ORTADOĞU DA VAHŞET
ORTADOĞU DA VAHŞET
Cihan Harbi ya da Harb-ı Umumi diye bilinen Birinci Dünya Savaşı çağımızın kaderini yönlendirmiş bir savaş. Balkanlardan Orta Asya'ya; Kafkaslardan Kuzey Afrika'ya bugün sıcak bölge konumunu koruyan Ortadoğu sorunları, Birinci Dünya Savaşı ile biçimlenmiş 1914-1922 arası İmparatorlukların çöktüğü, yeni bir dünyanın kurulduğu bir dönem.
Batı yayılımının doruk noktaya ulaştığı 1914'ün çözümsüzlüklerini de bağrında yaşatan bir yenidünya. Bu gelişmelerden belki de kendi iradesiyle yönünü çizen tek bölge ülkesi Türkiye.
Cihan Harbi'ni yitirmesine karşın Milli Mücadele'yle yeni bir devlet kuran ve Batı'ya meydan okuyan bir ülke TÜRKİYE. Bağımsızlık savaşıyla Batı yörüngesinde birçok ülkeye örnek olacak olan Türkiye bu denli sorunlu bir ortamda biçimlenmiş,
Batı boyunduruğuna karşı direnen, yenik düşen ama yılmadan kavgasını sürdüren bir ulusun Cumhuriyet Türkiyesi ile sonuçlanan bir başkaldırısı.
ORTADOĞU'da ise durum farklı idi...
Kitchener'in Müslüman Arap dünyasıyla bir İngiliz ittifakı başlatmasının, Arapların, bölgedeki Türk İmparatorluğunun korunmasını yeğleyecekleri yerde İngiltere ile Fransa'nın Ortadoğu'yu işgal ederek bölmelerine de vesile oldu, bunun neticesinde Filistin’de bir Yahudi Milli Yurdu kurulmasına izin veren İngilizler, bu desteğini resmen ilan etti.
1914- 1922 döneminde kararların verildiği masaların çevresinde sadece Avrupalılarla Amerikalılar oturmakta idi. Bu Ortadoğu ülkelerinin sınırlarının Avrupa'da çizildikleri bir dönemdi. Örneğin Irak ve Ürdün, İngiliz buluşudur ve Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra boş bir haritada sınırları İngiliz politikacıları tarafından çizilmiştir.
Suudi Arabistan Kuveyt ve Irak sınırları 1922'de bir İngiliz devlet memuru tarafından belirlenmiştir. Suriye-Lübnan'da Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasındaki sınırlar Fransa tarafından çizilmiştir.
Zamanımızda devam eden Ortadoğu krizi bunun kadar büyük ya da uzun süreli olmayabilir. Ama konu aynıdır: Çeşitli halklar, yüzyıllardır alıştıkları İmparatorluk düzenin yıkılmasından sonra kendilerini yeni politik kimlikler yaratmak için nasıl birleşecek?
Bu yüzyılın şu anında Ortadoğu, dünyanın ulusal ölüm kalım savaşlarının hâlâ sık sık yapıldığı bir bölgesidir. Bunun tartışmaları daha da derindir.
Uzun dönemde düzen adına kavga, barış adına savaş, uygarlık adına kıyım aynı senaryonun farklı veçheleri...
Bu bölgede güçlü devlet, güçlü ekonomi, güçlü ordu, milliyetçi laik ve cesur millet en güvenilir limandır. Onu adı Türkiye'dir.
Acı ve gözyaşı.... Vahşi katil, vampir İsrail katliamı...İnsanlığın bittiği an...
Er geç ilahi adalet yerini bulacaktır..
Tanrı Türkü Korusun.
Sevgi ve saygılarımla.
