ÖZGÜRLÜKLER ÜLKESİNDE NELER OLUYOR...
Tam normalleşiyoruz her şey rayına oturuyor dünyada derken, Amerika’da siyahi vatandaş George Floyd’un, polisler tarafından tutuklanırken boynuna dakikalarca dizleriyle bastırmaları nedeniyle öldü. Bu da Amerika başta olmak üzere pek çok ülkede protestolara neden oldu.
Özgürlükler ülkesi Amerika’da neler oluyor, halk neden bu denli öfkeli, zira bu ilk değildi elbette sonuncusu da olmayacak elbette. Artık yöneticilerin bazı şeyleri örtbas etmeye ya da görmezden gelmeye değil de olayları görmeye, sorumluluk almaya başlamaları gerektiğini gösteriyor.
Uzun süredir Amerika, hangi ülkeye özgürlük götüreceğim diye girdiyse o ülkeyi mahvetmiştir. Gerek ekonomik yönden gerekse ahlaki yönden suyunu çıkartmış, çıkarttığı o suyu da her açıdan emmiş, emmiş, emmiştir. Özgürlük adı altında girdiği her ülkede başta askerlerinin ahlaksızlıkları, 2003 Irak savaşından hatırlayın Amerikalı askerlerin Ebu Gureyb hapishanesi basta olmak üzere hafızalara kazınan işkenceleri. Normal bir insanın aklının almayacağı işkencelerdi, savaştan sonra evlerine dönen birçok asker, zor yaşam koşulları nedeniyle uyuşturucu kullandıklarını beyan edip, pişman olmuşlar ve ordudan istifa etmişlerdi ama yaşanan yaşanmıştı.
Öyle bir Amerika ki, beyaz ırkı her şeyden üstün gören, diğer ırkları köleleştirmeye çalışan bunun içinde elinden gelini ardına koymayan bir ülke. Hani bir deyim vardır biz Türklerde “Dışı seni yakar, İçi beni” deriz, tam anlamıyla buna uyar aslında. Dışarıdan bakıldığında cazibesiyle, albenisiyle insanı kendisine doğru çeken, içine girdiğiniz anda da sizi yakıp kavuran bir ülke.
Belki de Amerika bir diyet ödüyordur, bunca zamandır aldığı ahların diyetini, olamaz mı? Bunca yıldır kaç ülkeye girdi şu ya da bu bahane ile kaç ülkede işkenceler yaptı, kaç haneyi evsiz barksız, kaç çocuğu evsiz, ocaksız, annesiz babasız bırakmadı mı? Mazlumların ahını almadı mı, özgürlük götüreceğim dediği ülkelere kaostan başka ne bıraktı, onların maden rezervlerini boşattıktan sonra. Bizim atalarımız sağ olsunlar bunun içinde bir deyimleri var.
“Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste” demişler, işte Amerika'nın şimdiki hali de bu hesap.
Galiba artık bu özgürlükler ülkesinde de demokrasi, ırkçılık anlamında da bir şeylerin gözden geçirilmesi ve yeni çıkarılacak yasalarla her ırktan insanların hakları koruma altına alınması gerekiyor. Tüm eyaletlerle beraber, halk bu yasayı kendisi hazırlayıp kendisi kabul etmeli.
Şayet Amerika, bu olayları durduramaz ise dünya kamuoyunda da büyük itibar kaybı yaşayacaktır. Bu durumda ezeli rakibi Rusya’nın ekmeğine bal sürmek olacaktır.