RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Ölüm dönüşümdür

Öldürmek ile tüketmek farklı iki terimdir. Ama birbiri yerine kullanılabiliyor. Çünki öldürmek aynı zamanda tüketmektir. Hatta öldürmek aynı zamanda dönüştürmektir. Bu kavramları birbirine karıştırmak diye anlaşılırsa bu bakış açısının çok sağlıklı olduğunu söylemek zordur.
Ölüm yok olmak değildir, ama yok olmaktır. Tükenmek bitmektir ama bir başka şekilde devam etmektir. Hayatın çelişkiler örgüsü olduğuna sıkça temas ediliyor.

Xxxx

Batı dayatmasının eğitiminden geçmiş beyinlerimiz bizlere oyunlar oynamaya devam ediyor. Lavozyer kanunu, Om kanunu, Nivton kanunu derken belli kalıplara sıkışıp kalmış bir beyin yapısı var insanın.
Başka türlü bakmak, başka türlü düşünmek, ama mantık kurallarıyla düşüncenin namusunu muhafaza etmek gerek.
İnsan yerken, içerken bir oranda gıda maddesi tüketir. Bunu herkes bilir. Ama insan hava, oksijen, arazi, su, yol, nefes, barınak, giyim kuşam, eşya tüketir. Gıda maddeleri kendi özelliğini kaybeder. Yok olur. O mevcut ve bilinen özellikleriyle yok olur. İnsan, ya da hayvan vücudunda eriyerek, çözülerek, bir yığın kimya olaylarından sonra kana karışarak kim yemişse o olur. Hayvan da olabilir, insan da. Bu onun yok olmadığını göstermez, tükenmediğini göstermez. Dönüşmüştür ama yok olmuştur. Bir başka özellikle bir başka madde olarak bir başka alemde yaşayacaktır.

Xxxx

Ana rahmine düşmüş, tutunmuş kan pıhtısı, yumuşakça, kıkırdak, alaka  kendi özelliklerinde bir varlıktır. Ama bebek değildir, çocuk değildir. Kimse onu kucağına alıp sevemez. Cenin bir varlıktır ve insan çekirdeğidir adeta. O ana rahmi o çekirdeğin tarlasıdır. Orada ekilecek, biçilecek, beslenecek ve 9 ay sonra bir insan yavrusu olarak oradan çıkacaktır. O artık ana rahminde yok olmuştur. Anne artık hamile, gebe, iki canlı değildir. Cenin bebeğe dönüştüğünde cenin yok olurken bebek var olmuştur. Dönüşüm ölümdür., Ölüm, ölmek dönüşmedir.

Xxxx

Batı dayatmasının beyinlerimize kalıplaştırdığı dinamik ve sitatik lafları var. Dinamik hareketli, cevval, akışkan, değişken demektir. Sitatik de durağan, hareketsiz. Bunu inşaat alanında eğitim gören insanlarımız da öğreniyorlar. Günlük hayatta da bu iki batılı kelime zihinlerde yer tutmuştur.
Fizik ve kimya bilimlerinde de kullanılıyor. Hiçbir şey yoktan var edilemez, hiçbir şey vardan yok edilemez. Kinetik-potansiyele, potansiyel kinetiğe dönüşür. Böyle öğretmiş batı  dayatması. Halbuki her şekliyle yanlıştır.
Dönüşüm öldürmedir. Dönüşürken önceki yok olur, tükenir, ölür. Yerine yeni bir şey var edilmiş olur. Yeni şey asla eski şey değildir. Kentsel dönüşümde görüldüğü üzere eski binalar, caddeler, semtler yok ediliyor, öldürülüyor, tüketiliyor ve yerine yepyeni, bambaşka kimliklerle yeni evler, sokaklar, semtler var ediliyor. O artık eski o değildir.
Hatıralar, ümitler, hayaller, beklentiler öldürülmüştür.

Xxxx

Dönüşüm gerekli olduğu için yapılabilir, kaçınılmaz olabilir, daha iyiye ulaşmak için olabilir. Dönüşüm ne sebeple olabilirse olsun var olanı yok ederek yerine yeni bir şey koymadır. Tarımdan sanayiye geçerken, dönüşürken tarıma gerekli olan toprağı öldürür insan. Tarıma ait alışkanlıkları, kavrayışları, telakkileri, algıları, irfanı, musikiyi, ticareti, geleneği yok etmek durumu vardır. Tarım hayatı, tarım insanı, tarım çevresi, tarım şartları ile muhteşem bir hayat var. Dönüşümle, sanayiye, ya da turculuğa, hizmete dönüşecektir toplum. Önceki yok edilmeden, tüketilmeden, terk edilmeden, öldürülmeden dönüşüm olamaz. Dönüşüm öldürmektir. Ama dönüşüm bir taraftan da var etmektir. Öncekinin öldürülüp, yerine yenisinin konulmasıdır dönüşüm.

Xxxx

Allah’ın iki türlü yaratması var. Birisi yoktan tasarlamak, murad etmek ve ‘ol’ demek şeklidir. Buna ibda denir. İkincisi de nurdan meleği, ateşten cinni, çamurdan-topraktan insanı yaratması ki buna da inşa denir.


Xxxx

Batı dayatması bundan habersiz yasalar öğretiyor insanlara, bilhassa sömürge insanlarına.

<