Önce akıl ve vicdan
Sağlık önemli, hem de çok önemli...
Sağlık üzerinden herhangi bir tartışma yürütülmez, yürütülmez, yürütülemez...
En azından ahlaki değildir...
Bir kişiyi sevmeyebilirsiniz, bu sizin en doğal hakkınızdır...
O kişiye nezaket kurallarını aşmayacak ve hakaret içermeyecek şekilde ağır eleştiriler yöneltebilirsiniz....
Ama onun sağlığının bozuk olmasından duyduğunuzu bir sevinç gösterisine dönüştürürseniz bu sizin insani değerleriniz açısından yeniden değerlendirilmenizi gerekir...
Bir siyasi kimliğin sağlığının bozuk olması elbette merak konusudur; insanlar olumlu olumsuz her ne açıdan bakarlarsa baksınlar merak edeceklerdir...
Bu merak sadece sosyolojik bir olgu da değildir; ekonomiktir, iç siyaset açısından önemlidir, diplomasi açısından da hayati önem taşır...
İnsanların siyasi bir kimliğin sağlığını sosyal medyada takip etmesi son derece doğaldır, ancak bu takip belirli bir noktayı aşarsa tehlike çanları çalmaya başlayacaktır...
Sağlık sorunu yaşayan siyasi kimlik gereğinden fazla tabulaştırılıyorsa; sonrasında psikolojik bir yıkım oluşabilir....
Aynı kişi için nefret söylemleri; ironik olarak da olsa gündeme gelmişse bu durum daha da vahimdir...
Bu toplumsal yarılmanın yani en sert biçimiyle ayrışmanın en temel göstergesidir...
Türkiye bu ayrışmanın bedellerini çok ağır ödedi...
Son günlerde başlayan tartışma dileriz çok ciddi boyutlara ulaşmadan sona erer...
Aksi halde toplumsal kutuplaşma doruğa ulaşır ve bunun önce ekonomik ve sosyal bedellerine daha sonrada ülke bekası açısından telafi edilemeyecek sonuçlarına katlanmak zorunda kalırız...
Bizi düşen insani değerler ölçüsünde her kişiye acil şifa dilemektir...,
İnsan sağlığı üzerinden siyaset üretme felaketlere yol açar; bunu unutmamak gerekir...
Kısaca önce sağlık ve insanlık...
Akıl ve vicdan.
Her iki taraf içinde gerekli olan bu....