D.ALİ GÜLTEKİN

D.ALİ GÜLTEKİN

NORMAL HAYATA DÖNMEK

Artık sıkıldık.

Artık Koronavirüs konuşmak istemiyoruz. Artık gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada Koronavirüsle ilgili bir haber, bir yorum görmek istemiyoruz.

İnsanoğlu tarih boyunca bir çok salgın hastalıkla boğuştu ama hiçbirinde hayatı böylesine boşlamadı. Bu kadar sinmedi.

Elbette o zamanlarda, o zamanın şartları dahilinde bir çok tedbir alındı ama hiç böylesi görülmedi desem yeridir. Bir korkudur almış başını gidiyor. Sürekli insanlara korku pompalanıyor. Doğru mudur, takdiri size bırakıyorum.

Böyle giderse insanlar Koronavirüsten değil ama korkudan ölecek gibi geliyor bana. 

Ya da  işini gücünü kaybedenler üzüntüden ölecek.

Normal hayata dönen  veya dönmeye çalışan ülkelerde yaşananlar kafamda soru işaretleri oluşturmaya devam ediyor.

Sanki gizli bir el, “bu iş ben ne zaman istersem  o zaman biter, buna siz karar veremezsiniz ” diyor gibi geliyor bana.

Dünya Sağlık Örgütü saçmaladıkça saçmalıyor ve kime hizmet ettiği belli değil. İnsanlarının sağlığını mı koruyor yoksa birilerinin çıkarlarınımı karar veremedim.

Bilim insanları bu işin bitmesinden hoşnut olmayacaklarmışçasına açıklamalar yapmaya devam ediyor. 

İkinci dalga, mutasyon, aşı bulunsa bile kesin çözüm olmayabilir gibi açıklamalar cidden  çok can sıkıcı.

O zaman ne yapacağız?

İşi gücü bırakıp korkuyla mı yaşayacağız?

Ben bu işin altında bit yeniği aramaya devam edeceğim. 

Bir an önce normal yaşantımıza dönmezsek asıl tehlike o zaman başlayacak. Ekonomiler çökecek, şirketler batacak veya para babalarına üç kuruşa satılacak, ülkelerin başlarına neler gelecek Allah bilir.

Sayın yetkililer, bilim insanları, değerli yöneticiler!

Elbette düşünüyorsunuzdur ama lütfen bir daha düşünün derim ben.

Böyle giderse durum hiç iyi olmayacak. Korkunun ecele hiçbir faydası yok. Bir an önce normal hayata dönmek zorundayız.

Bayramı hepimiz evlerde geçirdik. Bu güne kadar bütün tedbirlere uyduk, eyvallah.  Ama böyle gitmez.

Sadece bilim kurulu kararlarıyla bu iş yürümez.  Bazı şeyler sadece akılla çözülmez.

“Hakikat karşısında akıl, çamura saplanmış eşek gibidir, tepindikçe daha da batağa gider ” der Hz. Mevlana.

Hakikatleri görmezden gelmek, tehlikenin en büyüğüdür.

Artık kendimize gelelim.

Ne olur artık normal hayata dönelim.

<