ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

ORTA SAHA İÇİN B PLANI ŞART

Gelin hep beraber bir kaç tespit yapalım; Ersun Yanal kalitesindeki bir hocanın bazı oyuncuları kafasından silmesi doğru olmadığı gibi şık da değil. Yanal ne üzücü ki Şener ve Jailson’u çoktan tribüne göndermiş. Bakmayın siz onların yedek klübesinde oturduklarına. Her iki oyuncunun da paslanmaya terk edilmesi futbol adına bir dram. Tamam İsla bazı zamanlarda, hadi diyelim ki çoğunda, formda ama arada bir Şener’e şans verilmez mi sizcede? Yenilen golde İsla kesin hatalı. Belki Şener olsa gol yine olurdu ama bir teknik adam oyuncusunu kolayca harcamamalı yok yere. 

Keza Jailson da aynı senaryonun içinde rolünü oynuyor. Onca gol kaçmasına rağmen oynanan oyun fazlasıyla ümit vericiydi oyunun genelinde. Ancak golü atamazsanız eninde sonunda yersiniz. Elbette golde Tolgay’ın hatası yok fakat milli takım arasında herkes yorulurken Arslan zaten yorgun olduğu için pek de çalışmaya gayret etmemiş anlaşılan. Tolgay hala 45 dakikalık bir oyuncu maalesef. Ne yaparsanız yapın daha fazla oynamaya gücü yetmiyor. Onu 81 dakika oynatmak demek orta sahanızı göz göre göre bitirmek demek, yangına körükle gitmek demek, orta sahanızın güçten, organize ataklar kurgulamaktan, yüksek yüzdeli pas alışverişlerinden mahkum olması demek. Oysa ki devrenin başında ya da en kötü ihtimalle 60’da Jailson oyuna girseydi, hem takımının orta sahasını aktive edecekti Ersun hoca hem de Topal ile Jailson’u önlü arkalı kullanabilecekti rahatlıkla. Orta sahanın defansif motiflerini de sağlama alacaktı üstelik. Kenarda oynadığında defansa yardım konusunda zorluklar yaşıyor Ganalı oyuncu.

Ne yazık ki Fenerbahçe oyunun sıkıştığı anlarda bile çift forvete dönemiyor. Bunda Yanal’ın kabahati yok elbette. Tamamıyla yönetim hatası. Ancak hocanın da yapabileceği bir şey var. En azından denemeli. İri cüssesiyle ağır bir görüntü veren Ayew’i tek santrafor olarak değil fakat skorun gelmediği dakikalarda Soldado ile yanyana oynatması rakip stoperleri yıpratır diye düşünüyorum.

EKİCİ’ye YAKIŞMADI

Ersun hoca değişikliklerini çabuk yaptı. Çok da doğru yaptı. Ancak neden Andre sahadaydı da Valbuena hala kenardaydı anlaşılacak gibi değildi. Bu hamlenin bende cevabı yok. Onca gayretine rağmen, lige tutunmak içi elinden geleni ardına koymamalarına rağmen attıkları gol dışında net gol pozisyonuna giremeyen Ankaragücü’nü kendi yarı sahalarına hapsedip, oyunu onların bölgesine yıkması için Fenerbahçe’nin iri kıyım ve yavaş Ayew’e değil, ufak tefek olmasına rağmen ele avuca sığmayan Valbuena’ya ihtiyacı vardı. Bu değişiklik Fenerbahçe’nin 11 dakikasını çöpe attı. Kanımca Jailson-Tolgay değişikliği de olmalıydı ama Yanal’ın Tolgay ısrarı anlamsızca devam etti ve Tolgay’ın yorulmasıyla orta sahanın akordu bozuldu.

Oyunun sonları geldiğinde Moke’nin Zajc’ın suratına gelen vuruşuyla Slovak oyuncunun yere yığılması ve Ankaragüçlü oyuncuların oyuna devam etmesiyle pozisyon biter bitmez, Mehmet Ekici arkadaşını korumak amacıyla Canteros’la gereksiz yere kapışıp kantarın topuzunu da kaçırınca haklı bir şekilde oyun dışında kaldı. Ne kadar gereksiz bir hareketti öyle! Maç boyunca Mehmet’in aksiyonlarına bakarsanız; Yerden gelen bir şutunu Altay kurtardı. Yine Altay Ekici’nin frikik şutunu tokatlayıp kornere attı. Yoksa gol olacaktı. Altay Soldado’nun şutunu çizgide çeldiğinde korner vuruşunu Ekici yapmıştı. Soldado kaleciyle burun buruna kalıp berbat bir vuruş yaptığında da asistin adıydı Mehmet Ekici. Olay sonrasında Harun şanslıydı ama Mehmet kırmızı kart ile cezalandırıldı. Oysaki maçın adamıydı 88’e kadar. Yazık etti doğrusu. Ankaragücü maçını bırakın, Galatasaray derbisinde olmaması hem kendi hem de takımı adına hiç de iyi olmadı. Harun da sinirlerini dizginleyemedi  ve resmen uçurumun kenarında kaldı sarı kart alarak. Onun bu davranışıyla kale Galatasaray maçında Volkan’a teslim edilebilir. Galatasaray maçında stresn ve adrenalin tepe noktaları bulacak. Sakin kalmak demek 90 dakikayı 11 oyuncuyla tamamlamak demek çünkü. Ve tecrübe gerekli böylesine maçlarda. Bu yüzden Ersun hoca kale için tercih hakkını Volkan’dan yana kullanabilir. Bu arada Ankaragücü kalecisi Altay’a özel bir tebrik göndermeli. Harika kurtarışlar yapıp tamının bir puanı almasında büyük rol oynadı.

Tekrar maça dönersek; Fenerbahçe oyunu fazlasıyla domine etti. Ankaragücü kalitesi ölçüsünde gerektiği gibi mücadele etti. Fenerbahçe artı bir santrafor öne koyamadığı ve yorulan Tolgay’ı da Jailson ile değiştirip orta sahasını güçlendiremediği için hak ettiği galibiyeti alamadı. Umarım Galatarasay maçında öndeki ayaklar konuşmaya başlarlar. 24’de Moses’ın ıskası, 47’de yine Moses’ın mutlak golü atamaması, 65’de Soldado’nun adeta penaltıdan daha kolay bir pozisyonda topu filelerle buluşturamaması Fenerbahçe taraftarının derbide hiçde görmek istemediği görüntülere örnek gibiydi.  

 

<