OKUYAN ÖĞRENCİLERE HAKSIZLIK…
Sanırım artık beni tanıdınız, bildiğim deneyimlediğim konuların üstünde durup ona göre yazılarımı kaleme alıyorum.
Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durumun artık hepimiz farkındayız. İşsizliğin gittikçe çoğaldığını kalifiye elemanların dahi bulamadığını, iş bulamayan iş ve işçi bulma kurumlarının önünde uzun kuyrukların oluştuğunu. İş arayandan ziyade patronların el bebek gül bebek tutulduğunu onların milyonları hatta milyarları aşan vergi borçlarının bir kalemde silindiğini, çoğumuz sosyal medya ya da gazetelerden okuyoruz.
İşsizlik gittikçe arttı artıyor da nedense buna çare bulunamıyor. Bazen iş arayan kalifiye elemanlara iş beğenmiyor diye kızıyoruz da bulmuşta bunuyor hesabı. Hele de bilmem hangi iyi fakültenin hangi iyi bölümünü bitirmiş yeni mezunlara da kızıyoruz iş beğendiremiyoruz diye.
Türk milleti olarak oturduğumuz yerden ahkam kesmeyi de seviyoruz. Eskiler bilirler “eskiden iş için aslanın midesindedir denirdi.”
Şimdilerde iş aslanın midesini de geçti artık “iş aslanın kuyruğunda” hatta daha derinlerinde bunu hiçbir partiye üye olmayanlar için söylüyorum. Yoksa hele de iktidardaki partiden bir tanıdığınız var ise bırakın işsiz kalmayı liyakatınız olmasa bile işler ardına kadar açık.
Gelelim asıl meseleye bugün bir tanıdığımın çocuğu iş kura baş vurdu, 3 aydır para almadan çalıştığı yer devletle ve çocukla sözleşme yapıyor, 3 ay boyunca sizin maaşınızı ve sigortanızı devlet karşılıyor, ilk 3 ay rahatsınız asgari ücret + sigorta. Sonraki üç ay maaşınızın yarısını devlet karşılıyor diğer yarısını çalıştığınız iş yeri + sigortanız 15 er günlük gösteriliyor. Hadi buna da tamam diyelim inşallah hak hukuk bilen bir iş vereniniz vardır oda zamanında verir maaşınızı. Bu anlamda bir nebzede olsa 6 ay rahatsınız sayılır. Sonraki sözleşmede devlet maaşınızın 4/1 ini ödüyor geri kalan maaş ve sigorta iş verene ait. İnşallah hak hukuk insana değer veren gerçek Müslüman iş verenizin olur ki rahat edesiniz.
Bunun adına da işsizliğe çare olsun diye “TEŞVİK” denmiş, bu yazdıklarım normal sadece iş arayıp evlerine çocuklarına aş götürmek zorunda kalanlar.
Peki bu işte hem okuyan hem çalışanların günahı ne?
Hem okuyup hem ailesini geçindirecek belki de kendisine kitap defter alacak öğrenci kardeşlerimizin suçu ne ki onlara böyle teşviklerde asgari ücret yarıya düşüyor, sigorta 15 güne düşüyor oda sırf sağlıktan yararlanabilmek için bu çocukların günahı ne? Nasıl geçinecekler, ailelerine yardım edip bir de üstüne okuyacaklar.
Devlet adamları ne yazık ki, üzümleri salkımı ile yerken, hiç gereği olmadığı halde istişare bakanlığı kurup eski millet vekillerine 15 bin lira verirken, kendi vatandaşını, işsizleri, açlık sınırında yaşayanları düşünmez? Zaten ömürleri boyunca milletvekili maaşların alacakken yenden istişare toplantıları için 15 er bin lirayı almaya tenezzül ederler? Sonra biz Müslümanız diyerek kul ve yetimlerin haklarına göz dikerler. Ben artık bu kadar israfı bu kadar aldatmacayı anlayamıyorum anlayan var ise lütfen yorumlar bölümünde bana da anlatsın.