NASIL PRENSES OLUNMAZ
Bu hafta niyetim güzel bir yeni yıl yazısı ile başlamak, iyi dileklerde bulunmak falan filandı. Ancak malum…
Ne güzellik kaldı yazacak ne de heyecan… Kafayı toparlamam için bir süre bir yerlere kaçmam gerekiyor. Buralarda değil ama, huzurlu bir ülkede huzurlu insanlarla olmak istiyorum. Böyle devam edip gidersem bu yazı içinden çıkılmaz bir hal alırken sizleri de kopartacak sanırım. İyisi mi enseyi fazla karartmadan, Karadeniz’den Paris’e uzanalım kısaca..
Doğu Karadeniz köylerinden birindeyiz. Hani o has Karadenizlilerin yaşadığı dik yamaçlı köylerden…
Bu köyde yaşayanlardan birisine, Paris’te yaşayan kardeşinden mektup geliyor. Yıllardır sürdürdüğü Paris çağrısını bir kez daha yineliyor. Sonunda ağabey de razı olmuş yola çıkıyor.
Yürüyerek köy sınırına çıkıp ata biniyor, yol ağzına gidiyor. Oradan minibüse binip kasabaya varıyor. Kasabadan otobüsle Trabzon’a oradan uçakla İstanbul’a, oradan yine uçakla Paris’e gidiyor.
3 ay sonra aynı yolla ve taşıtlarla köye dönüyor. İlk akşam kahveye çıkışını merakla bekleyenler soruyor:
“Anlat bakalım Paris nasıldır, eyi midur hoş midur?”
O da anlatıyor:
“Eyidur, hoştor da, yolu sapadur…”
Bendeniz yolu fazla uzatmadan bir Rus kara mizahı ile haftayı noktalayayım efendim.
Eski Rus mizahi çok kendine özgü. Örnekleri , Çehov’un öykülerinde var. Çoğu zaman trajedinin mizahı bu. Acı zehir gibi… Sek votkaya benziyor.
Çarlık zamanı. İyice yaşlı prenses kapıdaki arabasına uşağının yardımı ile biniyor. Ancak arabacı İvan ortalarda yok. Bağırarak arıyorlar yine gözükmüyor.
20 dakika sonra gelen İvan’a Prenses hışımla nerede kaldığını ısrarla soruyor. İvan ise çaresiz. “heladaydım” demek zorunda kalıyor.
Prenses yine azarlıyor:
“Neee… Sen ha?.. Tam 20 dakika heladaydın ha?.. Tıpkı prensesler gibi…”
Bu olay hiç gülümseme doğurmasa bile, nasıl prenses olunmayacağını öğrettiği için, bir işe yarar diye düşünüyorum…
Lafı fazla
UZATMADAN
“Tutumlarınızı değiştirmek istiyorsanız, işe davranışlarınızda bir değişiklik yaparak başlayın. Başka bir deyişle, olabileceğiniz kişinin olmayı tercih ettiğiniz kişinin rolünü oynayın. Zamanla eski korkunç insanın yok olduğunu göreceksiniz.”
GLASSER