İLTER AVCI

İLTER AVCI

NE OLACAK  BİZİM HALİMİZ  !

Çok Değerli YeniGün  Okurları....

Kardeşlerim ; Güzel bir anekdot okudum ve yazıyorum. Eğer hasta olursanız hastaneye gidersiniz ve sizin hastalığınızı laboratuvarda tetkik ederler, bir tanı koyarlar. Bu anlamda ; Siyasetin ,  ekonominin ve toplumsal olayların laboratuvarı da tarihtir. Tarihe dönüp baktığınızda Batı'nın siyasetini, siyasi planlarını görürsünüz.

Vatikan'ın bir sözü vardır, "eski fikirleri yeni metotlarla, yeni metotları eski fikirlerle uygula" diye ; bu söz Vatikan’ın temel düsturunu da açıklar.

Bazı kaynaklara göre bir kadının histerik olduğu ruhsal dengesizliği olduğu beyanlar da var. Rüya görmüş, İzmir de dağda Meryem Anamızı görüyorum. Orada evi var. 

Bunun üzerine İsviçre ve Harvard Üniversitesi merkezli bir grup Evangelist, Bülbül Dağı'nda bahsedilen taş yığınını satın almak istiyor. Abdülhamit ise satmıyor. Sonra  İstiklâl harbi sırasında Meryem Ana evi konduruluyor.

Atatürk'e geliyorlar o da satmıyor.

İnönü ve Menderes dönemindeki bir operasyonla 44 dönüm maalesef bu Vakıfa devrediliyor.1967’den beri burası hac merkezi...

Gelelim şimdi asıl konuya ; Ne zaman uyanacağız biz. O canla, başla bizlere emanet edilen, hâlâ şehit verdiğimiz bu toprakları siyasi gelecek için, hebâ etme cüretini ki veriyor ?

    Vatikan'ın ilk küresel operasyonu Haçlı seferleridir. Haçlı seferleri, görünüşte bir dini harekat olsa da , Doğu'nun zenginliğini ve parasını talan etme operasyonudur.

     Biz Batı ile ilişkilerimizi sürdürerek , ilim , bilim ve teknoloji kaynaklarından yararlanmamız zaruridir. Artık Atatürk ilkelerine dönme ve onun siyasetinden feyz alma vakti değil de nedir.

Din siyaseti ile bir yere varamazsınız. Yapılması gereken Yüce Kuran'ımızda var olan bu ayetlerin özeti  kalplerimize Türkçe olarak nakşedilmesidir.

       Temizlik-vatan sevgisi-savunma-İstiklal ülküsü-askerlik ve kahramanlık- ahlâk ve insanlık-terbiye ve muaşeret-çalışma- öğrenme ve ilmi aşk-herşeyde işbirliği ve yardımlaşma-ziraat- sanayi-ticaret-turizm-insan hakları -yasalara saygı, vergi, zekat ve sosyal mükellefiyetlerini tam ve zamanında ödeme-söz, senet ve taahhütlerine sadakat-başka din mezhep ve milletten olanlara sevgi ve saygı-tabiatta arama- inceleme keşif ve icat- bir eser yaratma azmi- iyilik ve hayır severlik-vazifesinde ve işinde doğruluk-sporlar -çiçek ve hayvan severlik- kötülerle kötülüklerle mücadele- anne, baba, hısım, akraba ve öğretmenlere, sanatkârlara saygı- sağlık- kadın ve aile hayatı- çocuklara şefkat ve iyi yetişimlerine gayret- dualar- başkasının şeref, namus, ırz, mal ve canına saygı vesaire.

    Artık Yüce Allah'ımızın ayetlerini o pırıl pırıl çocuklarımıza hiç  Arapça öğretmeden, Türkçe öğretmek zamanı geldi ve hatta geç kalınmadı mı ?

ATATÜRK'ÜN DİN HAKKINDA FİKRİ

Atatürk'ün din düşünüşünü kesin olarak pek az kimseler öğrenebilmiştir. Orman Çiftliği'nde, başbaşa kaldığımız bir gün, din hakkında ne düşündüğünü sordum. 

Bana dedi ki: 

Din vardır ve lazımdır. Temeli çok sağlam bir dinimiz var. Araçları iyi, fakat bina, uzun asırlardır ihmale uğramış. Harçlar döküldükçe yeni harç yapıp binayı kuvvetlendirme lüzumu hissedilmemiş. Aksine olarak bir çok yabancı unsur, ( tefsirler, hurafeler) binayı daha fazla hırpalamış. Bugün bu binaya dokunulamaz, tamir de edilemez. Ancak zamanla çatlaklar derinleşecek ve sağlam temeller üstüne yeni bir bina kurmak lüzumu olacaktır.

Din bir vicdan meselesidir. Herkes, vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve fikre karşı değiliz. Biz sadece, din, din işlerini millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyoruz. Gericilere asla fırsat vermeyeceğiz 

<