NOTERLER ASLİ GÖREVLERİNE NE ZAMAN KAVUŞACAK?
Geçen gün sur içindeki bir noterlik dairesini ziyaretimi, burada karşılaştığım dehşet sahnelerini (!) anlatmış, bu durumun noterlik camiasında büyük bir arabesk etkisi yarattığını yazmıştım.
Yazı, yazımı okumak lütfunda bulunan bir kaç eş dost arasında hayli yankı uyandırdı.
Son senelerde özellikle büyük şehirlerde noterlerin bir kısmı, önlerine dağ gibi yığılan banka tebligatlarının yoğunluğundan söz ediliyor.
Bazı noterler, banka ekstrelerinin borçluya zamanında tebliği için canhıraş uğraşırken , diğer bir kısmı ise işsiz; '' ne yapalım ,kaderimiz böyle imiş, bizden de havuzdan geçinmek düştü '' diyerek ense yapmakla meşguller...
Ülke düşman tehdidi altındadır; güneyde ABD'nin iğvasıyla kötü yola düşmüş kürt teröristlerine karşı bir nefis mücadelesi veriliyor. Vatandaşın cebine girmesi gereken milli gelirin önemli bir kısmı mecburen ülke güvenliği için harcanıyor.
Bütün yok ve yoksulluğuna , bankalara olan bitmeyen borçlarına rağmen vatandaşımız , ülkenin selameti için her türlü mihnete katlanıyor... Bunların içinde emekli, dul ,yetim, bakıma muhtaç insanlar, yaşlılar, işçiler,işsizler var...
Bankalar da mutad veçhile , bu borçlu vatandaşın yakasına yapışıp icra daireleri önüne sürüklemeden önce, bunlara noterden ihbarname gönderip; '' kusura bakma ,borcunu ödemezsen kapına icra memuru göndereceğim'' diyor...
Ar haya sahibi halkımız , her ne kadar borcunu ''namus'' olarak bilse de , avukat,icra,noter masraflarıyla katmerlenen borcunu bir türlü ödeyemiyor.Borcunu kapatmak için tekrar borç alıyor ve tekrar ödeme aczi içine düşüyor. Böylece bu kısır döngü mütemadiyen devam ediyor ve noterlere gönderilen banka ekstrelerinin önü arkası kesilmiyor. Noterlerin, üç beş vekalet, bir kaç araç satışı, ara sıra bir vasiyet gibi rutin işlemleri dışında kendilerine soluk aldıracak kaliteli işlemleri kalmadı.
Görünüşte bankadan, gerçekte borçludan tahsil ettiği işlemdeki noterlik payının yüzde 15'ini kendine ayıran'' iş yapan noter'', kalan payın yüzde 85'ini ise ''işsiz noterler'' için kurulan havuza atıyor.
İşsiz noterler de , ara sıra dairelerine uğrayıp, şahsında , katip, veznedar, hizmetli, başkatip sıfatlarına şahsında toplayan baş katibine '' Ne var ne yok? Beni soran oldu mu?''şeklinde sorular soruyorlar.
Şairin "Bir başıma kalsam şah-ı devrâna kul olmam / vîrân olası hânede evlâd-u ıyâl var" dediği gibi bu anlı şanlı hukukçu sıfatına haiz noter, dairesinde aybaşını bekleyen personeli olmasa yüzde 15'lik prime tenezzül etmeyecek ama...
Yukarıda bir kısmını arz ve izah ettiğimiz sebeplerle ve arif ve zarif okurun res'en nazara alacağı sebeplerle ülkede vatandaşın cebine yansıyacak yatırımların yapılmaması, vergilerin ağır olması, sözleşmelerde ''noter'' rolünün önemli ölçüde kaldırılması yüzünden personel vurgunu bu hukukçu taifesi durumdan muzdarip, asli görevlerini yapacağı döneceği günü hasretle bekliyor...