ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

NE PENALTIYDI AMA! Maçın Ardından

Takvimler 12 Mayıs 2013’ü gösteriyordu. İngiltere’de Premier ligden sonraki en önemli futbol turnuvası olan “EFL Championship League” yani bizdeki 1. Lig’in play off maçları oynanıyordu. Leicester City ilk ayakta Watford’a 1-0 üstünlük sağlamış, küçük de olsa bir avantajla gidiyordu rövanşın oynanacağı Vicarage Road stadyumuna. Normal sezonu Watford ikinci, Leicester City’se üçüncü bitirmişti. Karşılaşmanın çok iyi geçeceğine dair her iki takım taraftarlarında da en ufak bir şüphe dahi yoktu. Yarı finali geçen final için Wembley’in yolunu tutacaktı. 

Kronometre 96’daydı ve mücadele 2-1 Watford’un üstünlüğünde devam ediyordu. Karşılaşmada uzatma dakikaları oynanıyordu. İngiltere’de eleme usulüne göre oynanan maçlarda bizdeki gibi deplasmanda atılan golün avantajı olmadığı için ilk maçın sonucu ve ikinci karşılaşmanın gidişatına göre kalan dakikalarda gol olmazsa, karşılaşma 1-0 ve olası 2-1 sonuçlarıyla uzatmaya gidecekti. Knockaert sağ kenardan Leicester ceza alanına girdiğinde Cassetti’nin hafif bir dokunuşuyla yerde kalmış ve penaltıyı almıştı. Maçı anlatan spiker penaltı kararını; “Massive decision” yani “Abartılı karar” olarak yorumlayacak ve maçın hakemini suçlayacaktı. Normalde kendini açıkça yere atan Knockaert’in hakemi aldatmaya yönelik yaptığı hareketten dolayı sarı kart görmesi gerekiyordu. Hakemin yanlış kararıyla penaltıya sebebiyet veren İtalyan oyuncu Cassetti sahada kendini yerden yere vururken, kenarda hocası İtalyan Gianfranco Zola el kol hareketleriyle yaşadığı şoku dillendirmeye çalışıyordu. 

Knockaert topa dokunmak üzereyken tabela 96:32’yi işaret ediyordu. Kapışma 4 dakika uzamıştı ama o zamanın genç fakat şimdinin başarılı hakemi Michael Oliver duraklamanın da duraklamasını oynatıyordu. Penaltı; “Temdit penaltısı” olarak değerlendirilmemişti ama penaltı sonrasında oyunu her an bitirebilirdi İngiliz hakem. Watford’un kalesinde Celta Vigo, Arsenal, West Ham United gibi ünlü takımların kalesini koruyan Manuel Almunia vardı. Almunia kurtarırsa Watford maçı uzatmalara götürecek, Knockaert atarsa Leicester Wembley’in yolunu tutma şansını yakalayacaktı. Peki ne mi oldu penatı vuruşundan sonra? Kimselerin aklına hayaline gelmeyecek şeyler oluyordu Vicarage Road’da. Amunia önce ayaklarıyla sonra vücudunu Knockaert’e siper ederek kurtarıyordu penaltı vuruşunu. Karambolden çıkan top sağ kenarda Frostieri’yi buluyor, onun ortasında Hogg’ın kafasıyla buluşuyor, boşa çıkan kaleciye aldırmaksızın sert vuruşuyla finali Watford’un yoluna seriyordu Deeney. Bir penaltı anından dönen topla kazanan taraf bir tarafdan diğerine kayıyordu. Top ağlara dokunduğunda maçın saati 96:51’deydi. Bütün bu yaşanılanların hepsi sadece 19 saniyeye sığıyordu.  

BİZDE UYGULANAN “YOK” SİSTEMİ!

Fenerbahçe Göztepe karşılaşmasında da yukarıda yazdığım hikayeye benzer bir futbol öyküsü vardı aslında. Cumartesi akşamında İzmir’de bu hikayeden enstantaneler izliyor gibiydik adeta. Aşağı yukarı 20 saniyede Fenerbahçe kalesine atılan penaltı vuruşunda Altay’ın ellerinde eriyen meşin yuvarlak, karşı atakta Göztepe fileleriyle buluştu Moses’in son dokunuşuyla. Her iki karşılaşmada da tersi olduğunu düşünsenize. Leicester City Watford’a karşı oyunu 2-2 ile dengeye getirecek, Göztepe Fenerbahçe önünde 2-1 öne geçecekti. Oysaki Watford 3-1 öne geçmiş, Fenerbahçe de 2-1 yapmıştı skoru. 

Almunia da aynı Altay gibi vuruş öncesinde kalesinin biraz ilersindeydi. O dönemde VAR sistemi olmayıca, Almunia yakalanmamıştı kameralara! Aslına bakacak olursanız; Orta hakem uyumuş, yan hakemler uyumuş, dördüncü hakem uyumuş, VAR ve AVAR hakemleri de uyumuştu. Geçen hafta Emre’nin penaltısında devreye girmeyen VAR masası, bu sefer geç de olsa doğruyu yakalamıştı. Üzücü olansa bir hafta içinde sahnelenen iki Fenerbahçe maçında aynı pozisyon için standart karar verme terazisinin şaşmasıydı. Diğer şaşırtıcı bir  karar da VAR yardımıyla kesinlik kazanan Fenerbahçe’nin beraberlik sayısıydı. Tamı tamına 4 dakika 17 saniyede karar verilebilmişti. Futbolun anavatanı İngiltere’de, Premier ligde orta hakem ve VAR arasında geçen diyaloglarsa maksimum 30 saniye ve altında sürüyordu. 

Leicester City – Everton mücadeesinde Leicester’ın galibiyet golünde VAR resmen didik didik arama yaptı! Karar vermeleri 1 dakika 20 saniye kadar sürdü. Bu uzun süreç Premier Lig adına alışılagelmedik bir zaman kullanımıydı. Ancak bunun bir sebebi vardı. Ofsayt çizgileri canlı yayında çizilerek tüm dünyanın izlemesi sağlandı. Elbette karşılaşmayı tribünlerde izleyenlerde stadda olan ekranlardan seyrettiler ofsayt anını ve sonrasındaki teknolojik değerlendirmeleri. Ve dünyadaki tüm futbol severlerin izlediğine göre golü atan İheanach’nun dizi, Everton defansında oynayan Mina’nın dizinin gerisindeydi. Ne şeffaflık ama. Anlayacağınız üzere onlar sistemi futbolu VAR etmek için kullanıyorlar, bizse futbolu YOK etmek için! Atalarımızın dediği gibi daha 40 fırın ekmek yememiz gerekiyor. Yolumuz çok uzun ve işimiz de çok zor.

 

 

<