ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

Nöbetçi Golcü

O zamanlar, “Bu çocuk’dan gelecekte iyi golcü olur” diyerek getirmişlerdi İstanbul’a. İzmir’liydi.
Özçamdibispor’da amatör olarak başlamıştı futbol serüvenine. 1999’da Fenerbahçe’ye imza atmış, PAF
takımda oynamış sonrasında İzmirspor’da bir sene pişsin diye kiraya verilmişti. Sonrası ver elini papazın
çayırıydı onun için.
Hazırlık maçında Polonya’nın Pogon takımına karşı giymişti çubukluyu ilk olarak. Türkiye liginde de resmi
olarak ilk defa Siirtspor’a karşı mücadele etmişti.
Hep Baba golcülerle çalıştı takımdayken. Kimi zamanda baş golcü olarak sahadaydı. Belki kenarda
nöbetteydi çoğu zaman ama sahaya çıktığında parolayı hep doğru yerlerde söyledi Nöbetçi Gölcü. 2002
yılı onun ilk dönüm noktasıydı. Artık çubuklunun ana kadrosundaydı. Yaşı henüz 19’du.
KİMLERLE OYNADI?
Çok şanslıydı. A takımının ikinci yılında Pier Van Hooijdonk gibi bir golcünün yanında çıraklığa başladı.
Antrenmanlardan sonra hep ekstra çalıştı. Nobre’nin sezon ortası geldiği o dönemde takımın dört
golcüsünden biriydi. Anelka, Serhat Akın, Tuncay, Rebrov ve tabii ki Alex de Souza. Alex’den çok şey
öğrendi.
Zico’nun gelişi onun hayatındaki ikinci kırılma noktasıydı. Zico ona gerçek golcü kişiliğini aşılamaya
başladı. İlerleyen sezonlarda Deivid, Kezman, Guiza, Mamadou Niang, Moussa Sow, Pier Webo, Kuyt gibi
hep golcülerin hasıyla ter dökerken onlardan hiç de aşağıya kalmadı.
PEKİ NELER YAPTI?
2000-2001’de A2 gol kralıydı. Kendini kanıtlayarak profesyonel takıma çıkmıştı. 2006-2007 sezonunda
Beşiktaş’lı Bobo ile beraber Tükiye Kupası gol krallığını paylaşmıştı. Bir sene sonra artık tescilli golcüydü
Nöbetçi. Süper Lig gol kralıydı. Hakan Yakın, Lucas Podolski, Roman Pavlyuchenko ile birlikte, yarı final
oynadığımız 2008 Avrupa Futbol Şampiyonasının Gümüş Ayakkabılı golcüsü olarak geçti futbol tarihine.
Avrupa patentli golcüydü artık.
Semih Şentürk. Aslında bir çoğunuz biliyorsunuz yazdıklarımı. Milyonlarınız kendi gözlerinizle tanıklık
ettiniz diğer lakabı “Genç Semih” olan Semih Şentürk’ün kritik gollerine, önemli asistlerine, ince
dokunuşlarına. “Futbol hayatım boyunca gördüğüm golü en iyi koklayan golcü o” demişti Alex de Souza.
Hırvatistan’a son saniyede beraberlik golünü atarken belki de hayatının dokunuşunu yapmıştı. Sevilla’nın
ilk yıkılışında, İstanbul’daki ilk maçta 84. dakikada oyuna girip 87. dakikada Alex’in pasıyla turun seyrini
değiştiren adam olurken golü atacağını daha golü atmadan koklamıştı kaptanın deyimiyle.
SEMİH SONRASI
Fenerbahçe ne acı ki Semih’in yokluğundan sonra hiçbir Türk oyuncusunu ne klübeye ne de ilk 11’ine
alamadı. Ne dışarıdan ne A2’den merkez forvet bulunamadı.
Fenerbahçe bu akşam SK Sturm Graz ile UEFA Avrupa Ligi ön eleme maçını oynayacak. Persi sakat,
Fernandao sakat. Üstelik ikinci ayakta da yoklar. Papatya falı açmak düştü Aykut hocaya adeta. Mustafa
Denizli kulakları çınlasın 2000’de Fenerbahçe’yi şampiyon yaptığında kimi karşılaşmaya Rapaic-Revivo
ikilisiyle çıkar, Kenneth Andersson’u bençde bırakırdı. Bırakın 11’i, bençde oturtacak yedek golcüyü
mumla arasa da bulamayacak bir dönemde şimdi Fenerbahçe.
Aykut hoca’nın deyim yerindeyse alternatif şansı sıfır. Ahmethan Köse çok genç ve tecrübesiz. Tek çare
Chahechouhe gibi gözüküyor. O da tam anlamıyla merkez forvet değil. Anlaşılan o ki takım bu akşam
sahada 4-2- 3.5-0.5 ya da 4-2- 4-0 taktiğiyle oynayacak.
Kaç gündür Etoo’yu konuşuyor Türkiye. Wagner Love’ı hiç mi düşünmedi Fenerbahçe? Bence hiç
tereddüt etmeyin siz. İlk maç için Atıf, Stoch, Ekici, Valbuena filan var ama rövanş için gidin Semih’i alın

gelin siz ne olur ne olmaz. Eskisi gibi çıkarın papazın çayırına. Daha iş çıkar Semih’den. Ne de olsa
çubukluyu sırtında değil başında taşıdı hep Semih Lefter’in o meşhur sözüyle.

<