ORADA BİR MARKET VAR UZAKTA

-Lodos vurdu, dedi. 

-Yün kuşak sar, dedim. Gömleğini sıyırdı, kuşağını gösterdi. 

Aslında benim de belime kuşak sarmam lazım, şeklinde bir düşünce geçti içimden.

Turşucu hemşerim olur. Okan efendi, çalışkan bir gençtir. Her sabah erkenden açar dükkanının  kapısını. Bilmiyorum, her sabah erkenden dükkanı açmaya çağıran kimdir? İşe, iş aramaya, okula , fırına  ekmek almaya   giderken onları turşucunun önünde durduran nedir ? 

Yağ bağlamış göbekleri , yanan yürekleri midir?  Şüphesiz hemşerim güler yüzlü ,temiz kalpli , hoş sohbet biridir. Türlü işlerde çalışmış, ekmeğini taştan çıkaran, sonunda da turşuculukta karar kılmış bir delikanlıdır. 

Hemşerim rızkını sabırla bekler. Rızkı veren bar u Hüdadır...

Ata beyi elektrikçide görürüm. Güngörmüş, derviş tabiatli biridir. Hoş sohbettir. Herkese yardım eder. Elinden geldiğince yol gösterir. 

Adaşım çaycı  köşedeki kafenin sahibidir. Dükkanın çevresine sarıp sarmaladığı masa sandalyelerde aileler, bekarlar, çay , börek çörek için mola verenler oturur. 

Aşağı doğru , menzilinize ilerlerken Berber İsmet'in Helvacı Güzeli’nin dükkanlarını geçerken emlakçı arkadaşın dükkanın önünden geçerim. Burada durmam icab ederse, dururum. Hal hatır sorar, iyi dileklerde bulunurum. Bu arkadaş hakikaten ve hassaten iyi bir insandır. Karşıt görüşte olduğunu bildiğimden Kılıçdaroğlu ile ilgili bir yorum yapmam. Eleştirmem.

Geçer  marketten bir gazete alırım. Ekseriyeti Sözcü okuru müşterisi emekli vatandaşın alış veriş çantalarında temel gıda maddeleri ve iktidarı daima yerden yere vuran sözcü gazetesi bulunur. 

Sola ,karşı kaldırıma geçer , mezkur markete, menzilimdeki  son markete ulaşırım. Birkaç basamak kaldırımdan aşağı iner marketin içine girerim. Alacağım bellidir. Çorbalık tavuk getirir bu market. Fiyatı uygundur. Kilosu 6-7 liradır. 

Ne var ki, bugünlerde elim hep boş dönüyorum. Benden erken davranan bazı şahıslar tezgahı temizlemiş bulunuyorlar. 

Kedi mamalarının fiyatları  dövizin artışıyla  fırladı. Tabii çorbalık tavuk  fiyatları da öyle olmalı...

Artık ben de  çorbalık tavuktan vazgeçtim. Apartmanın kapısı önünde hani  benim tavuğum ,  diye önümü kesen kedi mahlukatı  da bugünlerde ortada görünmüyor. 

Kargalar, martılar, hayırsever komşumun  tahsis ettiği kedi kutusuna , içindeki kuru mamaya dadanmış bulunuyor. Bu mahlukatlar belli belirsiz bir yandaşlık içindeler. Kapıyı açıp dışarı çıkanlara hürmet gösterisi olarak götün götün geri çekilerek hürmetle yol açıyorlar. Kendi hal dillerince;

-Hani bizim mamamız, hani bizim mamamız, diye  serzenişte bulunuyorlar.

Beni buraya çeken , beni burada  bekleyen ne bir arkadaş, ne bir sevgili var..

Beni ta rıhtım tarafındaki o uzak markete çeken  oradaki çorbalık tavuk etiymiş meğerse...