Hollanda'ya karşı süper beşlimizle sahaya çıkarmadık. Bu grupdan bir oyuncuyu eleyip orta merkezi ikilemiz gerekiyordu. Burak ve Hakan dokunulmazlar arasındaydı. Yusuf, Kenan, Cengiz üçlüsünden en ağır olan Yusuf 'un kenara geçmesi şaşırtıcı olmazdı. Öyle de oldu. 

Fakat gelin görün ki daha 55. saniyede gelen şok gol tahtadaki taktik planın pratikte bazı anlarda işe yaramayabileceğini gösterdi. Gerçi golde Yusuf'un olmayışının veya diğer dörtlünün olmasının herhangi  bir etkisi yoktu. Tamamen konsantre eksikliği ve Çağlar ile Merih'in derin uykuda olmasıyla geri düşmek hiç de iyi olmadı doğrusu. Daha bu golü sindiremeden Okay Merih uyuşmazlığıyla skor 2-0 oldu maalesef.

Maçın ilk yarısı için yazmıştım bu cümleleri. Sonra bu yazdıklarımın ne kadar anlamsız olduğunu farkettim dakikalar ilerledikçe. Ama bu maç bize stada ismi verilen Johan Cruyff'un ünlü futbol sistemini hatırlattı. Total futbol. Bunun anlamı defansı da ofansı da beraber yapma gerekliğidi.

SİSTEMLER NAFİLE!

Hangi sistemi oynarsanız oynayın, taktik tahtasına ister 4-5-1 yazın, ister 4-2-3-1'i yazın, ünlü Hollandalı adamın dediği gibi futbolu total yani toptan oynamazsanız, böylesine önemli randevularda Cengiz'e, Kenan'a hatta Hakan'a defans yaptıramazsanız, Mert ve Kaan'a kanatları ileri geri kullandırtamazsanız, defansın önündeki iki ön liberoyu sadece defansif görevlendirir, onları “box to box” yani iki ceza alanı içine gönderemeyi beceremez ve sadece kendi ceza alanınıza çapalarsanız Cruyff'un dediği Total futbolu bırakın oynamayı, futbolun özünden veda edersiniz. Maçı da böyle acı bir şekilde bitirmek zorunda kalırsınız.