NELER ÇEKTİM BEN! / GAZETELER İNSANLAR GİBİDİR
Döndük dolaştık kürkçü dükkanına geldik.
70'li yıllarda "eyvallah" dedik bu kapıya, 0'15 de döndük.
Yaklaşık 40 yıl dolaştık durduk. Hürreyet'e demir attık, Milliyet'i
ziyaret ettik, Sabah, Tercüman, Posta, Star derken kürkçü
dükkanındayız arkadaşlar.
Yaşadıklarımı, okuduklarımı, kızdıklarımı, gördüklerimi, duyduklarımı,
küfrettiklerimi bu sutunlarda paylaşacağız gayrı.
Son kitabının kulağına adını "NELER GÖRDÜK BİZ" diye okumuş Engin Köklüçınar.
Bendeniz de Köklüçınar'dan esinlenerek "NELER ÇEKTİM BEN" Koyuyorum bu
köşenin adını.
Bu ilk günümde çektiklerimden değil de genç gazeteci kardeşlerimin
kulaklarına küpe, boyunlarına muska olası bir yazı döşeneyim dedim.
ÖMRÜ UZATMANIN YOLU
Gazeteler tıpkı inzanlar gibi doğar, insanlar gibi yaşar, insanlar
gibi ölürler. Onlar için de ömrü uzatmanın yolu ve yöntemi vardır.
Tıpkı insanlar gibi arada doktora görünerek.
Sanmayın ki o doktor, sihirli değneğini salladımı satışı ikiye
katlayan bir yayın yönetmenidir, ya da gelir musluklarından şelaleler
püskürten bir finans dehası.
Hayır efendim, gezetenin doktoru okurlarıdır.
Bunun içindir ki uygar gazete, acı gerçeğin tokadını yüzüne yeme
pahasına okurunun kapısını çalar, soror da sorar.
Beni beyeniyor musun?
Neremi çeki düzene muhtaç görüyorsun?
Sadece benimle yetinebiliyor musun? Yoksa peşime benimle aşık atan
başka birini takıyor musun?
Şu şu yazarlarımın bence kaleminden kan damlıyor, ama sen onları bir
solukta okuyabiliyor musun?
Sayfaların arasında sunları da bulabilsem dediğinkonular var mı?
Yaşın kaç, başın kaç, kadın mısın, erkek misin? İlkokulda mı paydos
dadin yoksa üniversiteye kadar öğrenimini sürdürdün mü? Buna benzer
sorular...
Bizim dünyamızda bunun adı "OKUR ANKETİ"dir.
İşte bu anketler sonunda yayın yönetmeni ve gazeteyi yönetenler o
satırlar arasında kendilerini görürler.
GAZETE NEDİR?
Zaman zaman sorarlar: Gazete bir kuvvet midir?
Elbette... Üstelik jet'i füzesi tankı tüfeği olmayan bir kuvvet.
Bir gazete gücünü, tirajı kadar, kalkanı ile hakka göğüs germesinden,
eleştiri salvolarını haddini bilmez eyyamcıyı hizaya getirmek için
ateşlemesinden alır.
Gazete kamuoyu dediğimiz düşünce birliğini oluşturan ve okurlarına
objektif haberin ışığını tutan bir kuvvettir.
GAZETECİLİK KİMİ YERDE İTİBAR, BAZEN FORS, ARADA DA SALDIRI MESLEĞİDİR
deyip, tad damak fantezisinden yola çıkarak bu yazıyı burada keselim.
Efendim,
"kıdem kazanan yıldızlar"ı çöpe uğurlamayı hüner sanan Babı-Ali'de
bu yıldızları kırpmayıp baş tacı ederek köşe açan ENGİN KÖKLÜÇINAR'a
diğer arkadaşlarım adına da teşekkür etmeyi ihmal etmiyeyim dedim.