Örtmek-açmak (1)
Örtmek kimi zaman zaruridir, gereklidir, şarttır, elzemdir, kaçınılmazdır. Ama her zaman örtmek doğru olmaz. Açmak kimi zaman gereklidir, elzemdir, zaruridir, gereksinimdir. Ama her zaman açmak doğru olmuyor.
Tezatlı, ikilemli hallere bayılıyorum. Çünki hayat kendisi tezatlardan mürekkeptir. Keainatı, insanı, hayatı, Allah’ı anlamak ve tanımak istediğinde insan tezatlar, çelişkiler, zıtlıklar arasında kulaç atmayı öğrenmelidir.
İnsan zihni her zaman kalıplar içinde hareket eder. Beşeri düşünceler insan dimağına giydirilmiş deli gömlekleridir ama, giyinmemiş bir dimağ da henüz yer yüzünde var olmadı. Zihin tembellik ederek belli gömlekler içinde, kalıplar içinde hayatı kavramaya çalışır.
Xxxx
Dinlerin, ahlak manzumelerinin kalıpları var. Siyasi kabullerin kalıpları var. Zihinlere çakılmak istenen, dayatılan kalıplar var.
Siyasetçiler, yönetenler nüfuz alanlarındaki insanların zihinlerini kalıplara sokarlar. Çünki o kalıplara sokulan zihin sahipleri daha kolay yönetilir. Yönetenlerin tek tip vatandaş üretmek isteği genel yönetici genleriyle açıklanmalıdır. Çünki yöneten hangi zihin kalıbına sahip olursa olsun tek tip insan, tek tip düşünme kalıbı arzu eder.
Her dinin, her ahlak manzumesinin belirlenmiş kalıpları vardır. Siyasi kabullerin kalıpları zaman içinde değişikliğe uğrar. Çıkar amaçlı, dünya hedefli olduğu için duruma göre değişiklik gösteren kalıpları insanlara dayatırlar.
Xxxx
Değerli radyo purogramcısı, gösteri sanatçısı, edip Uğur Canbolat mesture, tesettür adlı yazısıyla bana düşünme penceresi açtı.
Tesettür Hırıstiyanlıkta da Müslümanlıkta da aranan bir eylem. Ama bu tesettür yani örtünme kadın üzerine yıkılmıştır.
Kadınların ve erkeklerin kabul etmedikleri bir durumu belirlemek gerek. Erkek, kadını her zaman cinsel bir varlık olarak algılar. Kadın demek erkek için cinsellik yaşanacak yaratık demektir. Salisenin daha küçük dilimleri kadar zamanda, o kadına annelik, ablalık, teyzelik, evlatlık sıfatları başka kimlik kazandırır.
xxxx
Dinimize göre örtünmek cinselliği saklamak anlamına geliyor. Kadına ait bir fiil değil. Erkekler de tenasül uzuvlarını, defi hacet organlarını, kaslarını örtmek zorundadır. Erkeler hayatta daha çok mücadele etmek zorunda olduğundan ve kadınlar tarafından sadece cinsel bir varlık olarak algılanmadıklarından diz kapağı ile göbeklerine kadar olan kısmı kapattıklarında tesettür etmiş sayılırlar.
Kadınların ise tüm varlıkları cinsel varlık sayıldığından tamamen kapanmaları istenir. Ama bu kırsal alanda farklı, şehir hayatında farklı, karada, denizde, havada, yaylada, dağda, sahilde, ovada farklı hükümler gerektirir.
Cinselliğini öne çıkaran şehir erkeği, saç modeliyle, parfümüyle, yürüyüş ve bakışıyla, giydikleriyle tesettürü bozar. Cinselliği öne çıkaran bir şehir erkeğinin mahrem yeri sadece diz kapağı ile göbek arası değildir.
Xxxx
İşte fıkıh denilen hukuk böyle ince ayrıntılara hüküm çıkarmadıkça toplumun gerisinde kalacaktır. Şehirde kadın erkek istemeden, art niyet beslemeden alış veriş yaparken, yan yana olur, ten tene değer. Bu yüzden abdest bozulmaz. Ama kırsal alanda bir erkeğin bir kadına arzu ve isteği, iradesi olmadan dokunması ihtimali çok nadir bir durum. O yüzden köy hayatında kadın erkek teni birbirine değdiğinde abdest bozulur.