NURAY ÇAĞLAR

NURAY ÇAĞLAR

Önce beni büyütün

Bir garip ülkeyiz…

Bazen öyle rakamlar söyleniyor ki; kızmak mı lazım, yoksa gülmek mi…

Ortalık şu korona yüzünden toz duman.

Bizim Hazine Bakanı öyle rakamlar veriyor ki şaşkınlıklar içinde kalıyor insan.

Denilene göre; Türkiye 2021’de bu sarmaldan çıkacak ve ekonomisini en hızlı toparlayan ülke olacakmış..

Bakan Albayrak her gün yeni paket açıklıyor…

Milyonlar, milyarlar havada uçuşuyor…

Anladık eğer böyleyse elbette  iftihar ederiz… de….

İşte sorun bu “de”  ekinde…

Bazıları der ki; Türkiye’de istatistik yanlış elde edilen verilerin doğru toplamıdır.

Bu sözün tercümesini yapalım: yaptığınız araştırmada yanlış bilgiler alırsınız, bu yanlış bilgi bazen uydurulmuş bilgi olabilir, bazen de doğru gelen bilgiyi manipüle ederek not edersiniz. Sonrada elde ettiğiniz bu bilgileri alt alta yazarak toplarsınız. Bazen bu toplamada bile artı değerler veya art niyetliyseniz eksi değerlerde yazabilirsiniz. Doğruda toplama yapsanız yanlış ta toplasanız sonuç uydurmadır…

Bunu ben uydurmuyorum…

İstatistik hocaları muhabbet sırasında “gayri resmi bilimsel bilgi(!)” olarak verirler…

Peki, yöneticiler bu kirli bilgiyi niye vatandaşın gözünü “sen salaksın bu palavrayı yemek zorundasın” der gibi sokarlar…

Yanıt basit…

Siyasi ikbal, kamuyu yatıştırmak, ana sermayeye (büyük kapitalist güçleri, tröstler) güç vermek için yapılır.

Genel olarak akademik çevrelerle, bürokratik ve siyasi çevreler arasında ciddi bir tartışma alanı olarak bilinir ve yaşanır…

Son istatistik rakamları henüz tartışmaya açılmadı…

Peki “doğru istatistik nedir” sorusunun cevabı nedir?

Yanıt basit…

Eğer bu rakamlar doğruysa, kapanan dükkanlar olmaz ve esnaf bayram eder…

Oysa gergin onlarca dükkan kapanıyor, esnaf kan ağlıyor…

Bir tek gıda ürünleri rağbet görüyor… Onda da “açık enflasyon” yükselir…

Elbette bu yükselişte harcanan para, piyasada dönen para miktarını artıracağı için “rakamsal büyümeye” katkı sağlar(!)

Farkındayım gayri ciddi bir yaklaşım ama, başka izah tarzı bulamadım…

Ayrıca, parasal büyüme üretimi ve istihdamı artıracak bir yatırıma yönelmemişse, o büyüme bir balondur, her an patlayabilir.

Resmi işsizlik yüzde neredeyse 20’lerde, gizli işsizliğin yüzde 50’larda dolaştığı bir ülkede 2021 yılın ilk çeyreğinde o büyüme olanaksız gibi görünüyor.

Yaz aylarına girdik… Tarım alanında sosyal güvencesiz iş olanakları da istatistiklere yansıtılırsa bu oranların daha büyüdüğünü(!) göreceksiniz…

Zaten tarım işçisi bu korona belası nedeniyle yerinden bile kıpırdayamıyor…

Çay bahçede  pamuk tarlada kaldı bile..

Ama yine de bu rakamları veriyorsan  bu büyüme oranlarının  kaynağını da  açıklamak gerekir…

Para basmak belki doğrudur, sadece pazarı şişirir enflasyonu körükler..

Ama bu büyümenin, bana, patronuma, emekli Rıza bey’e, ev hanımı Fatma hanıma bir faydası yok…

Benim; beni rahatlatacak, beni büyütecek, büyüme rakamlarına ihtiyacım var…

Bana bu rakamlarla gelin…

Ve önce beni yani halkı büyütün…

<