RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Öğrenmenin en kötüsü

Devlet bir çark. Bir nizam. Bir sistem, düzen. Bu çarkı çevirecek insanlar hep olageldi. Bu insanların

sıfatları, makamları, mevkileri, yetkileri ve sorumlulukları var. Sorumluluklarının varlığı görecelidir.

Kimi insanlar hiç sorumluluk almaz. Olumsuzlukların sebebi olarak hep başkalarını işaret eder. Olumlu

ne varsa da mutlaka kendisinin dehasından kaynaklanmıştır. Böyle insanlar var tarihte.

Devlet çarkın işletmek için çeşitli yöntemler var. İnsanlık usuller, yollar, tercihler bulmuş. Her şey

devletin, vatandaş da dev vermek, barınma ve korunmasını sağlamak, iş alanı göstermek zorundadır.

Başka bir yol da şudur. Kişi önemlidir. Devlet kişilerin, milletin, halkın işlerini, yaşayışını

kolaylaştırmalıdır. Alt yapı yatırımlarını yaparak, kişilerin girişimciliklerine hizmet etmeiidir. Devletin

malı mülkü hizmet için vardır. Esasında mülkiyet özeldir. Özel mülkten devlete kanunla belirlenen

miktarda ödeme yapılır.

Xxxx

Kimi devletler karma düşüncelidir. Mülk özeldir ama kanunla devlet özel mülke el koyabilir.

Devletleştirebilir. Bir başka yöntemde ise tüm vatan, tüm varlıklar, tüm insanlar bir numaralı

yöneticinin mülküdür. Ya da ailenin, ya da bir sınıfın, ya da din adamlarının, ya da askerlerin, ya da

işçilerin, ya da köylülerindir. Yani yönetimde kim varsa onundur her şey.

İşte bu çarkı çevirme yöntemlerine birer isim bulunmuş. Komünizm, Kapitalizm, Teokrasi, Oligarşi,

Monarşi, derebeylik, despotluk, tek adam yönetimi, başkanlık, yarı başkanlık, parlamenter temsili

sistem, tek meclisli parlamenter, çift meclisli parlamenter yöntem adları veriliyor.

Parlamenter sistem demokrasi genel adında toplanıyor. Başkanlık, yarı başkanlık, temsili parlamenter

yöntem gibi alt başlıkları var demokrasinin.

Tüm yönetim numunelerini gözden geçirdiğinde akıl sahibi, demokrasinin daha insancıl olduğunu fark

eder. Ama demokrasi denilince onun da alt sınıfları var. Başkanlık mı, yarı başkanlık mı, tek meclis mi,

çift meclis mi, temsili mi, bizzat mı yönetime katılınacak gibi tercihleri var.

Xxxx

Hangi yönetim biçimini tercih ederse etsin insanlık, sonunda gelip insanda düğümlenir. Çarkı

çevirecek insanların genlerine, eğitimlerine, etkilendikleri kişilerin çapına bağlı olarak bir kişilikle karşı

karşıya kalınıyor.

Xxxx

Yönetime gelen insanlar öğrendiklerini uygulamak durumunda. İnsan bilmediğini, öğrenmediğini,

hayatında olmayanı bilemez ve uygulayamaz. Yöneticiler hayatları boyunca kendilerinden büyük

yaştaki edebiyatçılardan, düşünce adamlarından, şairlerden, hatiplerden etkilenirler. Kişiliklerinin

gelişmesinde onların nakışları, fırça darbeleri, külünk darbeleri yer eder.

Etkilenilen kişiler çapsızsa, o gençlik çağında önemli sanılmış kişilerin ürettikleri düşünceler ve eserler

eleştirilmemişse, tenkit süzgecinden geçirilmemişse, o yönetici de haklı olarak öğrendiklerini

uygulayacaktır.

Etkilenilen takıntılı ama ne dediği açık olmayan nefsini putlaştırmış bir hatipse, İslam sanat ve güzellik

düşüncesini hep Osmanlı’da arayan biri ise , Ortadoğu ile yakın olmak lazım, İslam partileri kurulmalı

diyorsa bu insanlar kahraman kabul edilmiş, söyledikleri eleştirilmemişse, onlardan etkilenen

gençlerin doğru,hep doğru yapmaları beklenmemeli.

<