SELAMİ TURGUT GENÇ

SELAMİ TURGUT GENÇ

NEŞE'NİN SEÇTİKLERİ

Kafamıza giren her yeni bilgi, ruh durumumuzla ilgilidir. Hafızanın ilginç bir kayıt sistemi mevcuttur. Kafada yer edinen, tutunan her bilginin zamana bağlı bir boyutu vardır. Zaman ve mekan içinde bu bilgiler, hatırlamak istediği vakit, anı hafızasından dalgalanarak zihinsel efordan süzülürler. Belleğimiz canlı bir ekran gibi bu bilgileri yansıtır. Her bilgi hafızada dolaşırken merak edilen konu ne ise, dikkati o yönde yoğunlaştırır. Örneğin mutsuz bir anınızda iseniz, anı hafızanızdan ferahlatıcı duyumlar almak istersiniz. Geçmişe bağlı içeriği ilginç bulunan bilgiler, yaşamak istediğiniz tasarılarınıza iyi bir gelecek hazırlayabilmek.

Sosyal iletişimde, “Facebook” arkadaşları sitesinde çoğunlukla “efsane sözler”le ilgili bağlantılı bilgiler okursunuz. Geçmişleriyle problemli insanların “akıllı sözlerle” kendi yaşamlarını motive etmeye çalıştıkları, bu ekran görüntülerinden anlaşılmaktadır. Aslında bu tür gönderilerin yararlı olduğunu, çevresindekileri iletişim kurarak zenginleştirdiğini belirtmek isterim.

Milletimizin dokusuna yerleşen dedikodu üretme alışkanlığının, “Facebook” arkadaşlıklarıyla, yeni iletişim boyutları kazandığına seviniyorum. Beynimizdeki nöronların öğrenme hızı, zihin sporunun çapını büyütür. Beyin, efsane sözlerin haklılığına alıştırılırsa, insan yaşama doğru özgüven kazanır. Ayrıca düşüncelerimiz, “efsane sözlerle” le güçlenmiş olur.

Gün boyu aklımızdan geçenleri, güven duyacağımız gerçekliğe hazırlayacak olan akılcı sözleri bulup bulup, “Facebook” ekranlarına, arkadaş sitelerine sunan insanlarımızın sayısı giderek artıyor. Zihinsel adalelerin çalışmalarına yardımcı olacak bu “hayat iksiri sözleri”in mıknatıslığını yapan bir “Neş’e Hatun” var.. Yaşarken sorgulanması gerekli yüzlerce, binlerce derde, şifa sağlayacak sözleri, (aklını bir defa da bununla kullan) diye herkesin bilgisine taşımayı aracılık haline getirmiş.. Neş’e Hatun’un “Facebook”ta etiketlediği şu sözden başlayarak, yaşamın nasıl kontrol edilmesi gerektiğini kavramaya çalışalım:

“Bazı sözlerin muhatabı kulaklar değil kalplerdir.. Duymuyorsa, zorlama..”

Sözün kısası, aklınızın kontrolü başkasında değil sizde olmalıdır. Kulak duyma aracıdır. Kalp sevginin kaynağıdır.

Neş’e Hatun’dan bir “Facebook” aktarmasına göre bilgin (La Edri)nin düşüncesi şöyle:

“Uzak durmamız gereken en korkunç insan tipi, söylediği yalanlar ortaya çıkmadığı sürece kendini dürüst ilan edenlerdir..”

Neş’e Hatun, hayat boyu hepimizin yapabileceği yanlışlara karşı beynimize; “Facebook” iletişiminden uyarılar atmakla meşgul bir “öneriler uzmanı” sanki.. Nerede efsane sözler gözüne ilişmiş, kulağına girmiş ise, insanları hatalarından döndürmeye çalışan toplumsal bir kişilik taşıyor..

Rahmetli eşi Aytekin Durma, vefalı bir dost, vatansever, yiğit bir ülkücüydü. Vefat edeli iki yıl oldu. Arkadaş canlısı idi. Ailece tanışırız. Eşi Neş’e Durmaz, üç çocukla bir yaşam enkazının altında çaresiz, eli-kolu bağlı yaşamaktansa, güçlüklere direnmesini bildi. Örnek bir kadın kişiliğin formülünü şöyle geliştirdi:

“Tıpkı nar gibiyim.. Dışım tek parça, içim paramparça..”

Neş’e Karademir Durmaz, günün birinde “Facebook”a bu sözle giriş ve paylaşımda bulundu. Toparlayıcı oldu. Aile yaşamına korkusuzca kanat gerdi. Su arıtma cihazlarının temsilciliği görevinde başarılı adımlar attı.

Efsane sözlerden esinlenerek doğru bildiği yolda yürüdü. Şu gerçeği hep aklının ucunda tuttu:

“Değer ağırdır. Taşıyabileceğinden emin olduğunuz insanlara verin..”

Yaşama karşı onurla savaş veren Neş’e Hatun, çalışmanın bilincini kavramış ve ekmeğini taştan çıkaran” bir yapıya dönüşmüş.. Yazımızın burasında kendisini, Facebook”taki efsane sözlerle başbaşa bırakalım:

“Kimseden utanacak bir yüz taşımıyorum.. Aşağı eğilecek bir baş taşımıyorum.. İçi sevgiyle dolu yüreğim var. Kimseye verilecek bir hesabım yok..

Sadece Allah’ın emaneti bir can taşıyorum..”

İŞİN ÖZÜ: “İnsan dünyada kendisinden daha çok hiç kimseye borçlu değildir.” (G.E.LESSING)

 

<