ÖNÜMÜZ KIŞ
Trump’ın oynak, kıvrak tabiatı, gönderdiği seviyesiz mektubu Sayın Cumhurbaşkanımızı öfkelendirmiş olmalı ki, hemen harekete geçti, “Barış Pınarı” harekatını başlatarak mektubun cevabını sahada verdi.
Sayın Erdoğan temiz bir iş yaptı, ağzını bozmadı, fevri harekette bulunmadı.Onların anlayacağı bir dille, orduyu yıldırım hızıyla harekete geçirdi. Erken kalkıp yol aldı.
Batan gemiyi önce Amerikalılar terk edince ,ardından beslemeleri can telaşına düşmüştüler.
ABD’nin güvenilmez, puşt ,nobran tavrı halkımızı sinirlendirip, öfkelendirmişti.
ABD söz veriyor, ertesi gün sözlerini unutuyordu. F35 uçağı almak için anlaşıp, parasını da peşin verdiğimiz halde, teslim zamanı geldiğinde uçağımızı vermedi ve paramızın da üzerine yattı. Patriot istediğimizde vermedi. Rusya’dan S400 aldığımızda “Alamazsın, alırsan fena olur” gibi haddini aşan sözler sarf ederek canımızı sıktı.
Sayın Başkanımız, bunlardan, Suriye topraklarından çekileceğine dair söz almıştı. Bunlar sözlerinde durmadıkları gibi toprağımızda fitne fesat ateşini harlamak için besleyip semirttikleri hainlere, teröristlere binlerce tırlık silah ve mühimmat teslim ettiler.
Bizleri ambargo ile tehdit ettiler.
Halkımızı öfkelendirdiler…
Kalleşlik bunların kanında var!
Büyüklerimiz , verilen sözün bir borç olduğunu , borcunu bilmeyenin namusunu de bilmeyeceğini söyler.
ABD, sözünde durmadığı gibi borcunu da inkar ederek bizleri öfkelendirdi.
İslam büyükleri, öfkeyle kalkanın zararla oturulmaması için bazı tavsiyelerde bulunmuşlardır; ayakta iseniz oturun, geçmezse yan yatın, abdest alıp, euzu besmele çekerek , iki kere Nas suresini okuyun, demişlerdir.
Devlet adamlarına da makam ve kibri bir yana atarak Allah’ın yardımı için sabretmeleri tavsiyesinde bulunulmuştur.
Eminiz; Sayın Başkanımız inanç ve sabırla , hem suçlu hem güçlü Trump’ın adamlarına layık olduğu cevabı vermiştir.
Kış yaklaşıyor. Güvenlik şeridi içine yerleşecek göçmen misafirlerimizi, çocukları, yetimleri, yaşlıları, hastaları, yağmur- yaş, kar , soğuk, açlık, susuzluk bekliyor. Onlara ev, su, elektrik, aş, iş, okul, hastane ihtiyacı için yüce gönüllü halkımız imkanlarını seferber edecektir.
İnsanlarımız aşını, ekmeğini bölüşmekten çekinmeyecektir. Onlar misafirlerimizdir. Atalarımız demişlerdir ki; misafir rızkıyla gelir…
İnanıyor ve iman ediyoruz; “Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Dönüş de ancak Allah’adır (Nur 42)