DOĞAN ÖZKAN

DOĞAN ÖZKAN

ORALARI BENİM DEDEMİN

Öte yandan, azınlıklara ait petrol yataklarının mülkiyet sorunu da çözülmeyi bekliyor.

Bölgedeki petrol yataklarının Sultan 2. Abdülhamid’e ait olduğunu belirten varislerin ise uzun yılardır hukuk mücadelesi söz konusu. 

Anadolu Ajansı’nda yer alan bir haberde  konunun uzmanlarına göre, Irak’ın ödemeleri tamamlamadığına dair güçlü emareler var.

 Ödenmemiş yıllara ait petrol alacakları sorunu ise açıklığa kavuşturulmayı bekliyor.

Anlaşılan Musul Petrolleri ile ilgili tartışma daha uzun süre devam edecek..

 Bölgedeki petrol yataklarının Sultan 2. Abdülhamid’e ait olduğunu belirten varislerin ise uzun yılardır hukuk mücadelesi iddiasına gelince durum daha bir çatallaşıyor.

II. Abdülhamit'in 5. kuşak torunu Nilhan Osmanoğlu'nun ardından, Abdülhamit'in 4. kuşak torunu Orhan Osmanoğlu da "Musul ve Kerkük'ün tapusunun Sultan II. Abdülhamit'te olduğunu" savunuyor.

Osmanoğlu, Konya'da yapılan "Abdülhamid Han'ın İzinde Atiyye-i Seniyye" panelde  yaptığı konuşmada bu iddiasını yineliyor.

Osmanoğlu o konuşmasında diyor ki;

"Filistin'den toprak alma 1880'lerde başladı. Sultan, Gazze'ye çok önem verdi. Bunu sadece Filistin'de değil o coğrafyadaki birçok yerde yaptı.

Halep'in kuzeyi ve El-Bab Sultan Abdülhamid'in tapulu malıdır. Bizim elimizde bazı belgeler var o kadar hassas yerleri satın almış ki Sultan, Kudüs'ün etrafının neredeyse tamamını almış. Bu hassasiyet çok önemli. Tabii burada Hicaz hattı da önemli. Yahudiler, Sultan Abdülhamid'in aldığı toprakları alamayacaklarını anladı.

Yavaş yavaş toprak almalara başlamışlardı ama Sultan Abdülhamid tahta gelince bunu tamamen yasakladı. Sultan, bu toprakların önemini yani yüz sene sonrasını görmüş. Musul ve Kerkük'ü Lozan da kaybettik ama tapuları hala Sultan Abdülhamid'in üzerinedir."

Peki bu işin aslı neydi:

Tarihte bir başka efsanede Theodor Herzl’in Osmanlı ile olan bağlantısı  ve siyasi siyonzimin kuruluşu ile ilgili.

İddialara göre; Theodor Herzl padişah 2. Abdulhamid’e aracılar koyarak ulaşır. Kendilerine ülke arayan Yahudiler için Golan tepelerinden Adana’ya kadar olan bölgeyi satın almak istediğini söyle. Herzl, bu alış veriş karşılığı Osmanlıya 20 milyon altın ödeneceğini söyler. Bu bedeli de o dönemlerde İngiliz Banknot matbaasının sahibi Callahan’ı kefil gösterir. (Tevfik  Çavdar- Türkiye’nin yarı sömürgeleştirilmesi)

Yine efsanedeki iddiaya göre; Abdulhamit “Osmanlının satılık toprağı yok” diye tepki gösterir ancak yine Fırat ile Dicle arasındaki aşağı Mezopotamya’ya yerleşebileceklerini söyler.

Herzl ve Callahan bu öneriye; “Kayıp kavmimiz orada kayboldu, Orası sürgün yeridir” diye kabul etmez..

(Haftaya “BİR KOYUP BEŞ ALACAĞIZ”)

 

<