NELER ÇEKTİM BEN / NELER YUTUYORUZ!
Politikacıların bütün dünyada insanlara neler neler yutturduklarını anlamanın tek bir yolu var, o da tarih okumaktır.
Böylece uzun yıllar önce neler yutturulduğu öğrenilir ama, bugün neler yutturdukları ise bilinemez. Bugün yuttuklarımızı da uzun yıllar sonra tarih okuyacak olanlarımız öğrenecek.
Bir kitaba başladım. (ikinci kez): İkinci Dünya Savaşı Tarihi. Yazan: Liddell Hart… Savaş muhabiri ve gazeteci olmanın ötesinde üstün özellikleri olan İngiliz tarihçisi… Kitap, Yapı Kredi Yayınları’ndan. Deli gibi merak ettiğim İkinci Dünya Savaşı olaylarının bir bölümünü bu kitaptan öğreniyorum.
İkinci Dünya Savaşı tarihinder edindiğim en önemli izlenim, ulusların kaderine hakim olan insanların, çoğu zaman ne denli yanlışlar yapabilen zavallılar olduklarıdır. Kırk milyondan fazla insanı ölüme sürüklemişlerdir. Bu sayının katlanarak fazlası yaralanmış ve sakat kalmıştır. Yüz milyonlarca insanın yürüklerinden yaralanması ise, anlatılamaz dramdır.
1940 yılı baharı Hitler ordularının Fransa’ya ezici saldırısı… Fransız-İngiliz kuvvetleri çökmekte… İngiliz orduları Dunkerque’den çekilmeyi başaramazsa yüzbinlerce asker Almanlara esir düşecek. Durum ümitsiz gibi… İngilizleri bir mucize kurtarıyor. İngilizleri kurtaran mucizeyi düşmanları hediye ediyor:
Alman diktatör Hitler zaferi kazanmakta olan ordularına “DUR” emri veriyor. Çünkü kolay zafer Hitler’i kuşkulandırıyor… Fena halde sinirli ve tedirgin… Alman general Halder, o günlerde Hitler’i şöyle anlatıyor:
“Oldukça sevimsiz bir gündü, Hitler çok sinirliydi, kendi başarısından epeyce korkmuş, hiçbir sorumluluk almak istemiyor, bütün sorumluluğu üzerimize yıkmaya çalışıyor… Zırhı ve motorize birliklerden oluşan sol kanat, önünde hiç düşman yokken ve düşmanı tam kuşatmak üzereyken, Hitler emriyle durduruldu…”
Hitler bu emriyle, düşmanı İngiliz ordularını esir düşmekten kurtardı ama, Fransa Savaşı’nı yine de ezici biçimde kazandı. 22 Haziran1940 günü Fransa teslim olma belgelerini imzaladı.
Hitler Paris’te bir zafer nutku verdi: “Almanya’nın bin yıllık geleceği kurtarılmıştır” dedi.
İkinci Dünya Savaşı olayları çok uzun… Anlatmakla bitmez. Tam beş yıl sonra, 1945’te Almanya, müttefik orduları tarafından ezildi. Bu ordular Berlin’e girdiği sırada Hitler intihar etti.
Bir hınzır Alman o günlerde, “Yahu! Bin yıl, amma da çabuk geçti!” diyerek kara mizah tarihinin en parlak örneklerinden birini vermişti.
SON PARAGRAF
Tarihin ders veren tozlu sayfalarından kaldıralım kafamızı ve tebessümle bitirelim bu haftaki yazımızı efendim.
Coco Chanel, geçen yüzyıl Paris’in akıl ve iş canavarı hanım… Modacı olarak, üstelik bu işin merkezi Paris’te dünyanın iliğini çekti. Toplum bireyi olarak da, erkekleri iyice hırpalayan hükümler vermeye çekinmedi. Diyordu ki: “Erkekler bizi sevsin diye güzel olmak, biz erkekleri sevelim diye de aptal olmak zorundayız.”
Ama bu sefer de yüzyılın gerçek güzel hanımlarından Juliette Greco, Chanel’in düşünceleriyle aptallaşan erkeklerin, gözünü ve umut kapılarını açıyordu:
“Bir kadının, sevişmekten başka bir nedenle soyunmasından daha kederli bir şey olamaz.”
Haftaya görüşmek dileği ile hoşçakalın efendim…