıyla Türkiye’de kullanıcı sayısının artması için, bu yolda olanların çaba sarf etmesi anlamına gelmekte. Bu da ülkemiz insanının ne kadar büyük bir aldatma, kandırma ve yanlış yönlendirme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu göstermektedir…

Türkiye’de uyuşturucuya başlama yaşı uçucu maddelerle 11 -12, hap kullanımıyla 16 – 17, esrarla 16, eroinle 18 – 19 dur. 

Hiç kuşkunuz olmasın en uçta en tehlikeli uyuşturucuya giden yol, her zaman basit, tehlikesiz empozesiyle yönlendirilen uçucu madde ve hap kullanımıyla başlayarak, merdivenin ilk basamaklarını teşkil etmektedir.

Uyuşturucuyu bir kez bile denemek, artık onu bırakmanın imkansızlığına giden yolun başlangıcıdır. 

İnsan sağlığının bozulmasındaki en büyük etkenin uyuşturucu olduğunu söylemek yanlış olmaz. Zehirlenmeye neden olarak ölümün meydana gelmesi, beyni etkileyerek bilincin kaybolması ve konuşma bozuklukları gibi uyuşturucunun sağlık üzerindeki olumsuz etkileri yanında, akciğer hastalıkları ve solunum yetmezliği sonucunda erken yaşta yüksek ölüm oranı uyuşturucu kullananlar arsında sıklıkla rastlanan bir durum olmakla birlikte, yine uyuşturucu kullananların çocuklarının sorunlu, uyuşturucu bağımlısı ve sakat doğma ihtimali de yüksektir.

Hiç günahı olmadığı halde uyuşturucu bağımlısı olarak doğan bir çocuk hem kendisi ve hem de çevresi için narkotik felakettir !.

Uyuşturucu kullananlara, çeşitli yollarla uyuşturucu kullanmaya teşvik edenlere ve uyuşturucuya karşı çok ama çok dikkatli olmak, bir defayla bir şey olmaz aldatmacasına şiddetle karşı çıkmak,  kendine güveni olan sağlam duruşlu insan olmakla eş anlamlıdır.

Gençler, kendinize güvenerek böyle şeylerden uzak durun ve hayatı kazanç hanenize yazın..

Kaybetmeyin !. 

Esen kalın.     

<